English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Onu duyuyorum

Onu duyuyorum translate Russian

77 parallel translation
Gece onu duyuyorum.
Я слышу его по ночам.
Onu duyuyorum. Yakında bir yerde.
Я слышу его. он рядом.
Onu duyuyorum.
Я слышу его.
- Her yerden. Genellikle önce onu duyuyorum.
Обычно, я сначала слышу его.
Onu duyuyorum. Üzerine bulaşan kanın kokusunu alıyorum.
Я слышу его, я чувствую на нем кровь.
Onu duyuyorum.
Я слышу его!
Onu duyuyorum.
Слышу!
- Bilmiyorum, ama onu duyuyorum.
— Не знаю, но мотор её слышу.
- Çünkü sanırım onu duyuyorum.
- Я слышу ее шаги.
Onu duyuyorum.
" х! я слышу его!
Ama onu duyuyorum.
Но я слышу.
Onu duyuyorum Jack.
Я слышу его, Джек.
Uyumaya gittiğimizde, onu duyuyorum.
Когда мы ложимся спать, я слышу ее...
Oh, adamım, onu duyuyorum.
Ох, чувак. Я слышу его.
Tanner, Onu duyuyorum.
Таннер, я его слышу.
Onu duyuyorum.
Не могу это слышать!
İçimde onu duyuyorum.
Я слышу ее внутри себя.
- Onu duyuyorum.
Я его слышу.
Hester'i görüyor olabilirsiniz ama ben de şu anda onu duyuyorum. - Anlamadım?
Вы смотрите на Хестера, а я слышу ее.
Ve hemen sonra başka birinin daha onu mırıldandığını duyuyorum. Bence melodiler bir kafadan diğerine atlıyor.
Кажется, мелодии перепрыгивают из головы в голову.
Onu duyuyorum! Yaklaşıyor.
Я слышу его!
Peggy, şehrin içinde yok olmak üzere ofisimden her çıktığında onu geri çağırmak için korkunç bir arzu duyuyorum.
Всякий раз, когда Пегги выходила из моего кабинета, чтобы раствориться в городе, я боролась с сильным желанием вернуть её,
Buna saygı duyuyorum, ama lütfen, onu görebilir miyiz?
Я это уважаю. Но, пожалуйста, можно нам его увидеть?
Onu duyuyorum.
- Да! Да!
Kendisi, tek başına bize Amsterdam seferlerini kazandırdı. Onu takımımızın bir parçası olarak görmekten büyük mutluluk duyuyorum.
Это именно он, самостоятельно, бился за получение нами амстердамских линий.
Onu duyuyorum.
Я слышу.
Donny Ray Black'in... son nefesini verip, yavaşça ölmesini düşündüğümde... kendimden ve onu kurtaramayan, tüm hukuk sisteminden... dolayı utanç duyuyorum.
Когда я думаю о Донни Рэе Блэйке, я вижу, как он едва дышит во время агонии, и мне становится стыдно. Мне стыдно за юридический мир, который не спас его.
Onu öldürdüğüm için gurur duyuyorum.
- И до скольки? - До 22 : 00, 23 : 00.
- Mike Wazowski! - Onu ben de duyuyorum.
Майк Вазовски.
Son zamanlarda onu hep duyuyorum. Anlıyorum.
В последний раз я внезапно всё понял.
Sonra sadece onu duyuyorum.
И тогда он придет, единственный.
Onu hastaneye götür. Ben de buna saygı duyuyorum Bay Shepherd.
Но тут же превратился в пешку в затянувшейся войне с Джейкобом.
Onu duyuyorum!
Я его слышу! - Он живой.
- Angel, duyuyorum seni, Duyuyorum onu, görüyorum onu
- Ангел, я слышу тебя, я слышу, я вижу
Onu takdir ettiğiniz için ona daha fazla saygı duyuyorum.
Я уважаю его больше, раз вы его друг.
Onu öldürdüğüm için gurur duyuyorum.
- Я горжусь тем, что убил её.
" Onu öldürdüğüm için gurur duyuyorum.
- " Я горжусь тем, что убил её.
Çünkü onu seviyorum ve de cinsel çekim duyuyorum.
Стэн.
Menajerin olmaktan o kadar gurur duyuyorum ki kazancından payıma düşen yüzde onu almak neredeyse canımı yakıyor.
Для меня это честь - быть твоим агентом. Сердце кровь обливается, когда беру свои проценты от твоего выигрыша.
Onu şimdi duyuyorum...
- Я её слышу.
Onu çok zor duyuyorum.
Я его почти не слышу.
Robin aslında çok derinlerde babasına duygusal bir uzaklık içerisinde. Ve bu yüzden de babasından gelecek "Robin, seninle gurur duyuyorum" sözü kadar hiçbir şey onu mutlu edemez.
Внутренняя потребность Робин во внимании является результатом эмоциональной отдалённости от отца, и никакой успех не заменит того, что ей действительно нужно - это четыре простых слова от её отца : "Робин, я горжусь тобой."
Onu geceleri duvarların içinde duyuyorum.
Я слышу его по ночам. Он в стенах.
Onun fikirlerine katılıyorum, ayrıca ona bir kadın olarak da saygı duyuyorum. Aklı, onu kullanışı...
Я поддерживаю её идеи, но поддерживаю её, как женщину, её ум, её точку зрения.
Ailemde sorun olunca onu çözme ihtiyacı duyuyorum.
Я всегда стараюсь все уладить, когда дело касается моей семьи.
Gece uyandığımda penceremde onu görüyorum telefonda onun sesini duyuyorum.
Я просыпалась ночью и я видела его из моего окна. Я слышала его голос по моему телефону...
Onu duyuyorum.
Я все слышу.
Onu huzurlarınıza çağırıyor olmaktan onur duyuyorum.
Это честь для меня, представлять ее сегодня.
Ya onu, ya da başka bir şeyi duyuyorum.
Его или что-то другое.
Bu yüzden onu seviyor ve saygı duyuyorum.
Я за это её люблю и уважаю.
Böyle bir anda sizi bununla rahatsız etmekten büyük üzüntü duyuyorum ancak düğünün onu yıpratmasını istemiyorum.
Мне очень жаль беспокоить Вас по этой причине в такой момент, но я не хочу, чтобы свадьба сломила ее.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]