English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Eve gidip

Eve gidip translate Russian

1,478 parallel translation
Eve gidip çarşaflarını yıkaman gerekiyormuş çünkü sararmış ve çişinle ıslanmışlar.
Поэтому отправляйся домой стирать простыни, ведь они все такие желтые и мокрые от мочи.
Eve gidip babamı aradım olanları anlamam gerektiğini düşünüyordum.
Я пошла домой и позвонила папе с мыслью, что я должна докопаться до всего.
Eve gidip saçlarımı yıkamalıyım.
Знаешь, мне нужно домой помыть голову.
Eve gidip üstümü değiştireceğim.
Придется ехать домой и переодеваться.
Evet, sonra eve gidip düşündüm, işinde büyük ihtimalle çok ama çok başarılı olan, böylesine değerli ve biricik dostuma nasıl öyle korkunç davrandım dedim.
Да, но потом я пришла домой, и подумала, что просто ужасно так говорить про такую близкую подругу, которая наверняка очень, очень хорошо справляется со своей работой.
Peki, ya şimdi şu eve gidip karını alsam nasıl olur?
Ну а что, если я сейчас вернусь в тот дом, прямо сейчас, и заберу вашу жену?
Ama günün sonunda eve gidip çok sevdiğim kocam ve çocuklarımla yaşamak zorundayım.
И в конце рабочего дня мне надо идти домой... к мужу... и детям, которых я обожаю.
Evet, ben eve gidip uyumak istiyorum.
Да, а я хочу пойди домой и поспать.
Eğer eve gidip tıpkı geçen geceki gibi onu takıp tekrar geri gelsen sorun olur mu?
А ты не мог бы сходить переодеться в то, что носил тем вечером?
Bunu sır olarak saklamanın iyi olduğunu düşünebilirsiniz. Bunu içinizde tutmak iyi olabilir. Bence her ikiniz için de eve gidip eşlerinizle konuşmak ve birlikte bunu çözmeye çalışmak en iyisi olur.
Вы, наверное, думаете, что хранить это в тайне хорошо, а держать в себе еще лучше, но я думаю, что для вас обоих будет лучше пойти домой, поговорить со своими супругами и вместе попытаться найти выход.
Meslektaşım konuyu polise bildirdi adamı tutukladılar, kefaletle serbest kaldı ve eve gidip karısını kafasından vurdu.
Моя коллега сообщила в полицию, они арестовали мужа, он вышел под залог, вернулся домой и выстрелил жене в голову.
Eve gidip, annenin yanında kalmanı istiyorum.
Иди домой и оставайся с мамой.
Sen de eve gidip, orada kalmalısın Jimmy.
Ты тоже иди к себе домой, Джимми.
Şimdi bizim eve gidip karımın ocağı açık unutup unutmadığını kontrol eder misin?
Привет. Не мог бы ты зайти к нам и проверить выключила ли жена духовку.
Eve gidip, Ellie'yi idare etmelisin.
Ты должен вернуться домой и защищать Элли.
Rufus, hemen eve gidip, uyku tulumlarımızı getirmeliyiz.
Руфус, поехали сейчас домой, надо спальные мешки взять.
Eve gidip uyumalısın veya çocuğunla oynamalısın.
Ты должна быть дома, спать или играть с ребенком.
Pekala beyler, sıkı iş çıkarttınız. Ama artık eve gidip, duş alsanız iyi olacak..
Так, мальчики, спасибо за вашу усердную работу, но, может, уже пора вернуться домой и принять душ...
Terliklerimden rahatsız olduğun için üzgünüm ama eve gidip de değiştirecek değilim.
Сожалею, что моя обувь оскорбляет тебя, но я не собираюсь ехать домой переобуваться.
Eve gidip onlari almaliyim.
Мне нужно вернуться домой за ними.
Ve sonra sanırım eve gidip uyuyacağım. Çünkü ne zamandır uyumuyorum...
А потом пойду домой и посплю, потому что я не спала уже...
Kahvaltı, öğle ve akşam yemeği. Sonra eve gidip ruh ikiziyle sanal seks yaparım. Fena bir fikir değil.
Чёрт, да я с этим за день разберусь - одну позавтракать приглашу, другую - обедать, третью - на ужин, а потом - домой, заниматься виртуальным сексом с дамой сердца.
Eve gidip de planlarında yaptığın değişikliği ona söylediğinde Lizzie'nin yüzünü görmek isterdim.
Хотела бы я видеть лицо Лиззи, когда бы ты сказал, что у тебя изменились планы.
Sonra da eve gidip oğluma "Güzel Amerika" nın son 95 satırını okurum...
А потом домой, петь последние 95 строк... "Америка, красавица" моему новорожденному сыну.
Neden eve gidip- - Evet, gidip?
- Почему бы тебе не пойти домой?
Ama önce eve gidip beyaz ipek gömleğimi almalıyız.
