Onu suçlama translate Russian
75 parallel translation
İmzala ve ismi lanetli diye de onu suçlama.
Подписывай, и дело с концом.
Onu suçlama, meleğim.
Не ругай его, душечка.
Onu suçlama.
Не вини её, не надо.
İlişkileri olabilir. Bir evliliği mahvedebilir, yalan söyleyebilir, ama bunlar için onu suçlama iznimiz yok.
Он может заводить романы, разрушать брак, обманывать и мы не можем обвинять его.
Onu suçlama.
Я не могу ее винить.
Sizi yendiler diye onu suçlama.
Не наезжай на него только потому что они выиграли у тебя.
Onu suçlama.
Эй, виноват не он, виноват я.
Onu suçlama. - İnanmıyorum!
- Джордж, мы полюбили друг друга, не вини ее.
Onu suçlama.
Рендл : Не вини его.
Onu suçlama.
А ну прекрати!
- Bu herif tam bir göt. - Bunun için onu suçlama.
- Этот парень такой засранец.
Hayır, onu suçlama.
Не нужно его обвинять.
Bak, onu suçlama.
Слушай, не вини ее.
İkinizin arasında sorun varsa her şeyde onu suçlama.
Если у тебя есть проблемы, не обвиняй её во всем.
Onu suçlama Matty.
Не осуждай ее, Мэтти. Ладно.
Onu suçlama. Ama suçlayacak birini arıyorsan sevdiğin kan emicilere ne dersin Cullen ailesine.
Сэм пытается мне помочь и не надо его обвинять а если очень хочется вспомни об этих грязных кровососах которых ты так любишь о Каленах
Kalbinin sesini dinlediği için onu suçlama.
Не упрекай его за то, что он слушал своё сердце.
Ayrıca onunla Fransa'ya giderken benzin biter ve saatlerce yağan yağmurda araba bozulursa harita okuyamıyor diye onu suçlama.
И если поедешь с ней в путешествие по Франции, У вас кончится бензин и сломается машина, и вы застрянете на много часов под проливным дождем, Не ставь под сомнение её умение читать карту.
Onun yaşlı kadınlara saplantısı var. Bu yüzden onu suçlama.
У него странный фетиш насчёт старых женщин, и он не может ему сопротивляться.
Sakın onu suçlama!
Не смей винить ее!
Onu suçlama.
Не вините его.
Onu suçlama, Cesare. Fransız hordası karşısında geri çekildiği için.
Не обвиняй его, Чезаре, в отступлении перед французскими полчищами.
Onu suçlama.
Не вини её.
Bu yüzden annene acı... onu suçlama Ma Ru.
Тогда... она была младше тебя.
- Lütfen onu suçlama.
Пожалуйста, не вини его.
Onu suçlama, sadece işini yapıyordu.
Не вини его. Он просто делал свою работу.
Sen de mi biliyordun? Onu suçlama, açıklayabilirim.
Ты тоже знала?
Onu suçlama.
Не надо винить его.
- Onu suçlama.
И я его понимаю.
Onu suçlama anne. O benim için endişeleniyor, o kadar!
Он всего лишь заботился обо мне!
Onu suçlama anne. O benim için endişeleniyor, o kadar!
Он переживает за меня.
Onu suçlama..
Но это не её вина.
- Onu suçlama.
- Не вини ее.
Onu suçlama. Bana söylediğini sanmış.
Он думал, что ты давно всё рассказала.
- Nerede olduğumu bilmiyordu, onu suçlama.
Он не знал, где я, поэтому, пожалуйста, не вини его.
- Onu suçlama.
Не вини его.
Onu suçlama.
Не вини его.
Onu seni sevemediği için suçlama. Bu onu aşıyor.
Не вини ее за то, что она не любит тебя сильнее, чем могла бы.
Onu suçlama
Не вини его.
Onu yakalarsak üzerine bir suçlama atabiliriz.
Мы его повяжем и сразу сможем предъявить обвинение.
Kendin onu tatmin edebilecek kadar dişi olamadığın için beni suçlama.
Не обвиняйте меня только потому что Вы были не достаточной женщиной, чтобы удовлетворить его.
Onu suçlama.
Не вини его!
Ben eğitim sistemini suçlama, onu suçlamıyorum.
Я не обвиняю Вас, сэр. В действительности, я виню систему.
Onu suçlama.
Не вини ее.
Jim, Lütfen onu hiçbir şey ile suçlama.
Джим, просто... Пожалуйста, не обвиняй его ни в чем.
Bay North korkuyordu çünkü onu sorguya aldığımızda bizimle işbirliği yaptı. Üstelik aleyhine bir suçlama da yok.
Я полагаю, что мистер Норф был под принуждением, поскольку он полностью сотрудничал с нами когда был у нас на допросе, и он не был обвинен в совершении преступления.
Juice'a karşı herhangi bir suçlama olmadığını ve dün gece onu saldığımı söyledim.
Я сказал им, что не было никаких обвинений и его освободили прошлой ночью.
Beni suçlama. Onu doğurduğunda, en iyi genetik kodları kullandılar yani benden aldıkları bir şey yok.
Для её зачатия использовался только лучший генетический материал, то есть, не мой.
Kardinal Borgia'ya onu susturma tüm Floransa halkı önünde dalalet ile suçlama görevini verdik.
Мы обязали кардинала Борджиа призвать его к молчанию, чтобы осудить его за ересь на виду у всего населения Флоренции.
Tekerine çomak soktuğum için kusura bakma ama suçlama belgenin olması değil onu sakladığınız hakkında. Bu yüzden biz de ilerlemeliyiz. Nereye?
Не хочу вас расстраивать, но вас обвиняют не в том, что он у вас есть, а в том, что вы его скрыли, так что нам лучше двигаться дальше.
11 Eylül'den sonra Avlaki takibe alındı, havaalanlarında göz altına alındı, tekrar tekrar FBI tarafından sorgulandı. Yemen'e döndüğünde yerel yetkililer onu Washington'un emri doğrultusunda tutukladı. Bir buçuk yılını her hangi bir suçlama yapılmadan içeride geçirdi ve 17 ayı tek başına hücre cezasıydı.
оставьте нас и ничего не делайте. его задерживали в аэропортах и постоянно допрашивали в кабинетах ФБР. по приказу Вашингтона его арестовали местные службы. он провел 17 месяцев в одиночной камере.
suçlama 23
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30