Bir gün gelecek translate Russian
253 parallel translation
Bir gün gelecek bu kasaba beş yıl geri kalacak. Ve ben bunun olmasına izin vereceğimizi sanmıyorum. Düşünün.
В один день, город будет отброшен на пять лет назад, и я не думаю, что мы позволим этому случиться.
Bir gün gelecek ikinizi de şaşırtacağım.
Настанет день, когда я всех вас удивлю.
Sonra bir gün gelecek. Bir gün gelecek.
И придет время.
Bir gün gelecek Tanrı beni cezalandıracaktı.
Я верила, что вот-вот в расплату меня постигнет страшная кара.
Umarım bir gün gelecek herhangi bir kısıtlamaya uymak zorunda kalmayacaksınız.
Надеюсь, когда-нибудь вам не придется соблюдать никаких ограничений.
Bir gün gelecek, çıkacağım ve seni öldüreceğim, pislik!
Когда-нибудь я выйду и убью тебя, сволочь.
Troparevo, Chertanovo Medvedkovo ve elbette Cheremushki bir gün gelecek dünya yüzünden silineceklerini düşünmemişlerdir.
Тропарево, Чертаново, Медведково, Беляево-Богородское, и, конечно же, Черемушки не подозревали о том, что обретают бессмертие в те грустные для них дни, когда их навсегда сметают с лица земли.
Bir gün gelecek, yetişkin ve yalnız olacağım. - Dikkatli olsan iyi edersin.
Однажды, неведомо для тебя, я стану взрослой и самостоятельной, и тогда - берегись!
Korkarım ki bir gün gelecek ve sen.... Allah senin belanı versin!
Я просто боюсь, что однажды ты...
O bir gün gelecek.
- Он появился передо мной...
Bir gün gelecek.
Этот день придёт.
Bir gün gelecek ki Marko, büyük sorular kalmayacak.
Знаешь, Марк, придет время, когда эти большие вопросы больше не будут существовать.
Taptaze bir gün gelecek.
Придет новый день.
Bir gün bir kurşun gelecek ve bunlar bir işe yaramayacak.
В один прекрасный день в тебя всадят пулю и всё это станет бесполезным.
Bir gün Prens'im gelecek
( Белоснежка поет )
Bir gün Prensim gelecek
( Белоснежка поет )
Umarım bir gün orduya kabul edilirsin ve buralardan gitmeden önce başına gelecek yabancı semalarda savaşırken değerini bileceğin son şey müdürün öpücüğü olacak!
Я надеюсь, когда вы поступите в армию, этого с Вами не случится... прежде, чем Вы уплывете далеко, и последнее, чем Вы должны дорожить... когда вы будете сражаться под чужим небом, это поцелуй начальства!
Bir kaç gün size çok uzun bir süre gibi gelmeyebilir bay Emmerich. Ama, bunlar elimdeyken, bana yıl gibi gelecek.
Возможно, несколько дней для вас это мало, но мне, с камнями, они покажутся долгими.
Bir gün sıra sana gelecek.
Потом придет твой черед, по старшинству.
Kömür şu anda ayaklarımız altında şekillenip oluşuyor. İnsanlar bir gün buraya gelecek.
Потому что со временем все эти странные деревья превратятся в уголь.
Bir kaç gün içinde, içiler gelecek ve sonra... sorun nedir?
Через несколько дней, придут рабочии, и затем... Что случилось? Вы обеспокоены чем-то.
Her gün bir haber gelecek diye bekliyorum.
Я каждый день жду каких-нибудь новостей о Хорихоре.
Gün gelecek... kimsenin ayıplamayacağı bir evim olacak.
Когда-нибудь у меня будет дом, за который не будет стыдно.
Charles, gün gelecek bu acının bir saat bile yaşanmasına sebep olmak bir suç olacak.
Чарльз, это было бы преступно продлевать агонии людей, лежащих на хирургическом столе.
Bankada çok iyi çalışıyor, bir gün senin yerine o gelecek.
- Ему самое место в банке, но однажды он пойдет по твоим стопам.
Siz ne dersiniz? İleride bir gün bizim şehrimize de tramvay gelecek.
А что вы думаете, когда-нибудь в нашем городе будут ходить трамваи.
Üç gün içinde Paris'e bir Amerikan misyonu gelecek.
Американская делегация будет в Париже через 3 дня
Bir gün eve üstündekileri değiştirmekten başka sebeplerle de gelecek.
Не волнуйся, когда нибудь он зайдет домой не только для того, чтобы переодеться.
Bir gün, dünyanın göz kamaştırıcı... olduğu bir zaman gelecek.
Время придет. Оно будет прекрасно.
Sonradan gelecek bir miktar yağmur haricinde güzel bir gün olacak.
- Нагреется. Будет хорошо, после полудня может пойти дождь.
Bir gün bir kral gelecek... ve kılıç yine yükselecek.
И однажды придёт король и меч снова поднимется.
Bir gün yeni güneşin çocukları eski güneşin çocuklarıyla bir araya gelecek.
