Bir akşam translate Russian
5,429 parallel translation
Çok güzel bir akşam oldu.
Это был чудесный вечер.
Sadece bir akşam yemeği.
Это будет просто ужин.
Sessiz bir akşam için yalnış mahalleyi şeçmiş.
Он выбрал не тот район, чтобы спокойно спать по ночам.
Onların varlığında daha üretken bir akşam geçiriyorum.
Я провел довольно продуктивный вечер в их компании.
Banyo için mükemmel bir akşam.
Сегодня чудесная ночь, чтобы принять ванну.
Seni, şehirde bir akşam dışarı çıkartmama ne dersin?
Как насчёт ночной прогулки по городу?
Belki başka bir akşam yapsak iyi olur.
Думаю, нам пора домой.
Tek söyleyebileceğim, geçirdiğimiz günü de göz önünde bulundurursam erken bir akşam yemeğine itiraz etmem. - Öyle mi, Mouch?
Я говорю к тому, что учитывая сегодняшний день, я бы не отказался от раннего ужина.
Görünüşe göre ikiniz birlikte harika bir akşam geçirmişsiniz.
Похоже, вы, ребята, повеселились ночью.
Babamın da dediği gibi, size bir akşam yemeği borçlandım.
Как говорил мой отец, я должен накормить вас стейком.
Normal bir şekilde, beni iyileştirdiği için minnettarlığımı ifade etmeye çalışıyordum. "Size bir akşam yemeği borçlandım." dedim.
Я просто выражал свою благодарность за то, что она меня вылечила и я сказал : "С меня ужин со стейком", и она ответила :
- Onu bir akşam yemeğine davet ettin yani.
То есть ты пригласил её на ужин?
Bu akşam sana bir hikâye anlatsam nasıl olur?
А если я тебе сегодня расскажу сказку?
"Sadece Black Dahlia ile akşamı geçirdim, ve ordan ayrıldığımda yüzünde eski bir gülümseme vardı"
"Провел вечер с Черным Георгином. А когда я уходил, у неё на лице была большая добрая улыбка."
Çünkü akşam olup da, o adamlar dışarı çıkarıldığında, Nasıl bir kral olmak istediğinize karar vereceksiniz.
Потому что когда рассветет и те люди окажутся снаружи, тебе придется решить, каким королем ты хочешь быть.
Bir şeyler yapmaya o kadar hevesliysen neden gidip akşam yemeği için biraz mantar toplamıyorsun?
Если не сидится, сходи собери грибов на обед.
Başkan bu akşam Kongre Binasında üyelerin dediğine göre tarihi bir ulusa sesleniş konuşması yapacak.
"Впечатлил всех." Сегодня президент отправляется в Конгресс для выступления со своим, как говорят, историческим обращением к Конгрессу.
Benim çocuğum yok ve bunu söylediğim için belki de beni yargılayacaksınız. Ama şu bir gerçek ki bu akşam ki ulusa seslenişi milyonlarca Amerikalı izliyor ve dinliyor olacak.
У меня нет детей, и вы наверное подумаете, что я говорю ужасные вещи, и может, так и есть, но это факт, что среди миллионов американцев, которые будут смотреть и слушать доклад президента сегодня будут тысячи людей,
Unutma bu akşam bovlinge gidiyoruz annem bir arkadaş getirebileceğimi söyledi.
Не забудь, сегодня идем в боулинг, и мама разрешила привести друга.
Şu koca evrende benim bu akşam o toplantıya gitmemi sağlayacak tek bir çözüm düşünemiyorum.
Но есть одно единственное решение в целой вселенной, которое дало бы мне пойти.
Sadece akşam yemeğinde nugget yer belki bir iki tane yatmadan önce ve eğer sabah gelmezsem bir kase O.J. ile birlikte nugget yer.
Теперь он ест только наггетсы, поэтому на ужин только наггетсы может быть один или два перед сном и, если я не буду дома до утра, миску наггетсов с апельсиновым соком.
Akşam yemekleri ve günlük cep harçlıkları. Hepsi bir arada.
Это и ужин, и дневная норма, два в одном!
Sonunda ailemi, her akşam bir saat oturma odasını kullanmaları için ikna ettim.
" то ж, наконец-то мо € семь € хоть час, да пользуетс € гостиной каждый вечер.
Kai'nin doğruyu söylediğini düşünürsek öyle. Bir akşam yemeği ve sonra da film izleriz diyorum. Ya da yemeği ve filmi falan boş ver.
Я думаю ужин и кино ты знаешь что?
Üzgünüm Bayan Young, bu akşam bir şok yaşadığınızı biliyorum ama...
Прошу прощения, мисс Янг...
Mesela, bu akşam banyo için mükemmel bir zaman.
Например, сегодня прекрасная ночь для ванны.
Geçen akşam bira içiyorduk Paul yaklaşan çok önemli bir toplantı hakkında endişeli olduğunu söyledi.
