Hayatı translate Russian
105,111 parallel translation
Hayatım öyle geçti zaten.
- ( чапман ) И так всю жизнь.
Bir de gece hayatını gör.
Погоди пока ночную жизнь не увидишь.
Hayatında aşk olduğunda ayakların yere basar, olmadığında ise iğrenç, deforme bir sakat olursun.
Как любовь дает тебе силы стоять на ногах, а без нее, ты просто отвратный бесформенный червяк.
Meredith, hayatım!
Мередит... дорогая!
Hayatınla ilgilen.
Давай. Разберись со своей жизнью.
Onunla konuşmak istemiyorum, hayatımın içine sıçtı.
Нахер ее. Я не хочу с ней разговаривать. Ты думаешь, что я захочу разговаривать с ней, после того, что она сделала с моей жизнью?
Bunu da, hayatında boktan giden her şeyi de annen yaptırdı.
Она заставила тебя сделать это, И все остальное, что пошло по пизде в твоей жизни. Так, да?
Onu nasıl yetiştireceğinizi ya da nasıl bir hayatı olması gerektiğini söylemeyeceğim.
Слушайте, я не собираюсь говорить вам, как её воспитывать или какая жизнь у неё должна быть, что-то типа.
Hayatı bitti!
Ее жизнь кончена!
Yıllardır kızın hayatının içine sıçmışsın querida.
Дорогуша, ты проебала 23 года ее жизни.
Sıçtığımın hayatında başarılar.
Хорошей гребанной жизни.
Resmen... Bunları izlerken kendi hayatımı düşünmeme gerek kalmıyor.
И когда... я смотрю их, я не думаю о своей собственной жизни.
Hayatını mahvedeceğim çünkü canım öyle istiyor " diyorlar.
Я разрушу твою ебанную жизнь просто потому что могу. "
Hayatının sonuna dek kendini onunla parmaklayabilsin diye.
Чтобы она могла развлекать себя его пальцем вечно.
Hepimizin hayatını kolaylaştırmak için kıçımdan ter damlarken sen bana Suzanne'in kafayı yemesi gibi saçmalıklarla mı geliyorsun?
Я здесь жопу рву, Пытаясь сделать это дерьмо чуть лучше для каждой из нас, И ты приносишь мне этот нонсенс?
Hayatımız söz konusu.
Это наша жизнь.
Bu, yüzlerce kadının hayatını değiştirecek bir şey.
То, что здесь происходит, может изменить судьбы сотен женщин.
Bu adam bizden daha iyi değil ama özgürce dolaşıp hayatımızı cehenneme çevirebiliyor.
Этот парень ничуть не лучше нас. Но при этом он свободен и превращает нашу жизнь в сущий ад.
Hayatımızın geri kalanında pislik muamelesi göreceğiz.
Всю оставшуюся жизнь люди будут обращаться с нами, как с говном.
İnan bana, deniz canlılarının üzerine kusmanın eğlenceli olmamasını anlıyorum ama biraz su içersin, uyursun ve hayatına devam edersin.
Поверь мне, я понимаю, что блевать в море невесело, но ты делаешь пару глотком воды, спишь и двигаешься дальше.
Jack'e söyleyin, mahkûmların hayatına da önem veriyoruz.
Скажите Джеку, что некоторые из нас ценят жизни заключённых.
Galiba onun hayatını mahvettim.
Думаю, я сломала ей жизнь.
Öğleden sonramı, kendimi kurtarmak için hayatımın aşkını hapse göndererek geçirdim.
Сегодня я отправила любовь всей моей жизни в тюрьму... ради своего спасения.
Bunun değişme ihtimali olmadığına hayatım üzerine bahse girerim.
Могу поспорить на свою жизнь, что это никогда не изменится.
Sen bunu yaptın. Hayatın boyunca bu azapla yaşamak zorundasın.
Потому что то, что ты сделал... тебе придется жить с этим остаток своей жизни.
Hayır tatlım, kolay değil ama hayatında öyle biri olmasına sevindim.
О, нет-нет, дорогая, это конечно не просто. Но я рада, что у тебя есть такой человек.
Hayatı boyunca tek istediği, onu sevilmeye layık olduğuna inandıracak biriydi.