Когда нибудь дети нового солнца встретятся с детьми старого солнца.
" Kitap açıldıktan üç gün sonra yaşlı bir kadın kılavuzluk etmek için gelecek.
" Три дня спустя он открыл книгу. Старая женщина придет за ним, возьмет его за руку
Geçmişimiz bir gün geri gelecek mi?
Ох, наше прошлое... однажды к нам вернется.
Önümüzdeki bir kaç gün içinde, bunların üstesinden gelebileceğimizi umuyorum. Teğmen Ripley için gelecek kurtarma ekibi varana kadar.
Я мoгу лишь нaдeятьcя, чтo мы cпocoбны cплoтитьcя нa пapy днeй, пoкa нe пpибyдyт cпacaтeли зa лeйтeнaнтoм Pипли.
Bir zaman o gün gelecek.
Однажды, это случится.
Bir gün geri gelecek!
Однажды она вернётся!
Nesillerin konuşacağı bir gün... Gelecek yıllarda!
День, о котором будут говорить грядущие поколения!
Bir gün benim başıma gelen senin de başına gelecek ve inan bana en az benim kadar rahatsız olacaksın.
Однажды ты окажешься на моём месте, и поверь, тебе это понравится не больше, чем мне сейчас.
Bir gün Klingon İmparatorluğu Jem'Hadar önünde dize gelecek ve o gün geldiğinde Klingon ölüleri ayaklarımın altında uzanırken burada aciz ve zayıf olarak dikildiğini hatırlayıp güleceğim.
Однажды Клингонская Империя падет перед джем'хадар, и когда этот день придет, и груды мертвых клингонов будут лежать у моих ног, я буду думать о тебе, стоящим здесь, беспомощным и слабым, и я буду смеяться. Все!
Çünkü bir gün ulu ruh aşağı gelecek ve kalbinin tam içine bakacak.
Поскольку рано или поздно придет Спаситель, заглянет в твое сердце.
Bir sonraki Jem'Hadar konvoyu beş gün sonra gelecek, ama solucan deliğini mayınlama çabamıza Dominion benimle konuşmak üzere
Следующая колонна кораблей джем'хадар должна отправиться через 5 дней, но наша активность у входа в червоточину уже вызывала отклик со стороны Доминиона ;
Ama bir gün sıra sana da gelecek, ve bu geçiş kapısı da işlerin sadece başlangıcı.
Но плата за проезд - это только начало.
Çocuklar denizaşırı bir yerden gelecek, iş birkaç gün içinde.
Несколько детей из-за границы, работа на несколько дней.
Gün gelecek, dostların paralarını geri isteyecek. Ya altı ay olur, ya bir yıl.
Через полгода ваши друзья потребуют деньги назад.
O nedenle bu insanlar gelecek iki gün içinde bir çözüme varmalılar, yoksa geçitten ekipler gönderme emri alacaksınız.
Так что эти люди должны разобраться с проблемой в течении следующих двух дней или вам будет приказано отправить следующую группу через Врата.
= STEW ALBERT = Yippie Partisi Kurucu Üyesi... bir hareket başlarsa, bir gün gelecek ve bütün bu süregiden pozitif değişim sayesinde toplum kendiliğinden dönüşecekti, yani niceliğin niteliğe dönüşümü diyebiliriz.
можно сказать количество перейдёт в качество - и произойдёт некоторое спонтанное преобразование общества.
Keşke daha iyi bir çare olsaydı... ama gelecek dolunaya sadece on gün kaldı.
Хотелось бы сделать лучше... но до полнолуния осталось всего десять дней.
Felsefe tarih sahnesinde bir gün öldü ya da her zaman kendi ıstırabını besledi. Kendisini kendi geçmişi, endişeleri ölümü ve kaynağı olan felsefe-olmayan ile karşı karşıya getirerek şiddetli bir yolla tarihi araladı ve belki de ölümün ötesiyle ya da felsefenin ölen doğası yüzünden bir gelecek olduğuna inandı.
что философия умерла в один день внутри самой истории, или что она всегда питалась собственной агонией, на жестоком пути открыв историю, противопоставив себе не-философию, которая является её прошлым и её интересом, её смертью и возрождением,
Bir gün çiçek açacağına dair zayıf ve solgun bir ümit. Bir ümit ki kuruyup çürümeden evvel bir kral gelecek ve bu şehir yine eskisi gibi canlanacak.
Есть слабая и угасающая надежда, что однажды оно зацветет, что придет король и что город снова станет таким, как был прежде.
Çünkü bir sonraki, müşterilerim o gün gelecek.
потому что к этому сроку я должна вернуть гостей обратно.
bir gün 730
bir gün daha 22
gün gelecek 18
gelecek misin 89
gelecek 246
geleceksin 36
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
gelecekte 47
gelecek mi 35
bir gün daha 22
gün gelecek 18
gelecek misin 89
gelecek 246
geleceksin 36
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
gelecekte 47
gelecek mi 35