Пол рассказал о крайне важной встрече, которая не давала ему покоя.
Olmaz, tüm akşam çirkin kauçuk bir maskeyle dolaşamam.
Тебе нужно только покрасить лицо зеленым, вот и все. Не, я не хочу весь вечер слоняться в страшной резиновой маске.
Onu gördüğünüz akşam Colin'in davranışlarında bir gariplik var mıydı?
Заметили ли вы, что-нибудь странное в поведении Колина в ночь, когда виделись с ним?
Evet Bay Edison, 150 milyon yıl önce bir stegosaurus'un bir allosaurus'un kuyruğu tarafından öldürüldüğünü anlayabiliyorsak bu zavallı kadına dün akşam ne olduğunu da anlayabilmeliyiz.
Да, мистер Эдисон, если мы можем определить, что стегозавра убил хвост аллозавра 150 миллионов лет назад, то мы сможем определить, что случилось с этой бедной женщиной вчера вечером.
Ya da bu kitabı bulamayacaktım, bize bu akşam büyük bir Kıkırdayan Domuz teslimatı olduğunu söyleyen kitabı.
И не нашел бы его блокнота с записями об огромных поставках "свинки-хохотушки".
Dün akşam sen çıktıktan sonra Sherlock bana bir zarf verdi.
- Вчера, когда ты ушла, Шерлок отдал мне конверт.
Sanıyorum ki bu akşam bir toplantıya gideceğimi bilmelisin.
- Думаю, тебе стоит знать, что сегодня я иду на встречу.
O akşam için bir tanığınız var mı?
Есть ли у вас алиби на тот вечер?
25 Mart akşamı için bir tanığınız var mı?
Имеется ли у вас алиби на вечер 25-го марта?
Size tekrar soruyorum... 25 Mart akşamı için bir tanığınız var mı?
Позвольте спросить вас ещё раз... Есть ли у вас алиби на вечер 25-го марта?
Bu akşam bir gösterim var.
У меня выступление вечером.
Sana da bana gerektiğince gereken bir görev bu akşam burada ilham aramanı ilhamı keşfetmeni istiyorum.
Но я тоже за тебя отвечаю. И сегодня я хочу, чтобы ты делала открытия, Хочу, чтобы ты нашла здесь вдохновение.
Acaba bu akşam, benimle bir yemek yer misin diye sormak istemiştim de.
Я только хочу знать, хочешь ли ты поужинать со мной вечером?
Dün akşam bir hayli dağılmışsın gibi?
Прошлый вечер совсем тебя подкосил, да?
Bu akşam oraya gitmeni ve bu zarfı saklayarak, bana karşı güçlenen bir adamı haklamama yardım etmeni istiyorum.
Я должен попросить тебя приехать туда сегодня, спрятать этот конверт, помочь мне взять контроль над человеком, который прольет множество крови, чтобы достичь того, что он хочет.
Bana bu akşam kocaman bir biftek alıyorsun.
Ты купишь мне очень большой бифштекс сегодня.
Bu akşam kız voleybol takımımızın önemli bir maçı var ve insanlardan gelip bizi desteklemelerini istiyoruz.
- Простите, но у нас дела.
Dinleyin, dün akşam Evergreen'e karşı önemli bir maçımız vardı.
Вчера у нас была суровая игра с Эвергрином.
Bu akşam bir ilk daha yaşanıyor.
Ну, первая пара сегодня.
Bu akşam paylaşmak istediğim bir şey yok, teşekkür ederim.
- Сегодня мне нечем поделиться с вами. Спасибо.
Akşam 19 sularında Han Nehri yakınındaki bir fabrikada patlama gerçekleşerek binayı çevreleyen büyük bir yangın meydana geldi.
и мощный пожар охватил всё здание.
Bu akşam yapacak bir işim yok.
А то сегодня совсем нечем заняться.
Evet, şeydi güzel bir Pazar günü akşam üzerisiydi.
Да, это было прекрасным воскресным вечером.
Bir ara akşam yemeğine gelmelisin.
Приходи как-нибудь на ужин.
Akşam yemeğine bir arkadaşı davet et.
Пригласи в гости друга.
akşam 53
akşamları 18
akşam yemeği 121
akşam görüşürüz 54
akşam oldu 22
akşama görüşürüz 118
akşam yemeği mi 27
akşam 8 25
akşam yemeği hazır 37
akşam 6 17
akşamları 18
akşam yemeği 121
akşam görüşürüz 54
akşam oldu 22
akşama görüşürüz 118
akşam yemeği mi 27
akşam 8 25
akşam yemeği hazır 37
akşam 6 17
akşam yemeğine ne dersin 33
akşam haberleri 28
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
akşam haberleri 28
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir arkadaşım var 42
bir adam 202
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir ailem var 30
bir anlamda 46
bir ay içinde 20
bir arkadaşım var 42
bir adam 202
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir ailem var 30
bir anlamda 46
bir ay içinde 20