Mutlu değilim translate Russian
279 parallel translation
Bu tabi seni gördüğüm için mutlu değilim anlamına gelmiyor!
Но это не значит, что я не рада тебя видеть!
Orda askerliğini yapıyordu, ve nasıl diyeyim... burada mutlu değilim.
Он там проходил военную службу, и вот... - Я себя здесь чувствую неуютно.
Ben mutlu değilim.
Мне совсем не весело.
Kardinal hazretleri mutlu değilim.
Ваше Преосвященство, я несчастен.
Gerçek şu ki aslında ne burada ne de orada mutlu değilim, o yüzden gidiyorum.
По правде говоря, мне... Мне не нравится. Не нравится ни там, ни здесь,..
Ben kendi adıma pek mutlu değilim.
А я вот не очень рад. Мы с Тони расстались.
Hiç mutlu değilim.
Я несчастен.
- Hiç mutlu değilim ama işim işte.
- Меня тоже это не радует. Такая работа.
Olaydan mutlu değilim o yüzden bu havaları bırak.
Я не меньше переживаю чем ты... так что прекрати это позерство?
Çok özür dilerim. Stuckey'nin onu söylemiş ya da bunu yapmış olmasından pek de mutlu değilim.
Мне очень жаль, мне очень неприятно, что Стаки так поступил с тобой.
Evet ama mutlu değilim.
Просто целый месяц старалась не думать об этом.
Sadık bir Amerikalıyım ve mutlu değilim devletin ve endüstrinin beni hergün biraz zehirlemesine izin vermedikçe.
Я преданный американец, и я не буду счастлив если я не позволю правительству и промышленности отравлять меня по чуть-чуть каждый день!
Ben mutlu değilim.
Я не счастлив.
Mutlu değilim, ama üstesinden gelmeye çalışıyorum.
Мне это не нравится, но я справлюсь.
Saatin kaç olduğunu biliyorum ama HATAKU'ya bakıyorum ve hiç mutlu değilim.
Да, Фрэн, я знаю, который час но я смотрю на эту WENUS, и я недоволен!
Mutlu değilim denilemez. Biraz mutluyum.
рада.
Ben Sandra ve hiç mutlu değilim!
Ты меня слушаешь? Я Сандра, и я не довольна.
Burada mutlu değilim efendim.
Я недоволен этой лодкой, сэр!
Bilemiyorum. Belki de tam olarak mutlu değilim.
Ну не знаю, может я и не полностью счастлив.
Pek mutlu değilim.
Я не так уж счастлив.
Mutlu değilim, hayatım.
Я несчастен, любимая.
- Hayır, mutlu değilim.
Нет, я не счастлив.
Onlara destek olarak iyi bir şey yapıyorum ama bu konuda mutlu değilim.
Чтобы поддержать их, я совершаю доброе дело, хотя мне от этого не весело.
Bu konuda ben de mutlu değilim ama Ross mutlu olduğunu söylüyorsa duygularımızı kendimize saklamaya devam etmeliyiz.
Мне тоже все это не нравится, но если Росс говорит, что он счастлив значит мы должны держать свои чувства в себе.
Çünkü pek mutlu değilim.
Почему ты все время настроен так отрицательно? Потому что я не очень счастлив.
Niles, bilmeni isterim ki ben... pekte mutlu değilim. bütün bu... gecenin böyle sona ermesinden.
Найлс, я только хотел сказать тебе что вовсе не рад такому исходу событий.
Çünkü mutlu değilim.
Потому что я несчастен.
- Aslında ben çok mutlu değilim.
- Я не очень-то счастлив.
- Ben o kadar da mutlu değilim.
- Я не так уж и счастлив.
Belirtmeliyim ki, şu an çok mutlu değilim, çünkü -
Должна сказать, сейчас я не очень-то рада, потому что...
- Sal döndü diye mutlu değilim.
я не рада, что — эл вернулс €.
Sen onun iyi bir evlat olduğunu hatırlayacaksın. Ve sen onun iyi bir baba olduğunu hatırlayacaksın. Çünkü bu evin gidişatından mutlu değilim.
Ты вспомнишь, что он хороший сын... а ты вспомнишь, что он хороший отец... потому что я не счастлива от того, что сейчас происходит в доме.
Ben hiçbir şeyden mutlu değilim.
Я не счастлива от всего этого.
Pencerelerin çivilenmesinden mutlu değilim. İnsanların etrafta gizlice kaçmasından mutlu değilim. Noel çanlarımın kapıda asılı olmasından mutlu değilim.
Я не счастлива когда заколачивают окна... и я не- - я не счастлива когда народ тут шмыгает... и я не- - я не счастлива, что мои рождественские колокольчики висят на двери.
Evet Fran, saatin kaç olduğunu biliyorum ama WENIS'e bakıyorum ve hiç de mutlu değilim.
Я знаю, который час но я смотрю на ВЕНИС и я недоволен.
Mutlu değilim.
Я не счастлив.
Ben mutlu değilim.
Кроме меня.
Yalnızım ve sizden daha mutlu değilim.
Я один, мне тоже невесело.
- Mutlu değilim, ilgimi çekti.
- Я не радуюсь, я заинтригована.
Ama mutlu değilim.
Но я несчастна.
Mutlu değilim.
Так не годится.
Mutlu değilim, Bob.
Я недоволен, Боб.
Yazarlıkta pek şanslı değilim, bilme mutluluğuna erişmelisin. Mutlu sona doğru çok önemli bir adım kaydettim.
У меня не было возможности что-то написать, но вы будете рады узнать, что я сделал важный шаг... привести все к счастливому финалу.
Pek tutkulu değilim ama... eğer bu rüyayı gerçeğe dönüştürebilirsem... seçtiğimiz hayatta... ömürboyu mutlu olabiliriz.
Мы поженимся и будем счастливы.
Arı mutlu, bense kesinlikle değilim.
Пчела счастлива, а я определенно нет.
Mutlu değilim, hayır.
- Нет, не довольна.
Kendimi mutlu hissediyorum. Buna hazır değilim.
Я просто еще не собрана.
Aslında buralarda "mutlu" kelimesini kullanmanın ne kadar doğru olduğundan emin değilim
Правда, не уверена насчет использования слова "счастливый".
Şey, eğer o mutlu değilse, sen değilsen, o zaman ben de değilim.
Если вы двое не счастливы, то и я не счастлив.
Konu ben değilim, pislik Konu sensin. Wisconsin'de, doktorun karısını oynayarak mutlu olacağına gerçekten inandın mı?
Да дело не во мне, дурень, дело в тебе, то есть, ты что, правда думал, что будешь счастлив в Висконсине в роли жены доктора?
Mutlu... değilim.
Недоволен.
değilim 815
mutlu yıllar 555
mutluluklar dilerim 16
mutlu ol 66
mutlu günler 26
mutlu 183
mutluluk 95
mutlu son 24
mutluyum 175
mutlu musun 338
mutlu yıllar 555
mutluluklar dilerim 16
mutlu ol 66
mutlu günler 26
mutlu 183
mutluluk 95
mutlu son 24
mutluyum 175
mutlu musun 338
mutlu olun 20
mutlu yıllar sana 161
mutlu noeller 1070
mutlu paskalyalar 22
mutluyuz 22
mutlumusun 18
mutlusun 26
mutlu olmanı istiyorum 16
mutlu noel 30
mutlu oldun mu 50
mutlu yıllar sana 161
mutlu noeller 1070
mutlu paskalyalar 22
mutluyuz 22
mutlumusun 18
mutlusun 26
mutlu olmanı istiyorum 16
mutlu noel 30
mutlu oldun mu 50