Onu sevmiyorsun translate Russian
94 parallel translation
- Bir başka deyişle onu sevmiyorsun.
Другими словами, вы его не любите.
Onu sevmiyorsun.
Ты же не любишь его.
Aslında, onu sevmiyorsun.
Короче, ты её не любишь. Ты хочешь, чтобы она тебя любила.
Kıymetini bilmiyor muyum? Onu sevmiyorsun.
Вы не любите её.
Onu sevmiyorsun... çünkü manzaranı bozuyor.
Ты недоволен, потому что она тебе вид портит.
O tam bir rüyalar perisi, ama sen onu sevmiyorsun.
Она красотка, но тебе не нравится.
Onu sevmiyorsun.
Ты не любишь его.
- Onu sevmiyorsun değil mi?
- Он тебе не нравится?
- Onu sevmiyorsun, değil mi?
- Он тебе не по душе, да?
Onu sevmiyorsun, ancak kötü davranmak istemiyorsun. Sen Plymouth'lusun, hacıların geldiği yerden. Onlar kötü değildir çünkü...
Она тебе не нравится, но ты не хочешь быть гнусной потому что ты из Плимута, родины пилигримов тех, что с пряжками на башмаках.
Onu sevmiyorsun.
Вы же не любите ее.
Onu sevmiyorsun.
Ты не любишь ее.
Sırf onu sevmiyorsun diye hayatını çöpe atma.
Не ставь на жизни крест только потому, что ты его не любишь.
- Onu sevmiyorsun.
- Ты его не любишь.
Onu sevmiyorsun ki.
Ты её не любишь.
Açıkça gözüküyor ki onu sevmiyorsun.
- И что? Ты его явно не любишь
Onu sevmiyorsun.
Ты его не любишь.
Çünkü beni seviyorsun ve onu sevmiyorsun.
Это потому, что ты меня любишь, а ее - нет.
On seviyor olabileceğim hiç aklına gelmedi mi? Onu sevmiyorsun.
Вы никогда не думали, что я люблю его?
Neden onu sevmiyorsun?
С повязкой на голове. Как дела, придурок?
Ve artık onu sevmiyorsun.
А ее ты больше не любишь.
- Şimdi unutma, onu sevmiyorsun.
Запомни – ты его не любишь.
Ama onu sevmiyorsun.
Но ты не любишь его.
Sen onu sevmiyorsun!
Ты не любишь её!
Kızartıcıya buz küplerini atmana izin vermediği için onu sevmiyorsun.
Ты просто не любил его, потому что он запрещал тебе кидать лёд во фритюр.
Yani onu sevmiyorsun değil mi?
Так ты не любишь его?
Onu sevmiyorsun. Artık sevmiyorsun.
Ты не любишь его - больше не любишь.
Artık onu sevmiyorsun.
Да, да, да. У вас все кончено.
- Ama artık onu sevmiyorsun.
Но ты с ней порвал.
Onu sevmiyorsun.
Ты ее не любишь.
Onu sevmiyorsun çünkü hâlâ bana aşıksın.
Ты не любишь его. Потому что всё ещё любишь меня.
Onu sevmiyorsun ama onunla birliktesin.
Ты не живёшь с этим. Ты пытаешься с этим что-то сделать.
- Onu sevmiyorsun.
Ты его не любишь.
Onu gerçekten sevmiyorsun.
Один хрен.
Onu sen de mi sevmiyorsun?
ак € пон € ла, тебе она тоже не нравитс €.
- Onu pek sevmiyorsun.
- Вы его недолюбливаете.
Onu benim gibi sevmiyorsun da ondan.
Tы вeдь нe любишь ee тaк жe cильнo, кaк я.
Dur tahmin edeyim. Onu da sevmiyorsun, di mi?
Только не говори, что ее ты тоже не любишь.
Ama sen onu pek sevmiyorsun.
Тут нет никакой жалости к ней.
Onu sevmiyorsun.
Подумай о детях.
Neden onu artık sevmiyorsun?
Почему ты его больше не любишь?
Onu sevmiyorsun.
Что теперь? - Ты его уже не любишь?
Onu artık sevmiyorsun, ha?
Больше не любишь ее, так?
Ama, sen onu sevmiyorsun! Bana inan, Rachel. Bu benim için gerçekten çok zor.
- но ты не любишь его поверь Рейчел мне очень сложно но так больше не может продолжаться ты должна понять
Onu gerçekten sevmiyorsun, değil mi?
Ты совсем не любишь её, так ведь?
Ama artık onu sevmiyorsun.
Но ты его больше не любишь.
Artık onu sevmiyorsun.
Ты больше не любишь ее?
Sen onu sevmiyorsun değil mi?
Представьте себе, король Англии пишет моей сестренке, и обещает быть ее слугой. Невероятно.
- Oh, Onu sevmiyorsun öyle mi?
Но почему?
Yani sevgilinin vaftiz babası olduğunu ve onu sevdiğini sandığını biliyorum ama sevmiyorsun ve işi bitti.
Я понимаю, он крёстный твоей девочки. И ты думаешь, что он тебе нравится, но это не так. Ему конец.
Onu sevmiyorsun!
Ты его не любишь.
sevmiyorsun 41
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30