Hiçbir şey yoktu translate Russian
548 parallel translation
Durup baktık ve hiçbir şey yoktu. Tüm o ortam izleniyormuşsun hissini uyandırıyordu.
Мы остановились и осмотрелись но вокруг ничего не было просто вся атмосфера вокруг ты как будто чувствовал что за тобой постоянно следят, понимаешь.
O haklıydı. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Он был прав, и ничего нельзя было с этим поделать.
Onun için, beklemekten başka, yapılabilecek hiçbir şey yoktu.
Ей ничего не оставалось, как только ждать...
Ama burada onu korkutacak hiçbir şey yoktu.
Но здесь ему нечего было боятся.
- Elinde hiçbir şey yoktu.
- Письма не было.
Bilmediği hiçbir şey yoktu.
Не было такого, чего бы он не знал.
Aslında seninle ilgili yasadışı hiçbir şey yoktu.
Вы вообще не делали ничего незаконного.
Çimler birden kesilmiş, değil bir çalı, hatta bir böcek, hiçbir şey yoktu.
Даже пучка травы нигде не было видно... ни куста... ни насекомого...
Bu kahrolası yalnızlıkta yapacak hiçbir şey yoktu, akıbetimizi bekleyen yüzlerce insandık.
Без работы, без новостей, в ужасающем одиночестве. Нас было около 100 человек.
Ortalıkta kayda değer hiçbir şey yoktu.
Попасть в коридор не составило особого труда.
İçinde hiçbir şey yoktu.
Там ничего не было.
Hiç bir amacım olmadan tekrar Paris'teydim. Cebimde de hiçbir şey yoktu.
В Париж вернулся без цели и без гроша в кармане.
Orada hiçbir şey yoktu.
Там ничего не было.
Grandpierre'nin ona baktığını hatırlıyorum ama içinde, polisin önemli olduğunu düşündüğü hiçbir şey yoktu.
Я помню, как Гранпьер ее просматривал... но ничего не нашел, что заинтересовало бы полицию.
Yapacak hiçbir şey yoktu.
Ничего нельзя было сделать.
Ama içinde hiçbir şey yoktu.
Но там ничего не было.
Hiçbir şey yoktu yanında.
Гол как сокол.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Ничего не мог сделать...
Onun için yapamayacağı, hiçbir şey yoktu.
Не было ничего, чтобы она не делала ради него!
Hiçbir şey yoktu, bir ışık parıltısı, hiçbir şey.
Ничего не было. Ни вспышки, ничего!
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu ne de olsa.
Я ничего не могла поделать, когда ты был с ней, так, зачем заботиться обо мне?
Yapabileceğin hiçbir şey yoktu.
Ты ничего не смог бы сделать.
Oysa onunla hiçbir şey yoktu.
А между ним и тобой ничего нет.
Hiçbir şey yoktu ama yine de bir şey vardı işte.
Да, ничего, глупости. Я просто... Ну, знаешь, подумала, что это что-то значит.
Başlangıçta hiçbir şey yoktu.
Вначале была пустота.
Bunun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu. - Bu nedir?
Я ничего не мог поделать.
Odada hiçbir şey yoktu, sadece yerde bir yatak.
В комнате ничего, кроме матраса на полу, не было.
Ortada eğlenilecek hiçbir şey yoktu.
В нашем уговоре не было ничего про развлеченья.
Hayır, hiçbir şey yoktu.
Нет, мы должны были пожениться.
"Yıllar önce, tam olarak kaç yıl olduğu önemli değil çok az param vardı ve kıyıda ilgimi çekecek hiçbir şey yoktu."
Несколько лет назад, не важно сколько именно, я оказался совсем без денег. И ничто не удерживало меня больше на берегу.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
И я была бессильна.
Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
И мы ничего не могли с этим сделать.
Doğum evraklarım ve sabıka kaydım dışında yaşadığımı gösteren hiçbir şey yoktu.
Мое свидетельство о рождении и дело об аресте были единственными документaми, подтверждающими тот факт, что я был жив.
Ortada hiçbir şey yoktu.
Ёто началось ни с чего.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Koruluktaydık.
Я ни хрена не мог сделать Я был где-то в глуши, в зарослях деревьев...
Ne de olsa o an geçmişti ve dünyada değişen hiçbir şey yoktu.
Однако страх прошёл, и мир был снова таким, как прежде.
Dokunup da geminize hasar verebileceğin hiçbir şey yoktu.
Не было ничего, что от твоего прикосновения могло причинить вред твоему кораблю.
bir tepede. O boş alanı işaret ediyordu. Ama orada hiçbir şey yoktu.
Он указывал мне на это пустое место, но там не было ничего!
Hiçbir şey yoktu!
Ничего.
O tarafta eskiden hiçbir şey yoktu.
Раньше здесь ничего не было.
Bana birçok şey verdin. Ama bunların senin için hiçbir anlamı yoktu.
Это ничего для тебя не значит.
Bizi ele verecek hiçbir şey yoktu.
Ничто не сорвалось, ничто не было упущено, ничто не могло нас выдать.
Ama o hiçbir şey yapmadı. Nedeni yoktu.
Но он ни в чем не виноват, у него не было повода.
BuraIarda hiçbir sey yoktu.
У меня здесь ничего не было.
Çocuk çocukken... hiçbir şey hakkında fikri yoktu.
Когда ребёнок был маленьким, у него не было собственного мнения.
Yaban lavantası haricinde orada yetişen hiçbir şey yoktu.
Ничего там не росло, кроме дикой лаванды.
Ama düşündüm ki, kesinlikle kötü bir şey yapamayacağımı... kanıtlayamadığım sürece... hayranlığının hiçbir anlamı yoktu.
Но я думал, что ее восторг ничего не стоил... пока не докажу себе, что абсолютно не способен сделать зло.
Kız için daha aşağılayıcı bir şey yoktu. Çünkü annesi şöyle demişti : Sen hiçbir şeysin!
Для дочери это страшное унижение, поскольку мать дает ей понять, что она бездарность.
Şey, dairemden atıldım ve gidebileceğim hiçbir yer yoktu.
Меня выгнали из квартиры, и мне больше некуда было пойти.
- Ailemizde hiçbir şey yoktu.
- В нашей семье ничего не было.
Sizin normal yerçekimi dediğiniz ortamda yaşamanın nasıl bir şey olduğu hakkında hiçbir fikirleri yoktu.
Они понятия не имели, что значит жить в том, что вы называете нормальной гравитацией.
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye 82
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye 82
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25