English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Sabahleyin

Sabahleyin translate Russian

407 parallel translation
Sabahleyin yeniden yaparsınız, biraz dinlenmez misiniz?
Не хотите отдохнуть?
... Ve akşamleyin Sabahleyin Senden kocamın davetini reddetmeni istiyorum.
Вечером. Утром. Я прошу тебя отклонить приглашение моего мужа.
- Sabahleyin görüşürüz Ed.
- Увидимся утром, Эд.
Cüzdanındaki bilete bakılırsa sabahleyin Martinik'ten ayrılacakmış.
Билеты в его бумажнике говорят, что он собирался улететь на рассвете.
Öyleyse sabahleyin burada olacak mısınız?
Дa. Знaчит, утpoм мы вac yвидим?
Sabahleyin Özgürlük Anıtı olmaya... öğleden sonra ise... bir kaz sürüsü ile güneye uçmaya ne dersin?
Tы xoчeшь oкaзaться cтaтуeй cвoбoды утpoм, a ужe днeм лeтeть c кocякoм гуceй нa юг?
Eşyalarını sabahleyin topla, benimle otelde buluşursun, başarabilirsen.
Собери вещи и жди меня в отеле... если успеешь.
Sabahleyin otelinize bir tane gönderirim.
Мы пришлем его вам в отель, утром.
O ve Gordy Miller'ı bu sabahleyin.
И мы его задержали. Его и Горди Миллера. Сегодня рано утром.
Şöminenin önünde yatıp dinlenin, sabahleyin dinç bir başlangıç yaparsınız.
Отдохните у камина, а утром продолжите свои поиски.
# Sabahleyin sabahleyin #
Утром, утром.
Sabahleyin, Ensenada'nın güneyine doğru.
А утром поедем на юг от Энсенады.
Sadece sabahleyin biraz kestiriyormuş.
Ну да, она немного вздремнула утром.
Evet, onları sabahleyin garda gördüm.
Мне представил её Карл этим утром.
Sabahleyin, akşamdan kalma sersemliği yaşar.
Завтра у него будет ужасное похмелье.
Kapıcıyı sabahleyin yollarım temizlemesi için.
Я завтра вызову привратника чтобы он прибрал.
" Sabahleyin New Mexico bölgesine doğru yola koyulacağız.
" Так что, утром мы отправились на территории Нью-Мексико.
- Buraya sık gelir misin? - Sabahleyin buraya gelen bir erkek..... ya çok güzel bir gece geçirmiştir ya da çok kötü. - Asla.
- Вы часто здесь бываете?
Sabahleyin çok daha net düşünebiliriz.
Удивительно как может измениться ваша точка зрения утром.
Sabahleyin her şey daha farklı görünür.
Наутро всё будет видеться в другом свете.
Sabahleyin sana odalarda yardım ederim. - Pekala, tamam.
Утром я помогу тебе убрать спальни.
Sabahleyin erkenden, birisi emir veren sesiyle beni çağırıp uyandırıyor.
По утрам я просыпаюсь от того, что чей-то строгий голос зовёт меня.
Bütün gece Jem'in odasında oturur... Jem sabahleyin uyandığında orada olurdu.
Он проведет в комнате Джема всю ночь, и он будет там утром, когда Джем проснется.
ve sonra gururla zavallı işçi kiyafetlerimi giyerim, sabahleyin, eyaletimin pişen güneşin altında, ve köyümün!
и то, что не видели отцы моей плоти. И я рад отложить на потом свои нищенскую трудовую робу, утром, под палящем солнцем моего края,
" Ben evleniyom sabahleyin
Стал я богатым, был я нищим.
" Orda olmam gerek sabahleyin
Нет, не заменит храм пивнушки.
" çünkü ben evleniyom sabahleyin
Ровня мне - господа и дамы.
"Ben evleniyom sabahleyin " Ding dong çan sesleri ve düğün
Звезды угасают, как огарки, а в глазах мерцает Млечный Путь.
"çünkü ben evleniyom sabahleyin " Ding dong çan sesleri ve düğün
Весьма помятый, зато богатый, в церкви будет он как штык!
Sabahleyin teleferiği aşağı indirir, bir araç bulmağa çalışırım.
Я спущусь по канатной дороге утром и попытаюсь найти какой-нибудь транспорт.
Bak, geç oldu ve yorgunum, ve sabahleyin çalışmam lazım.
Слушайте, я устала, уже поздно, а мне утром на работу.
Sabahleyin Daniel kıza karşı suratsızlık yaptı. Haberim olduğunu düşünerek beni pistin dışına itmekten çok şaşırtmaya çalışıyor gibiydi.
На следующий день Даниель выказывал девушке пренебрежение, не сколько ради того, чтоб меня обмануть, он не сомневался, что я видел их, сколько для того, чтоб меня удивить.
Sabahleyin, sokaktayım, giyiniğim, sadece kadınlar, hayır erkekler var.
Утром я выхожу на улицу, одетый... а там женщины. Нет, только мужчины. Продолжаю, только мужчины.
Sabahleyin onu sevgili kadınına geri götür.
Завтра отвезешь его к любимой женушке.
Sabahleyin gidiyoruz, tamam mı?
Мы уезжаем утром, хорошо?
Evet biraz. Feribot sabahleyin gidiyor, burada bekleriz.
Да, немного... паром отходит завтра утром мы подождем здесь.
- Evet, sabahleyin. Sonra dağ yürüyüşü için evden çıktılar.
- Да, раньше они ушли на прогулку в горы.
Sabahleyin çok utanç vericidir bu.
Я плакса - это моя проблема.
Sabahleyin Şövalye, arabasına binmek için çıkınca... iki subay onu karşılayıp sınıra kadar ona eşlik edecek.
Когда шевалье выйдет утром к своей карете двое офицеров встретят его и препроводят до границы.
Haftada 105 dolar kazanıyorlar görevleri sabahleyin bayrağı alıp direğe çekmek.
Им платят 105 долларов в неделю за то, чтобы утром поднимали флаг, а вечером опускали.
Sabahleyin birliğine döndüğünde özgür bir adam olacaksın.
Завтра, на рассвете вы будете в окружение наших людей.
Baba, sabahleyin güneş yükseldiğinde karanlık nereye gider?
Папа, куда прячется тьма, когда утром выходит Солнце?
Sabahleyin Greyhound'u alırsın.
Ты поедешь на "Грейхаунде" утром.
Affedersin. Sabahleyin mümkünse bana San Francisco'nun hangi yönde olduğunu gösterebilir misin?
Простите... утром, не были бы вы столь добры... указать мне в каком направлении находится Сан-Франциско?
- Sabahleyin.
- Утром.
Sabahleyin ilk iş olarak istifamı vereceğim.
Первым делом с утра мне нужно уволиться с работы.
SabaHleyin
In the morning
Fakat sabahleyin, her zaman bir otobüs vardır.
Но утром туда всегда ходит автобус.
Sabahleyin otobüsle gitmem için beni bekleyecekler.
Они будут ждать меня на утреннем автобусе.
Sabahleyin konuşuruz bunu.
Дo cвидaния.
Sabahleyin Nice'de önemli bir buluşmam var.
У меня важная встреча завтра утром в Ницце.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]