English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Demek istediğim

Demek istediğim translate Russian

9,139 parallel translation
Demek istediğim konuşmamıza gerek var mı patron?
Ну, знаешь, я имею в виду... ( тихо ) : Нам надо поговорить, босс?
Demek istediğim, göğsünde büyük "S" ile lezbiyen bir hava katıyor.
Она излучает какие-то волны С этой большой "С" на груди.
Demek istediğim, jefe, gece yarısı buranın bir yeme çılgınlığına dönüştüğünden şüpheleniyorum, haksız mıyım?
Сомневаюсь, что это место превращается ночью в кровавую баню.
Demek istediğim, 25 yıllık bir kitap ama kurbanımız halen büyük telif hakkı çekleri alıyordu.
Ей же четверть века, но убитый должен был до сих пор получать немалые проценты.
Demek istediğim dolandırıcı gibi davranıyor, ama neden?
Да, он вел себя как аферист, но с какой целью?
Demek istediğim, sen... Sen çok güzelsin.
В смысле, ты... просто ты такая красотка.
Demek istediğim, nasıl da... hemen kaynaştık? Aslında, ben...
В смысле, ты видел, какая между нами... установилась мгновенная связь?
Hayır, demek istediğim, şimdi!
Нет, я имею ввиду, типа, прямо сейчас!
Peki, kendi stüdyon. Demek istediğim, bu, bu muhteşem bir fikir.
Я имела ввиду, твоя личная студия
Demek istediğim, İngilizce öğretmeni kısmı hariç.
я имею в виду, не ту часть с учителем английского.
Peki, demek istediğim, kaç yaşında olduğuna da bağlı, teknik olarak bu kanuna göre biraz tecavüz.
Ну, я имею в виду, зависит от того, в каком возрасте ты была, технически, это почти изнасилование.
Demek istediğim bizi aramalı... seni kilitlediler mi?
Нет, ты должен был позвонить... Стой, они вас заперли?
Demek istediğim, nereden bilebilirdin?
Ну да, откуда тебе это знать?
Demek istediğim, çocuk sahibi olmanın nasıl olduğunu biliyorum.
Иметь мелкого... Я знаю какого это.
Demek istediğim elbette anne ve babamı bunu yaparken görmek istemedim. ... ama konuşmanın bunu nasıl kafamdan atacağını aklım almıyor.
То есть, конечно, я не хочу видеть родителей за этим занятием, но я... не понимаю, как разговоры помогут мне забыть.
Demek istediğim o çocuk, yaşıtlarından çok daha fazla şey yaptı.
Конечно.
Tatlım, demek istediğim, Katherine'nın olmaması senin için biraz zor olduğunu biliyorum, ama bunun için erken değil mi?
Дорогой, послушай, я понимаю, что тебе без Кэтрин нелегко, но не рановато ли для этого?
Demek istediğim, bir adam buraya yerleşemez.
Туда ж никто не влезет.
Demek istediğim, evet, oldukça güçlü, ama...
Да, пахнет сильно, но...
Demek istediğim sadece...
Просто хочу сказать, что нам, возможно...
Yani demek istediğim, gidip Caitlyn Jenner hakkında nutuk çekmek istiyorsan sorun yok ; ama insanlara istediğini yapma hakkı veren boş konuşmalar yapamazsın.
Да, в смысле, агитируй за Кейтлин Дженнер сколько угодно, но нельзя делать обобщающие заявления, мол, пусть вообще все делают что хотят.
Demek istediğim, uç örneklerin dünyasındayız.
Похоже, что мы в каком-то мире экстремальных примеров.
Hayır, demek istediğim bu değildi.
Нет, я не это имел в виду.
Demek istediğim Ezra'nın hazır olabilmesi için anı yaşayabilmesi lazım.
Я имел в виду, что Эзра должен научиться сосредотачиваться на происходящем, быть здесь и сейчас. Понял, Эзра?
Demek istediğim ihtiyar beyefendilere göre.
Для таких старичков как вы.
Irak... Demek istediğim...
Ирак... в смысле... ( усмехается )
Demek istediğim, öğrenmeyi seviyorum.
В смысле, понимаете, я люблю учиться новому.
Evet, demek istediğim, işler zorlaşmaya başladığında anne kızıyla birlikte olmalıdır.
- Мам... Да, я хочу сказать, что любая мать должна быть рядом с дочерью, когда появляются сложности.
Demek istediğim tanrıya güvenme.
Я говорю, не рассчитывай на Бога.
Demek istediğim, bu yüzden bu kadar iyisin kariyerinden vazgeçmen gerekmedi.
Вот почему ты такая умная... тебе не придется отказываться от карьеры.
Demek istediğim, ben olsam bende Bandar'a dönmek istemezdim ve gitmemek için yalanlar uydururdum.
Дело в том, что я бы тоже не хотел возвращаться в Бандар, и выдумал бы что-нибудь, чтобы не пришлось.
Demek istediğim, ne olacağını anladın mı diye- -
Поэтому ты знаешь, почему так вышло.
Demek istediğim, bütün bölümlerdeki kitapları kontrol etmemiz gerekirdi.
Хоть ты проверяй каждую книгу всей секции. – Что, если это...
Demek istediğim evine geldik.
— А я-то при чем? Мы подъехали к твоему дому.
Demek istediğim o bizim gibi değildir.
Он не как мы.
Hayır, demek istediğim bana kızgın fakat burada önemli olan onun beni aramaması ve benim onu merak etmem.
Нет... то есть, да, она злится на меня, она не перезванивает, и я волнуюсь за нее.
Demek istediğim bu ceset ayvayı yemiş.
Вместо тела, тут просто чертово месиво. "Чертово месиво"?
Demek istediğim, bu dosyada olanlar eskidendi.
Всё, что в этом досье, было в прошлом.
Seninleyim. Demek istediğim, ilişki gibi bir şey olmuyosa demek ki denemeyeceksin anlamına gelmiyor değil mi?
Просто из того, что что-то скорее всего не сложится, например, отношения, не следует, что не стоит и пытаться?
Demek istediğim eğer gerçekten kaçak mal - sokan biriyse bunlardan 20 poşet olmalıydı.
Если бы она была перевозчиком, у нее было бы около 20.
Evet. Demek istediğim, oldukça iyiyimdir.
Да, я ведь довольно хорош.
Demek istediğim, geçmişte olan geçmişte kaldı.
Я имел в виду. Прошлое остается в прошлом.
Demek istediğim- -
Я имел в виду...
- Demek istediğim- -
- Я не имел в виду...
Hayır, demek istediğim Asyalılara kimin gey olacağına karar verme yetkisini ne veriyor?
Нет, я про то, как азиаты решают, кого сделать голубым. Азиаты?
Demek istediğim...
Но дело в том, что...
Demek istediğim Danue'ler her şeyi kontrol ediyorlar.
По тому, сколько нам это будет стоить?
Demek istedigim, o askeri seviyede bir silah.
Это - армейское вооружение.
Demek istedigim çocuk yapmak istiyorum.
Дело в том, что я действительно хочу детей.
Demek istediğim, gerçekten de bir şeylere önayak oldun.
Ты, типа, поднял волну.
Demek istediğim hepsi iyi şeylerdi değil mi?
То есть, только хорошее, да?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]