Но сначала нужно забрать мою белую шелковую рубашку.
Peki eve gidip- -
Ты могла бы поехать домой и...
Eve gidip duş almam lazım.
- Сейчас домой и срочно в душ.
Eve gidip yeni bir dönüştürme aygıtı ile kendini düzeltmelisin.
Тебе нужно вернуться домой и перевоплотиться через новый обращающий прибор
Banyo yapıyordum. Eve gidip ders çalışacaktım.
Я принимала душ и собиралась идти домой.
Eve gidip kocam için kutlama yemeği hazırlayacağım.
Я собираюсь прийти домой и приготовить праздничный ужин для своего мужа.
O yüzden eve gidip babamın kamyonetini almalıyım.
Но я на велике, так что мне придется съездить домой и взять грузовичок моего отца.
Lütfen eve gidip ve biraz uyuyup meselenin çözülmesini bekler misiniz?
А теперь, не могли бы вы пойти домой немного поспать, и позволить этому вопросу решиться без вашего участия
Ne yapmayı planlıyordun, eve gidip yüzlerce porno film izlemeyimi?
Что ты собираешься делать - поехать домой и просмотреть эти сотни фильмов?
Aslında eve gidip dinlenebilirsin de.
Я освобождаю тебя от оставшихся заданий, Зои.
Eve gidip biraz uyuduktan sonra.
После того, как ты сходишь домой и немного поспишь.
Eve gidip beni burada çürümeye bıraktığını sanmıştım.
Я думала, вы ушли домой и оставили меня гнить здесь.
Singer'ın aracıyla eve gidip kocanı mı öldürdün?
Вы приехали на машине Сингера и убили своего мужа?
- Eve gidip kasetlerimi birleştirmem gerek.
- Пойду домой и соберу все свои пленки.
Eve gidip giyinmelisin.
Пойдите домой и оденьтесь.
Barb ve benim eve gidip sana temiz giysiler almamızı ister misin?
Тогда мы с Барб заедем к тебе за чистой одеждой.
Bunu Los Angeles'ta bir adrese götürürse eve tekrar gidip annesinin işini bitirmeyeceklerini söylemiş.
Велел доставить их по адресу в Лос-Анджелесе, иначе они вернутся и закончат начатое с его матерью.
Ya ben gidip, göğüslerimi kullanacağım bir iş bulsam ve eve kocaman, tombul, dikkat çekici göğüslerle gelsem?
Что если я пойду, и сделаю себе пластику груди и приду домой с большими, огромными как в порнушке, сиськами? Как тебе это понравится?
Çünkü şimdi eve gidip korse, kilotlu çorap ve kombinezon giyeceğim ve o düğün pastasının tepesindeki aptallara benzeyeceğim ve herkes bana bakarken kiliseyi baştan aşağı yürüyeceğim ama olsun, çünkü bugün baştan sona bir ameliyat yaptım.
Потому что сейчас я пойду домой... Надену корсет, чулки и нижнюю юбку... И буду выглядеть, как одна из тех идиотов на верхушке свадебного торта.
Ya param yok deyip tutuklanacak, dayak yiyecek eve perperişan gidip karısı tarafından kapının önüne konacak ya da enayi patronuna dönüp, ki bu ben oluyorum ondan borcunu ödemesini isteyecek.
Либо он признается, что денег у него нет, и будет арестован, избит... придёт домой в ужасном состоянии, и жена выгонет его из дому... либо он обратится к своему дураку-начальнику, то есть ко мне... и попросит его заплатить.
Kitamura-kun'un eve sağ salim gidip gidemeyeceğini merak ediyorum...
как он добрался до дома? { Kitamura-kun chanto kaetta kana }
Eve, giyinmeye gidiyorum benden bir buçuk saat önce gidip övgü videonu izlemelisin.
Ну, я еще еду домой, чтобы переодеться, но ты должен быть там за полтора часа до меня, чтобы посмотреть видео.
Eve gitmeden önce gidip bir şeyler yiyelim.
Пойдём перед уходом перекусим.
Kocam dün bana pediatri uzmanlığını seçersem iki yıllık bir eğitime daha başlarsam genel cerrahi uzmanı olup akşamları eve gidip yemek yapmak varken bunun getireceği ek yükü kabul edersem beni boşayacağını söyledi.
Никто не отказывается от такого. Мой муж сообщил мне вчера... Что если я соглашусь
Tamam, bak gidip Alex Dupraé'yi havaalanından alacağım bütün gün çalışacağım ve eve geldiğimde siz iki aptal pantolonlarınızı giyseniz iyi olur!
Слушай, он первый начал, он хочет выселить меня отсюда. Ладно, слушай... Я встречу Алекс Дюпре в аэропорте.
Gece 3 : 00'e kadar Zac Posen'ın Partisindeydim, sonrada eve gidip uyudum.
Спасибо, мистер Монро.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]