English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yalnızım

Yalnızım translate Russian

8,408 parallel translation
Şu an acayip yalnızım da.
Мне очень одиноко.
Korkuyorum ve yalnızım.
Но я напуган и одинок.
Ari ile yalnızken onunla yalnızım.
Поэтому, когда я с Ари, я сам по себе.
- Sorun değil, evde yalnızım.
Это ладно, я один.
Yalnız başımayım.
Я один.
'Selam, Yalnız mı hissediyorsun bu, gece Pussycat Five?
Привет, тебе сегодня одиноко, Кошечка5?
'Bu gece yalnız mı hissediyorsun, Pussycat Five? '
Тебе одиноко, Кошечка5?
Ancak yalnız gidiyor olmayacağım.
Но я пойду не один.
Ama yalnız gidiyor olmayacağım.
Но я не собираюсь идти один.
Onları göndermeye çalıştım ama seni bu zor durumda yalnız bırakamazlardı.
Я пытался заставить их уйти, но они не захотели покидать это место.
Aubrey'ye onu da mı yalnız sorgulatacaksın?
Ты дашь Обри одному его допрашивать?
Sizce oğlumu o adamla yalnız bırakır mıydım?
Вы думаете, я могла оставить своего сына наедине с этим человеком?
Yeni bebeğinizle sizi yalnız bırakalım biz.
Давайте мы оставим вас с новой деткой...
Yalnız uçmaktan bıktım.
Мне надоело работать в одиночку.
Seni Cheetos bulaşmış şişko parmaklarını yalayıp söz verdiğin gibi kahrolası kağıtları imzaladığında yalnız bırakırım tamam mı?
Оставлю, когда ты оближешь свои жирные пальчики и подпиши бумаги, как и обещал.
- Yalnız yapmak zorundayım.
- А по другому никак!
Çok yalnız kaldım.
Мне тут так одиноко.
Yalnız saldırıdan sonra gitmiş sanırım.
Но... Кажется, она опять ушла после нападения.
- Geri mi yolladı? Yalnız mı?
Послал тебя?
Komutanımın emirlerini yerine getirdim. Ama kılıcımın döktüğü kan yalnız bana aittir.
Я выполняю приказы командира, но отвечаю за кровь на моём мече.
Yerleşip, dinlenmeniz için sizi yalnız bırakalım.
Изабель покажет вашу комнату.
Sizi yalnız bırakayım.
Позволю вам побыть в уединении.
Beni yalnız bırakır mısın Caleb?
Ты когда-нибудь отстанешь от меня, Калеб?
Bak, seni yalnız bırakmamı istedin, ben de yalnız bıraktım.
Ты просила оставить тебя в покое, я так и сделал.
Seni yalnız bırakayım.
Оставлю вас наедине.
Bu konuda yalnız olmadığımı da biliyorum.
И я знаю, что я не единственный.
Yalnız yarın Mike'ın bütün gün koruyucu bakım sınıfı var.
Просто Майк завтра весь день проведет на лекции для опекунов.
Sizde istediğin kadar çocuk evlat edinebilir, bu evi isterseniz grup evine çevirebilirsiniz. Bundan tek anladığım, çünkü çok açıkca belli oluyor, ki siz beraber yalnız yaşamak istemiyorsunuz.
И вы сможете приютить всех, кого захотите, можете хоть приют тут устроить, мне все равно, потому что, видимо, вы не можете жить вместе в одиночестве.
Yalnız mı yaşıyorsunuz?
Вы живёте одна?
Fakat son derece yalnız ve korkmuş durumdayım.
Но я ужасно одинока и напугана.
Endişelenme. 50 yıldır ilk kez bu dairede yalnız olacağım.
Не беспокойся. Впервые за 50 лет я остаюсь один в этой квартире.
Ama eğer aklında başka bir şey varsa, yalnız olmadığımı bil.
Но на случай, если ты задумал что-то ещё, я пришел не один.
- Yalnız mısın?
- вы одна?
Büyük olasılıkla kurbanımız yalnızdı.
Вероятно, он тут был один
Tamam, yalnız mı?
Ладно, в одиночку?
- Kızları yalnız mı bıraktın?
- Ты оставил их в покое? Да, ну и что?
Yalnız olmalıyım.
Я должна быть там одна.
Yalnızca cezayı ödememekle kalmayacaklar. Ayrıca açtığımız davanın reddedilmesi için mahkemeye başvurmuşlar.
Они не только отказываются от штрафа, но и подали ходатайство об отклонении иска.
Kamufle? Hatırlat bana bir daha yalnız hissedersem ben de o kamufleden yaptırayım.
Напомни мне взять такое прикрытие, когда мне станет одиноко.
Beyler, bizi yalnız bırakır mısınız lütfen?
Господа, оставьте нас наедине, пожалуйста.
- Yalnızca bir dakikanızı alacağım.
Мне нужна минутка вашего времени
Yalnızca dört kurbanımız var.
у нас тольуо 4 жертвы
Halı dükkanına geri geldiğimde ise, yalnızca dört kişi vardı. Bakın, sormanız gereken soru şu. Neden yarım milyon dolar nakit parayı çalıp dört kişiyi vurayım ve hala canlılarken, onları acil servise götüreyim?
Когда я вернулся, их было четверо у меня вопрос почему бы я должен был украсть полмиллиона наличностью, застрелить четверых и отвезти их в скорую, пока они живы?
Her neyse, mağlubiyeti kabullenmeniz için sizi yalnız bırakayım.
В любом случае, я вас покидаю Смиряйтесь со своими потерями самостоятельно
Ben güçlerimi yalnız iyilik için kullanırım. Doktor Fluke, şu anda bilgi işlem uzmanlarımız sızmadan sorumlu programı analiz ediyorlar.
Я использую свои способности только на добрые дела доктор Флюк, наши специалисты сейчас анализируют программу, с помощью которой был произведён взлом
Leila, bizi yalnız bırakır mısın?
Лейла, оставишь нас на пару минут?
- Biraz yalnız kalması lazım.
Ему... нужно побыть одному.
Ben sizi yalnız bırakayım.
Оставлю вас вдвоем.
Seni bir daha yalnız bırakmayacağım.
Я никогда не брошу тебя одного.
Artık yalnız kaldığımıza göre...
А теперь, когда мы наедине...
Sonra geceyi şehir merkezindeki Canyon Spa'da geçirdim. Yalnız mıydınız?
А затем я провёл ночь в Canyon Spa вы были один?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]