Peki o translate Russian
6,236 parallel translation
Peki o küçük olansa sen de agabey misin?
Итак... Ты старший брат, а он младший?
Peki o zaman kimin hatası?
А на кого?
Peki o zaman, onun garip bir not alma sistemi var mıydı?
Может, у него какая-то особенная система заметок?
Peki o zaman sorun ne?
Так в чем проблема?
Peki o ceketi giyip iki cinayet işleyen kişi kim?
Итак, тот, у кого куртка и совершил 2 убийства?
Peki o zaman.
Что ж, хорошо.
Peki o senin söylediğin kişi olmadığını anladığında ne olacak?
А что будет, когда он поймет, что ты не та, за кого себя выдаёшь?
Peki o zaman.
Ты прав.
Peki o zaman, bu sefer Tanrılara sana nefes alan bir çocuk vermesi için dua edeceğim.
Что ж, тогда я помолюсь, чтобы в этот раз вы родили жизнеспособное дитя.
Ben yas tuttum, peki o neyi kurban etti?
Я горевала, а чем пожертвовал он?
Peki o zaman, başlığın ne?
Так, какое название?
Peki o zaman. Harry, bırak kalsın.
Ладно, Гарри, оставь её.
Peki o sana nasıl para yetiştiriyor?
А откуда у неё деньги?
Peki o zaman, sorun ne?
- Хорошо, так в чем тогда проблема?
Oh, peki o zaman neden hepiniz yakalanma konusunda bu kadar tantana yapıyorsunuz?
- Ну, в таком случае, ты будут галдеть чтобы его поймали. - Она не пойдет в полицию.
Peki o zaman.
Окей, замечательно.
Peki sen o kadar derin neye inanıyorsun?
А ты во что сильно веришь?
- Ne o zaman peki?
— Тогда, что это?
- Peki ben o kadar korkunç ne yaptım?
И что такого ужасного я сделал?
- O neymiş peki?
Это ещё что?
Peki, o formları görmek istiyorum.
Так, можно посмотреть документы.
Peki, "o demişti", "bu demişti" savaşını kim kazanacak sence?
Как вы думаете, кому больше поверит суд в игре "его слово против её слова"?
- Peki, eğer Mona ve o halı çöplüğe iki kişi tarafından atılmışsa, belki biri Sean, diğeri de Spike'tır...
- Если Мону и тот ковер тащили до мусорки двое... возможно, Шон один из них, а Спайк - второй...
Peki, izle o zaman.
Смотри и завидуй.
Peki neden yapıyorsun o zaman?
Ради чего тогда ты это делаешь?
Peki. O zaman, sanırım... müzenin gözetim haritasını istemezsiniz.
Тогда, полагаю, вам не нужны планы системы охраны музея?
Peki, başka zaman o halde.
Ну что ж, тогда в другой раз.
Tamam, peki, o zaman anneme nasıl hissettiğini söylemelisin.
Тогда тебе нужно сказать маме, как ты себя чувствуешь.
Peki, neden o zaman bu sabah tekrar aradılar... ve ölüm nedenini sormak için mesaj bıraktılar?
Тогда почему они звонили этим утром и оставили сообщение с вопросом о причине смерти?
Peki, Amy ve Hitchcock yukarıda o zaman. Tamamdır, hâlâ iyi durumdayız.
Ладно, Эми и Хитчкок еще наверху.
- "O" ne için peki?
- Так что за "О"?
Peki, bu yeni ipuçlarının sakladığınız o güçlü büyüyle bir ilgisi var mı?
И эти новые знания, они не имеют ничего общего, с той магией, которую ты скрываешь?
- Peki, o halde gruplara ayrılalım.
– Хорошо, мы разобьемся на группы.
Peki ya o sizi cinsel ilişki öncesinde fiziksel olarak herhangi bir şekilde teşvik ediyor mu?
- Она стимулирует вас физически до начала полового акта?
Peki ya o arkadaş taahhütü kendi verirse?
- А если даст?
Peki, o zaman beni olduğum şeye çevirdiğinde bana yaptıklarının hesabını ödeyeceksin.
Тогда ты заплатишь за то, что сделал меня такой.
Peki, tamam o zaman.
Да? Ну, ладно.
Peki, o zaman iddiaya girerim ki Target'a bakan bir yerde oturmamışsındır.
Ладно, но я уверена, что ты не жил напротив "Таргета".
Peki işten sonra uğra o zaman.
Ладно, хорошо, тогда просто приходи после работы.
O nasıl oluyor peki?
Как это так?
Peki o zaman.
Ну и славно.
Peki ya o çocuk?
Что насчёт ребенка?
Peki ya o şeyler hâlâ dışardalarsa?
Что если они все еще там? ...
O yavşak mezarı boyladı. Peki ama yediği haltları da beraberinde götürdü mü?
Но разве этот говнюк забрал с собой все то дерьмо, которое устроил?
O ne peki?
И что это такое?
Peki, neymiş o?
- Вы знаете, что мы все есть очень светлое будущее впереди.
Peki, ya o doğru söylüyorsa, ve başka biri de biliyorsa, ne olur sence?
- Ты поставил камеру в его шкафу?
Oh, peki, o iş nasıl gidiyor? İyi. Sadece, nihaî bütçeyi bildirmemiz lâzım.
- ЭМ, я не мог спать, так что я за письма от организатора.
Birbirimizi anlıyor muyuz? - Evet. - Peki, o zaman.
Понимаем ли мы друг друга?
O nerede peki?
Где она?
- Peki, o zaman.
- Ну, ладно.
peki öyle olsun 21
peki o zaman 297
peki o halde 34
peki öyleyse 172
okay 54
opera 37
önce 471
ömer 50
orleans 20
orospu 270
peki o zaman 297
peki o halde 34
peki öyleyse 172
okay 54
opera 37
önce 471
ömer 50
orleans 20
orospu 270
okey 83
özgür 86
obelix 53
oldu 1287
öldü 1127
operatör 124
oliver 252
özür dilerim 10391
ozur dilerim 18
ohio 157
özgür 86
obelix 53
oldu 1287
öldü 1127
operatör 124
oliver 252
özür dilerim 10391
ozur dilerim 18
ohio 157