English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Onu seviyordum

Onu seviyordum translate Russian

324 parallel translation
Tek yakınım oydu ve onu seviyordum.
Он был всем, что я имею. И я полюбила его.
Tüm kalbimle onu seviyordum
Разве он обидел тебя?
Onu seviyordum.
Я любила его.
Birkaç hafta her şeye katlanabilirim sandım... çünkü onu seviyordum.
Я думала, что всё смогу стерпеть несколько недель потому что я любила его.
Onu seviyordum çünkü o çok kibar ve güzel ve canlıydı ve tüm benliğiyle "ben varım" diyordu.
Так как любовь моя к ней была ревнива и безгранична. Я любила ее за доброту, красоту и энергию.
- Başta onu seviyordum.
- Вначале мы любили друг друга.
- Başta onu seviyordum!
- Вначале мы любили друг друга!
Onu seviyordum. O da beni seviyordu.
Я любил её... и она любила меня!
- Onu seviyordum.
- Как вы восприняли его смерть? - Я любила его.
- Ben de onu seviyordum ama kredimiz bitiyordu.
Я тоже любил её.
Onu seviyordum.
Мне тоже понравилось. Черт!
- Onu seviyordum.
- Я его любила.
Ama onu seviyordum ve- - Onu korumak istedim.
Но я любила его, и я я хотела уберечь его.
Onu seviyordum.
Мне он нравился.
Ben onu seviyordum.
Я люблю его.
Onun fikirlerinden nefret ediyordum çünkü benimkilerle uyuşmuyordu... Ama herşeye rağmen onu seviyordum.
Я ненавидел ее идеи, потому что они критиковали меня... но любил ее все равно.
- Onu seviyordum. - Spike nereye gitti?
Куда пошел Спайк?
Yani ben onu seviyordum ve bunların hiçbiri bana etki etmez.
Я любил ее! И меня это даже не тяготило.
Zaten kocamı kaybetmiştim, belki bir aziz değildi ama onu seviyordum, ve onun üstüne bir de oğlumu kaybetmeyi göze alamazdın... yani kabul ettim.
Я только что потеряла мужа, не святого, но я любила его, и я не была готова потерять еще и сына..., и я приняла это.
Çıldırmış olsa bile onu seviyordum.
Я любил его, хоть он и сошел с ума.
Kilisede yürürken, onu seviyordum.
Когда я шла к алтарю, я любила его.
- Onu seviyordum.
- Я люблю ее.
- Onu seviyordum.
- Я любил её.
Onu gerçekten seviyordum, biliyorsun!
Вы же знаете, что я её любила.
Ben onu seviyordum.
Как я любил ее.
- Onu çok seviyordum.
- Я так её любил
Benden gençti ama onu seviyordum.
Он был чуть моложе меня, но я любила его.
Onu ne seviyordum ne de nefret ediyordum.
Мне он был безразличен.
Onu çok seviyordum.
Я ее так любил.
çok büyük bir sarı şapka, tüm yüzümü örtüyordu, seviyordum onu kaybettiğime çok üzüldüm.
Она закрывала мне всё лицо. Она мне очень нравилась. Я очень жалею, что потеряла её.
Bir de onu arkadan takip edip aslında amacım bu olmasa da biraz casusluk yaptığımı hatırlıyorum çünkü onu hastalık derecesinde çok seviyordum.
А я шла на расстоянии и, оставаясь незамеченной, следила за ней.
Onu çok seviyordum. Şemsiyem Arthur'la birlikte, yanındaki şilteye uzandım. ve olabildiğince kötü hissetmeye çalıştım böylece tamamen ölebilirdim.
Я лег на матрасе рядом с ней и с Артуром, моим зонтиком, и пытался себя плохо чувствовать, чтобы умереть.
Onu çok seviyordum.
Я любил его.
Onu çok seviyordum,..
Раньше мне она нравилась.
Onu çok seviyordum fakat o müziğe tutkundu.
Я был от нее без ума...
Onu seviyordum...
Я любила его.
Onu her şeyden çok seviyordum ama bunu ona hiç söylemedim.
Я любила ее больше всего на свете, но никогда ей об этом не говорила.
Onu çok derinden seviyordum.
И я очень его любил.
Onu çok seviyordum çünkü mucizelere inanıyordu.
Я бьiл от него без ума, потому что он верил в чудеса.
Onu tamamen seviyordum ama hiçbir zaman o duyguyu alamadım.
Я безраздельно любила его... Но он не отвечал на мои чувства тем же.
Onu o kadar çok seviyordum ki.
Как он мог так поступить со мной?
Mindy'yi terk etmeyi düşündüm ama bunu yapamayacağımı fark ettim. Onu da seviyordum. Ayrıca, o iki çocuğumun annesiydi.
Но я не мог уйти от Минди, ведь её я тоже любил, к тому же она мать моих детей и я не хотел разрушать семью.
Onu bu yüzden seviyordum.
Я любил её за это.
Kocamı ben öldürmedim. Onu çok seviyordum.
Я не убивала своего мужа!
Onu ben de seviyordum.
Это было как...
İşte onu bu kadar çok seviyordum.
Вот как я её любил.
Onu hâlâ seviyordum!
Я до сих пор любил ее.
Alkol bağlımlısı bir çatlak olduğunda onu daha çok seviyordum.
Мне она нравилась гораздо больше... когда была заядлой пьянчужкой.
Harika biriydi ve onu çok seviyordum ama...
Он был замечательный, я его очень любил, но...
Onu çok seviyordum!
Я так его любила.
Etrafındaki herkes tarafından sevilen biriydi. Onu çok seviyordum.
Не хочу превращать это в любовную серенаду, но его действительно очень любили все, кто его знал.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]