Знаешь... всю свою жизнь, все что она хотела Это кого-то, кто убедил бы ее, что она достойна любви.
Bana hayatın acı verdiğini öğrettin.
Ты научила меня тому, что жизнь... Она ранит.
Hayatını çöpe atma.
Не разменивай жизнь впустую.
Ağabeyimin hayatını kurtardınız efendim.
Ты спас жизнь моего брата, сэр.
- Hayatını yaşamalısın.
- Ты должен жить своей жизнью.
Oy verme zamanı geldiğinde de Will onun hayatını kurtarmış olur.
Когда пришло время голосовать... Уилл спас свою жизнь.
Doug, benim de senin kadar uzun süredir cinsel hayatım var.
Дуг, я был с сексом до тех пор, пока у вас есть.
Yetişkinlik hayatım boyunca kamu görevinde bulundum Will.
Я был на государственной службе всю свою взрослую жизнь, Уилл.
Ayrıca zaten hayatımızın geri kalanını birlikte geçireceğimizi biliyordum.
И в любом случае, я знал, что мы собирались провести остаток своей жизни вместе.
"Hayat karmaşık" falan diyorsunuz.
"Всё наладится" и "Жизнь сложна".
"Hayat sana limon verirse lezzetli su yap."
"Когда жизнь даёт тебе лимоны, сделай из них лимонад."
Hayat porno filmlerindeki gibi değil Angie. Keşke öyle olsaydı.
В жизни все не так как в порно, Анжи, а хотелось бы.
Bakın işte, hayat burada.
Говорю вам, здесь самое то.
Cuma, cumartesi... Hayat olasılıklarla doludur.
Пятница, суббота, жизнь всего лишь череда возможностей, знаешь?
Normal bir hayat şansı olsun istiyorum.
Я хочу, чтобы неё был шанс на нормальную жизнь.
"Hayat Becerileri Girişimi, mahkumlara önceki Genel Eğitim programından daha pazarlanabilir nitelikler kazandırıyor."
Мероприятия по навыкам безопасной жизнедеятельности обеспечивает заключённых практическими навыками, которые больше пригождаются в жизни, чем прошлая система среднего образования.
Hayat becerileri mi?
Навыки безопасной жизнедеятельности?
Talimatsız amelelik, ne eğitim ne de hayat becerisi değildir.
Ручной блять труд без инструкций не образование, и уж блять точно не навыки безопасной жизнедеятельности.
Eğitim programımız olsaydı "Ne eğitim ne de hayat becerisi değildir" demezdi.
Думаете, она бы говорила "блять" так много, если бы у нас была программа образования?
Artık hayat çok daha kolay olacak.
Теперь жизнь станет намного легче.
Hayat çok tuhaf, anlıyor musun?
Жизнь пиздец какая странная.
İki gün içeride oturup surat asmazsın, dışarıda kumsal hayat ve güneş seni beklerken.
Ты не сидишь внутри два дня с хандрой, когда пляж и.... жизнь и... солнце ждут тебя снаружи. Понимаешь?
Pardon, namuslu bir hayat sürdüğüm için mi buraya düştüm sanıyorsun?
Прости. Думаешь, я сюда попала, потому что честно жила?
Nicky, bir bebek için ne biçim bir hayat bu?
Никки, что это за жизнь для ребенка?
Bir hayat kurtarabilsek buna israf etmek diyebilir misin?
Спасти хотя бы одного - разве это впустую?
hayatım 3662
hayatim 33
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayatim 33
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayatımda ilk kez 38
hayatım boyunca 96
hayatımda ilk defa 27
hayatımı kurtardın 178
hayatımı mahvettin 46
hayatımdan nefret ediyorum 19
hayatımı kurtardınız 38
hayatımızı kurtardın 17
hayatımı kurtardı 58
hayatını kurtardım 33
hayatının zamanı 17
hayatın tehlikede 18
hayatımı kurtardın 178
hayatımı mahvettin 46
hayatımdan nefret ediyorum 19
hayatımı kurtardınız 38
hayatımızı kurtardın 17
hayatımı kurtardı 58
hayatını kurtardım 33
hayatının zamanı 17
hayatın tehlikede 18
hayat 236
hayat devam ediyor 42
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayat devam ediyor 42
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat çok kısa 40