English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Hayat güzel

Hayat güzel translate Russian

2,251 parallel translation
Kadınsız hayat daha güzel.
- Нам лучше без них.
Bu hayatımda içtiğim en güzel ot olabilir.
Кажется, это лучший косяк в моей жизни.
Evlendiğim gün, ikizlerin doğumu ve şimdi de bu, hayatımın en güzel anlarından bahsediyorum, Will.
День моей свадьбы, рождение близнецов, И сегодня - лучший день в моей жизни.
Hayatım boyunca gördüğüm en güzel kızdı diyebilirim.
Я думаю, она самая прекрасная девушка, которую я когда-либо видел.
Tanrım, hayatımın en güzel rüyasını görüyordum. ve sen onu mahvettin.
Господи, я видела лучший сон в своей жизни, а тебе обязательно нужно было прийти и все испортить.
Hayatımda gördüğüm en güzel manzara.
Это самое красивое место, которое я когда-либо видела!
O, hayatımdaki en güzel şey.
Она - лучшее, что было в моей жизни...
Sence hayatım çok mu güzel?
Думаешь у меня мало проблем? Как же.
Sonuçta, orada kendine güzel bir hayat kurdun.
У тебя ведь там уютное гнездышко.
Ve bu yüzden hayatımız güzel olmalı
И я думаю, что в общем, я был хорош для Джессики Я имею в виду она вела неплохую жизнь
Söyleyeyim, hayatımda bu kadar güzel bir köfte yemedim.
Это лучший мясной рулет в моей жизни.
Hayatının en güzel günleriymiş. Ama o zamanlar farkında değilmiş.
Это был его момент, не то чтобы он осознал это тогда.
Hayatımın en güzel yazını Ocean View'da geçirdim.
Там прошли одни из лучших дней моей жизни.
Hayatımda yediğim en güzel kızarmış tavuktu.
Это был лучший цыпленок в моей жизни.
Hayat ne kadar güzel!
- Ну разве вселенная не идеальна?
O zaman hayatımız sona ermeden bu güzel yemeğin tadını çıkaralım.
Что же... насладимся ужином, пока не настал конец света.
Güzel bir hayatın var.
А что?
Hayatımın en güzel günü.
Это лучший день в моей жизни.
Yani, tüm hayatın boyunca güzel şeyler almak için çalışıyorsun ama birisi gelip onlar için seni öldürüyor.
Ты всю жизнь вкалываешь, наживаешь какое-то барахло, чтобы кто-то просто явился и шлёпнул тебя ради него.
Sonra gitti ve iki fincan kahveyle geri geldi hayatımda içtiğim en güzel kahveydi.
А затем он ушел и вернулся с самой лучшей чашкой кофе, которое я когда-либо пробовала.
Hayatımda sizden daha güzel bir kadın hiç görmedim.
Я никогда в жизни не видел столь прекрасной женщины.
Karanlık sulara baktığımda birlikte ne kadar güzel bir hayat yaşayabileceğimizi düşledim ve karamsarlığın. acının ve kederin beni ele geçirmesine izin verdim.
И взглянув вниз в тёмную воду... Я представил ту жизнь, если бы мы были вместе... Мне было горько... больно и горько.
Çocukların hayatında güzel bir şeyler olması gerekiyordu.
Нужно же пацанам что-то хорошее в жизни.
Chaz, bu yolculukta yeni bir boyuta ulaştı yeni bir hayat ve yeni bir bedenle hayal bile edemeyeceğimiz kadar güzel olan şeylerle.
Чез начинает новый этап своего удивительного путешествия в новую жизнь. В новом облике более идеальном, чем все, что мы только могли себе представить
Hayatının en güzel günü olacak.
Это будет лучший день в твоей жизни.
Floransa'nın insanları güzel bir hayat yaşıyorlardı.
У людей Флоренции была хорошая жизнь.
... uyandığında, hayatın bu kadar güzel olmasına minnettar oldun mu?
просыпалась с чувством огромнейшей благодарности за то, что жизнь так прекрасна?
Hayatın dünyayı bira yaparak daha güzel bir yer haline getirmek için uğraşıyorsun. İlk ortakları kendini öldürmüş.
Сначала совладелец кончает с собой.
Burada seninle birlikte yaşamak tüm hayat hikayemin en güzel bölümüydü.
То есть, жить здесь с тобой - это были самые умиротворенные главы моей жизни на сегодняшний день.
- Rachel şu anda hayatımdaki tek güzel şey. - Hayır, değil Finn.
Рэйчел - это лучшее, что есть сейчас в моей жизни.
Evlilik hayatına ne güzel bir başlangıç.
Прекрасное начало брака.
Bu hayatımda gördüğüm en güzel ikinci şey.
Вау! Это почти самое красивое, что я когда-либо видел.
Güzel bir merasim olmuş. Yaşayacakları tatlı hayatı sembolize etmek için meyveli börekler ve çörekler hazırlanmış.
У них была прекрасная церемония, где подслащенные оладьи и пончики символизировали сладость их будущей совместной жизни.
Hayatımın en güzel zamanlarıydı.
Это была самая счастливая неделя в моей жизни.
Hayatınızda hiç bu kadar güzel bir şey gördünüz mü?
Видели ли вы когда-нибудь что-то столь же красивое?
Seninle tanışmak çok güzel hayatım.
Очень рада с тобой познакомиться, дорогая.
Bu hayatımda yediğim en güzel simit.
Это самый восхитительный бублик.
Ben hayatımızın en güzel günü olması için düğünle ilgili en küçük detaylarla bile uğraşırken mi?
В то время, когда я обдумывал каждую мелочь, которая окончательно сделала бы этот день самым замечательным в моей жизни?
- Bu çok güzel hayatım.
Это прекрасно, дорогой.
Chris'in hayatında çok güzel bir kız var ve senin elin bomboş.
У Криса появилась прекрасная девушка, а у тебя ничего.
Güzel bir hayatım vardı ama sen ve hükümet karşıtı arkadaşların berbat ettiniz. Selam.
Мне хорошо жилось, но ты и твои антиправительственные дружки все испортили.
Sen hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın.
Наконец-то!
Siz onları kopardığınızdan beri hayatım daha güzel majesteleri.
Ваша Светлость.
Hayatımın en güzel gecesiydi.
Это была лучшая ночь в моей жизни.
"Bu hayatımda gördüğüm en güzel kız" diye...
"Это самая красивая девушка, которую я когда либо видел"
Bir erkeğin güzel bir hayat yaşaması için gereken her şey.
В общем, то, что нужно для жизни, у меня было.
Sana güzel bir park yeri sağladıktan sonra bir kaç hayat kaybolsa ne olur?
Чего стоит пара жизней против охраняемой парковки?
Hayatımın en güzel günüydü.
Это был лучший день моей жизни.
Hayatımın en güzel gecesiydi.
Это была самая лучшая ночь в моей жизни.
Hayatın güzel olduğunu söylemek iyi hissettiriyor.
И так приятно сказать, что... Жизнь хороша.
Senin güzel bir hayatının olmasını istiyorum ve ilerde çabaladığın düşüncesi beni korkutuyor.
Я хочу, чтобы у тебя была прекрасная жизнь, и мысль о том, что ты преодолеваешь трудности... она просто... она пугает меня.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]