Hiçbir şey anlamadım translate Russian
190 parallel translation
Hiçbir şey anlamadım çünkü farklı bir dilde yazılmıştı.
Но я ничего не понял. потому что она была на другом языке.
Hiçbir şey anlamadım.
- Так-то лучше. - Не понимаю.
Hiçbir şey anlamadım bu işten.
Послушай, я ничего не понимаю.
Ben bundan hiçbir şey anlamadım.
Мне кажется что я что то не понимаю.
Oğlum, nasıl olur, hiçbir şey anlamadım?
Как же, сыночек? . Не пойму я...
Öykünden neredeyse hiçbir şey anlamadım.
Из твоего рассказа я мало что поняла.
Evet, o da bunun peşinde. Kusura bakmayın, efendim, ama hiçbir şey anlamadım.
Но я так совсем ничего и не понял, синьор майор.
Ama ben hikayenizden hiçbir şey anlamadım.
Я ничего не понял в вашей истории.
- Hiçbir şey anlamadım. - Peki...
- Я ничего не понимаю.
Ancak formdan hiçbir şey anlamadım. Çok heyecanlı.
- Я никак не могу тут разобраться.
Ben hiçbir şey anlamadım.
- А я так и не понимаю ничего.
Söylediğinden hiçbir şey anlamadım, ağzında bir şey var.
Я не могу разобрать ни слова, у тебя что-то во рту!
Willard Scott sanmıştım. Hiçbir şey anlamadım.
Я просто думал, что его звали Уиллард Скотт.
Söylediklerinden hiçbir şey anlamadım.
Я не поняла ни единого слова.
Ben hiçbir şey anlamadım.
Я ничего не разобрал.
Şu kadarını söyleyebilirim, bir avukat olarak konuşuyorum! ... söylediklerinizden hiçbir şey anlamadım.
Как адвокат я бы не поддержал ничего из того, что ты говорила...
- Sana söylediklerini, ona söylediğini söyledi. Ben ortada kaldım ve hiçbir şey anlamadım.
Она сказала ей, что она сказала ей то, что ты ей сказал.
Hiçbir şey anlamadım.
Ничего не понимаю.
Ben de hiçbir şey anlamadım.
Я не понимаю, что произошло.
Anlattığından hiçbir şey anlamadım.
- Я ничего не поняла с твоих слов. - Это мне часто говорят.
Söylediğinden hiçbir şey anlamadım.
Я не слышу ни слова из того, что ты говоришь.
Hiçbir şey anlamadım.
Ты должна помочь мне вникнуть в это.
Hiçbir şey anlamadım.
- Ничего не понимаю.
Hiçbir şey anlamadım ve ben de ona durum çok komik geldi ve şöyle dedim "Olé, muchacho, caramba."
Я ничего не понял Так вот, а я... Я попытался пошутить и сказал :
Ben hiçbir şey anlamadım.
Я конец не понял.
Hiçbir şey anlamadım.
Я ничегошеньки в этом не понимаю.
Hiçbir şey anlamadım.
Я даже не получил это.
Bana bakma. hiçbir şey anlamadım.
На меня не смотрите. Я не знаю в чём дело.
Hiçbir şey anlamadım ama emekçilerin, çocuk işçilerin ve fabrika işçilerinin hayatını anlatan kısma geldiğimde nefesimin gitgide yavaşladığını hissettim.
Но когда я дошла, до главы о жизни рабочих, детей-рабочих, заводских рабочих. Я почувствовала, что стала медленнее дышать.
Söylediklerinizden hiçbir şey anlamadım.
Не поняла ни одного слова из того, что Вы сказали.
Daha hiçbir şey anlamadım.
Я все еще не понимаю
Ama o gece geç saatlere kadar hiçbir şey anlamadım.
Хотя это не дошло до меня. Только чуть позже, той ночью...
Olan bitenlerden hiçbir şey anlamadım, ama onu sevdim.
Я ничего не поняла, но всё равно его люблю.
- Şuanki durumumuzda yanlış olan nedir? - Hiçbir şey anlamadım.
- Я забыл вас угостить?
Malcolm, dediklerinden hiçbir şey anlamadım.
Малькольм, я не знаю, что и думать.
Hiçbir şey anlamadım.
Я не совсем понимаю вас.
Hiçbir şey anlamadım.
Мне уже заплачено.
Söylediğinden hiçbir şey anlamadım.
Чего то ты мне сейчас такое сказал, я не понял.
Söylediklerinden hiçbir şey anlamadım.
Я понятия не имею, о чём ты.
Hiçbir şey anlamadım!
Не совсем понятно.
- Evet, hiçbir şey anlamadım.
Да, никак не могу вас раскусить.
Hiçbir şey anlamadım. Evet, diyorduk ki...
- Мы говорили, что...
Hiçbir şey anlamadığım için sana mesaj yolladım.
Я выслал тебе этот... Ничего не поняла.
- Yo, hiçbir şey anlamadım.
Я не насладился этой увольнительной вообще.
Ama yine de Köprü'ye girmeme izin vermiyor. Orada anlamadığım hiçbir şey yok.
Но он все равно не пускает меня на мостик, а там нет ничего такого, чего б я не понимал!
Hiçbir şey anlamadın mı?
Ты совсем ничего не понял?
Hiçbir şey anlamadın mı, genç adam?
Значит ты ничего не понял, парень?
Söylediklerinden hiçbir şey anlamadım.
- Ты никак не врубаешься, о чем это я? - Понятия не имею, Тони.
- Zamirlerin yüzünden hiçbir şey anlamadım.
Ты потерял меня в своем море местоимений.
TV anlamadığım bir dildeydi satın alacak hiçbir şey yoktu, hiçbir yerde reklam yoktu tek yaptığım yürümek, düşünmek ve yazmaktı.
По телевизору говорили на незнакомом языке, я ничего не покупала,... я не понимала рекламу. Поэтому я только гуляла по городу и писала.
Hiçbir şey anlamadım.
Не понимаю.
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96