Dın translate Russian
37,933 parallel translation
Kağıdın üst kısmında bir raptiye izi var.
На верхушке бумажки след прокола.
Bak, güneş sadece alttaki üçte ikilik kısma vuruyor fakat çizgi düz bu da demek oluyor ki, kağıdın pencereye baktığını biliyoruz.
Смотрите. Солнце попадает лишь на нижние две трети, но линия прямая. Значит, нам известно, что бумажка висит напротив окна.
Hiç gıdıklanmadın mı?
Тебя никогда не щекотали?
Çocukken resmini cebinde taşırdın ve diğer çocuklara onun baban olduğunu ama şehir dışında olduğunu söylerdin.
В детстве ты носил его фото в кармане и говорил другим детям, что это твой отец, который сейчас в отъезде.
Bütün yavrularım içinde... vsadece sen ışığa olan bağı taşıdın.
Из всего моего потомства, только ты унаследовал связь со светом.
Beni tanıdın mı?
Вы узнаете меня?
Bütün kayıtlar, nüfus kâğıdın, doktor ziyaretlerin...
Все до единого документы, твоё свидетельство о рождении, визиты к доктору...
Ben mesai kâğıdını imzalarım, işi çözmek sana kalmış.
Я только что подписал сверхурочные. Ты займешься этим дерьмом.
Bu insanların Tanrısıdır.
Для них он Бог.
Bunun sonunda, gitmekte özgür olacaksınız ve endişelenmeyin dışarıdaki dünyaya döndüğünüzde duyduğunuz hiçbir şeyi hatırlamayacaksınız.
Когда это закончится, вы сможете идти, и не волнуйтесь, когда вернётесь во внешний мир, то не будете помнить ничего услышанного.
Hemen tanıdığın ve dünyanı alt üst eden bir isim?
Имя, которое тут же разрушило ваш мир.
İyi tanıdığım insanların tasarladığım senaryolara vereceği yanıtları doğru tahmin ettim.
Я правильно предвидел действия хорошо знакомых людей, в соответствии со своими сценариями.
Bahsettiklerin sadece senin tanıdıkların, senin yakaladıkların.
Вы говорите о тех, которых знаете. Которых вы поймали.
Duymak üzere olacağın ayak sesleri sana çok tanıdık gelecek ikiden ziyade üç darbe olacağı için.
Шаги, которые вы сейчас услышите, будут очень вам знакомы, хотя бы потому что вместо двух ударов будет три.
Herkes dışarı çıksın hemen!
Все на выход.
Dışarı çıkmış olamazsın!
Ты не можешь выбрать! Не можешь!
Bilmemesi gereken şeyleri biliyordu. Sanki, normal kapsamın dışındaki gerçeklerden haberdar gibiydi.
Знала вещи, которые ей не следовало знать, как будто знала истины, неподвластные человеку.
Rotanızın dışındasınız.
Вы сбились с курса.
Golf Whiskey X-Ray, rotanızın dışında mısınız. Duyuyor musunuz?
Гольф, виски, рентген, вы сбились с курса.
Çok konuşamayacağım uçağın dışında ne gördüğünü söylemeni istiyorum.
Поэтому просто скажи, что видишь за бортом.
"S-D-K-Ş-P-B-O-N-Y?"
"ЧБССИТБ?"
- Dıkşın dıkşın.
- Бах-бах!
Yaratığın derisi, dışarıdan delmek için fazla kalın.
Шкура зверя слишком толста, снаружи её не пронзить.
Derinin dışarıdan kesmek için çok kalın olduğunu söyledi.
Он сказал, шкура слишком толстая, снаружи не пронзить, ну и...
Bilinen sınırların dışında bulunan yaşadığım yerde bile Star-Lord denilen adamı duyduk.
Даже в моей глуши, за гранью известного мира, мы слышали о том, кого называют "Звёздный Лорд".
M-U-N-D-O.
Мундо.
M-U-N-D-O!
Мундо!
Ancak... görevimize devam etmemiz hayati önem taşıdığı için, cihazlarını görev tamamlandıktan sonra iade edeceğiz.
Но... поскольку нам крайне важно продолжить операцию... технику мы тебе вернем, когда закончим.
Dışarı çıkın.
Уходите.
Bizim apartmanın bakım elemanıdır.
Он наш рабочий.
Evi, kapının renginden tanıdı ancak.
Он знал только цвет двери в доме.
Onu tanıdığını kabul ediyorsun bir de.
И ты признаешь, что знаком с ней.
Ajan Cooper'ın bir zamanlar tanıdığı bir adamla ilgili eski bir dosya.
Старое дело, касается человека, которого однажды знал агент Купер.
Bu, yasalara süper aykırı ve bizim yetki sınırımızın bayağı dışı.
Она супернезаконная и вне нашей юрисдикции.
Bazen, birilerini kaybetmek hayatın bir parçasıdır.
Иногда в жизни приходится терять близких.
Bana gelmek dışında yaptığın en akıllıca iş bu olabilir.
Скорее это был твой самый умный поступок, не считая встречи со мной.
Para için dövüşerek Buşido kuralının fazlasıyla dışına çıktım.
Дракой за деньги я преступила кодекс Бусидо́.
Çatı katının dışına çıktın.
Ты покинул границы своего пентхауса.
- Babamı nereden tanıdığını öğrenmeliyim.
Мне нужно узнать, откуда она знала моего отца.
Babamı nereden tanıdığını öğreneyim de.
После того, как спрошу, откуда она знает моего отца.
Belki Gao sırf sana zarf atmak için babanı tanıdığını söyledi.
А если Гао сказала, что знала твоего отца, чтобы ты заглотил наживку?
Senin kimlerle çıktığını, ne okuduğunu veya Rand dışındaki hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Я... я понятия не имею, с кем встречался ты, что ты читал или... что-либо о твоей жизни за пределами "Рэнд".
Pencereden dışarı bakın.
Выгляни в окно.
Binanın dışına yerleştirilmiş silahlı korumalar var.
Вокруг здания стоит вооружённая охрана.
Danny'nin, El'in adamlarını ne kadar iyi tanıdığını gördün.
Ты же видела, как хорошо Дэнни знаком с некоторыми людьми Руки.
Danny Rand uçak kazasından fiziksel olarak kurtulmuş olsa da sanırım tanıdığın çocuk o gün öldü.
Несмотря на то, что Дэнни Рэнд выжил после крушения, похоже, что мальчик, которого ты знала, умер в тот день.
Değerlerdeki düşüş alışılmışın dışında.
Честно говоря, о подобных состояниях очень мало данных.
Belki de kanun dışından bir desteğe ihtiyacın vardır.
Может, тебе нужна помощь от кого-то вне закона.
Brooklyn etkilenen alanın dışında kalıyor.
Ну да. Бруклин оно не затронуло.
Bu pisliklerin patlayıcı taşıdığını söylemiştim sana.
Говорила же, эти идиоты перевозили взрывчатку.
- O, tanıdığın Elektra değil artık.
- Только не такая, какой ты её знал.
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26