Sen konuşuyorsun translate Russian
418 parallel translation
Pekâlâ, hâlâ sen konuşuyorsun.
О`кей, ты можешь ещё объявить.
- Konuşamıyorum tabii. Hep sen konuşuyorsun ve durmadan o dişçi bozuntusuyla olan sorunlarını anlatıyorsun.
Ты говоришь только сама и всегда о своих проблемах с этим зубодробителем.
Sen konuşuyorsun.
А ты, а?
Rhoda'nın arkadaşları onlar ama hep sen konuşuyorsun!
Это ее друзья, а говорила с ними ты!
Kiminle konuşuyorsun sen?
Ты с кем разговариваешь? С вами!
- Ama seni sıkıyorum. - Tatlım ne biçim konuşuyorsun sen?
Что за слова ты подбираешь.
Ne biçim konuşuyorsun sen?
Боже, где она набралась таких выражений?
Hayatım boyunca hiç içki içmedim sen kalkmış kafam bir dünyaymış gibi konuşuyorsun.
Я никогда в жизни не пила... и Вы так говорите, как будто я алкоголичка какая.
Sen niye öyle konuşuyorsun?
А ты почему?
Çok konuşuyorsun sen.
Ты слишком много говоришь.
Bak, başım feci şekilde ağrıyor ve sen karşıma geçmiş durmadan konuşuyorsun.
Слушайте, у меня раскалывается голова, а вы все говорите, говорите, говорите...
Şimdi, sen ona doğru konuşuyorsun
Ты говоришь в него.
Sen kiminle konuşuyorsun böyle?
Вы будете беседовать по телефону, или со мной?
- Sen çok fazla konuşuyorsun. - Kapa çeneni, şişko!
- Заткнись, Жирдяй!
- Sen mi konuşuyorsun?
Ты говоришь?
Ve sen ise bu iblislerle barıştan mı konuşuyorsun?
А вы говорите о перемирии с этими извергами?
Sen ise konuşuyorsun.
- Маккой! - Пока вы говорите, они планируют атаку.
Beni iyi dinle Massa, şimdi çok fazla konuşuyorsun da peki bizler fabrikada örgütlenip sendikamızı diğer yoldaşlarla birlikte kurarken sen neredeydin?
Слушай, Масса, сейчас все говорят, но где ты был, когда мы с товарищами из торгового профсоюза создавали профсоюз завода? — А?
Sen sınıfta konuşuyorsun, Kinsgsfield'in gözdesisin...
Вы говорите в классе. Вы любимчики Kingsfield.
Sinemadaki diğer itler de kızın kokusunu almış olmalı. Kiminle konuşuyorsun sen?
Отлично, видимо еще какая-то шавка почуяла ее в театре.
Şimdi de sen onun hakkında geçmiş zamanlı konuşuyorsun.
Вы тоже говорите о Луисе в прошедшем времени, Жорж?
Ona yakışıklı dedi. Sen ne konuşuyorsun!
Так сделай его уродом.
Sen aynı Ruth gibi konuşuyorsun.
Ты говоришь точно как он. Как Рут.
Sen konuşuyorsun!
О!
Frank, sen de yanlış olan da bu : Çok konuşuyorsun!
Фрэнк, ваша беда в том, что вы слишком много говорите!
- Sen ne hakkında konuşuyorsun?
- О чем вы говорите?
Nasıl konuşuyorsun sen?
Для них есть! - Что ты говоришь!
Sen saçma konuşuyorsun, ben gerçeği söyleyeceğim.
Ты будешь нести чепуху, а я буду возвещать истину. И поглядим, что из этого выйдет.
Gayet iyi konuşuyorsun sen.
Ты отлично разговариваешь.
- Balık köfteleri mi, ne hakkında konuşuyorsun sen?
- О чем это ты?
- Sen İngilizce konuşuyorsun.
- Вы говорите по-английски?
ama Johnny, sen bugün ne olduğunu görmemiş gibi konuşuyorsun.
Но, Джонни, ты говоришь так, как будто не видел, что произошло сегодня.
Sanki sen onunla aynı fikirde değilmişsin gibi konuşuyorsun.
Ты говоришь так, как будто тоже с ним не согласен.
Fakat sen bu fikirden sanki gereken bütün verileri vermişsin ve isteyen bunu gerçekleştirebilir gibi konuşuyorsun.
Но ты говоришь об этом так, как будто кто-то может взять эту идею и претворить ее в жизнь, словно ты дал им достаточно информации о ней.
Sen niye ibne gibi konuşuyorsun?
А ты говоришь, как педик.
Anne, sen ne hakkında konuşuyorsun?
Мама, что ты говоришь?
Ama sen zaten portekizce konuşuyorsun.
Но вы уже говорите по-португальски.
Sen buraya doğru konuşuyorsun... ve o da dediklerini tekrar ediyor.
Говоришь туда, а оно повторяет то, что ты сказал.
Sen kimle konuşuyorsun?
- О чем это ты болтаешь?
Güzel bir gezinti yapıyoruz ama sen psikoloji konuşuyorsun.
Мы наслаждаемся ездой, а вы вмешиваете в это психологию.
Sen hep para hakkinda konusuyorsun ve...
У тебя на уме одни деньги...
sen ne konuşuyorsun?
йНЦДЮ? мХ ПЮГС МЕ БХДЕК.
Sen kiminle konuşuyorsun?
С кем говорите?
Biz çalışıyoruz, sen telefonla konuşuyorsun!
Сколько можно, вечно он висит на телефоне!
Sen benimle nasıl konuşuyorsun?
Что ты сказал?
Ne hakkında konuşuyorsun sen öyle.
Айзу! Айзу!
Sen tamircilerle konuşuyorsun.
Ты разговаривала с механиками.
Sen kiminle konuşuyorsun Phil?
С кем ты говоришь, Фил?
Sen sadece konuşuyorsun...
Ты только болтаешь, и ничего не делаешь!
- Ne biçim konuşuyorsun sen?
Что на тебя нашло, Эвелин?
Bebek gibi bakıyorum ona! Sen benim lokomotifim hakkında nasıl böyle konuşuyorsun?
Что ты цепляешься к моему паровозу?
konuşuyorsun 21
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen ki 17
sen kal 82
sen kötüsün 25
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen ki 17
sen kal 82
sen kötüsün 25
sen kullan 51
sen keyfine bak 22
sen kes sesini 31
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kendine bak 48
sen konuş 32
sen kazandın 332
sen kapa çeneni 61
sen kim oluyorsun 19
sen kalıyorsun 20
sen keyfine bak 22
sen kes sesini 31
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kendine bak 48
sen konuş 32
sen kazandın 332
sen kapa çeneni 61
sen kim oluyorsun 19
sen kalıyorsun 20