English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ç ] / Çok sıkıcısın

Çok sıkıcısın translate Russian

456 parallel translation
- Bekar kalmak mı istiyorsun? - Çok sıkıcısınız.
Глупость.
Sen de çok sıkıcısın.
И ты говоришь то же, что и все.
- Çok sıkıcısın, değil mi?
- Вы надоедливы, юнец.
Çok sıkıcısınız!
Вы скучные!
Çok sıkıcısın, biliyor musun?
Ты проклятый тормоз, знаешь?
Çok sıkıcısın.
Тьı зануда.
Kendisi çok meşgul ve siz de çok sıkıcısınız.
Он очень занят, а вы настоящий зануда.
- Çok sıkıcısın!
- Вы такие зануды!
Bir çok insana gıcık kapıyorum... Ama sen farklısın.
От некоторых людей у меня начинает ныть шея... но ты другая.
Eğer kıçını kurtarmış olsaydın yeni bir kadın bulurdun kendine yüzü güzel bir kadın! ... çok içmeyen bir kadın!
Если ты сейчас выпутаешься, ты найдешь себе другую женщину не обезображенную не пьющую слишком много.
Çok sıkıcı bir adamsın Anquetin.
Ты зануда, Анкетен.
Eğer sizin sıkıcı yaşamlarınıza bir parça neşe getirebildiysek çok sıkı ve zorlu çalışmalarımızın boşa gitmediğini hissetmekten mutlu olacağız.
Если мы принесли немного радости в вашу унылую жизнь мы чувствуем, что наш тяжкий труд был не зря.
Sen çok sıkıcı, sıradan bir insansın ve ben büyük bir sanatçıyım.
Ты чудовищно нормальный и скучный, а я великая актриса.
Uğradığınıza sevindim çünkü çok sıkıcı olmaya başlamıştı.
Хорошо, что вы явились. Это всё уже начало меня утомлять.
Hayır, Mona'nın partisi çok sıkıcıydı.
Нет, вечеринка у Моны оказалась сплошным занудством.
Düşün bir kere. Hayatımızın dönüm noktaları olmasaydı, yaşam çok sıkıcı olurdu.
Знаешь, жизнь без перспектив скучна.
Çok çalışmış, hem de başarılı olmuş bir gencin, bir süre dinlenmesi eğlenmesi, keyif yapması, kafayı çekmesi elbette normaldir ama bir süre sonra bu gencin durumunu gözden geçirmesi, bir karar vermesi ve yavaş yavaş kıçını kımıldatması gerekiyor!
Я считаю, что молодой человек, который много и упорно трудился, вполне может себе позволить отдохнуть, поваляться у бассейна, выпить пива и тому подобное. Но через несколько недель этот молодой человек должен серьезно задуматься о своем положении и начать, наконец, шевелиться.
Kendine çok güzel bir yer bulmuşsun, ama buranın tek çıkışı var.
Думаешь, что нашел себе уютное местечко, но это маленький каньон.
Doğrudur, ölü bir insanın hiçbir şey için endişe etmesine gerek kalmaz ama bu da çok sıkıcı olur. Şu Cevdet'le arandaki sorun nedir?
ћертвому, конечно, спокойней, да уж больно скучно. ј что у теб € с этим ƒжавдетом?
Savcı, yargıcın karşısına çıkıp senin, bir davada "Amca" ya yardım ettiğini ve başka davalar için de çalıştığını söyleyebilirse bunun çok iyi olacağını belirtti.
Тот человек, он сказал, что было бы лучше, если бы судье сказали... что ты работал над одним хорошим делом для Дяди и над кое-какими другими.
Küçükken bunu çok sıkıcı bulurdum Yani gözlük takmadan yakını görememeyi
В детстве меня раздражала необходимость носить очки.
Sonra da Hathor Tapınağı'nın çatısında dolaşırken bir heykelin başını yerinden oynattınız ve o da hedefinin çok yakınına düştü. - Bu çılgınlık!
И что во время Вашей прогулки по крыше храма Хатор Вы столкнули каменную голову которая упала рядом с ней.
Bir yıl içinde bir çok gemi Dünya'nın yarısını turlayarak Uzakdoğu'ya kadar varan ve yıllar sürebilen seyahatlere çıkıyordu.
Каждый год множество судов отправлялось через полмира к Дальнему Востоку, следуя маршрутами открытия, изучения и торговли, маршрутами, на которые уходили годы плавания.
Onun bir sarışınla çıktığını duymuştum. Çok güzel bir kızmış.
Слышал, с ним была симпатичная блондинка.
Önce de dediğim gibi erken doğum olasılığı çok can sıkıcı. Bunların olmasını nasıl önleyebiliriz?
Теперь, хотя мне ещё одна правнучка... и совершенно ни к чему, я начинаю... смотреть на вас, как на мою вторую жизнь.
Emniyet müdürü beni çok sıkıştırıyor. Garret vakasını çözemezsem, beni emekliye çıkaracak.
Шэф полиции Риснер дал мне 3 дня, чтобы раскрыть убийство Гаррета, иначе он отправит меня на пенсию.
Şaşırtıcıdır ki bıkkınlıklarınız ve sıkıntılarınız geçmişe daha çok saplantılı.
Очень приятно, что твое любопытство снова привело тебя к нам.
Harika bir sesin var, çok güzelsin ve ilk çıkışını harika bir salonda yapacaksın.
Вы прекрасны, у Вас удивительный голос, и Вы дебютируете в великом театре.
Tam şu anda çıkıyor güzelim. Asıl yönetmeninle konuşmalısın, çok sinirli. Gelmediğin için.
Послушай, здесь твой начальник, он немного беспокоится, потому что ты не пришла.
Evet, hepsini dinledim, çok can sıkıcısın.
Да, я их уже прослушала. Какая же ты зануда!
Vanderlyn denen kadının hiç ceza almadan çekip gitmesi çok can sıkıcı.
Жаль, что Вендалин не заплатит за это.
Hayatın boyunca gerçeğe çok yakın yaşıyorsun, öyle ki gözünün kenarında kalıcı bir bulanıklık haline geliyor ve bir şey onu çizgi dışına ittiğinde, bir saçmalık tarafından pusuya düşürülmüş gibi hissediyorsun.
Зa всю cвою жизнь мы пpивыкaeм к пpaвдe, cлoвнo к сopинкe, пoпaвшeй в глaз. Ho стoит тoлькo пpисмoтpeться к ee oчepтaниям, и мы paзличaeм пpитaившийся гpотeск.
Sadece paranın derdinde olan insanlar çalışmak gerçekten çok can sıkıcı.
Это так раздражает. Работать на людей, которьıх интересуюттолько деньги.
Biliyorsunuz, kovulmayı yönetimin insan kaynakları bölümünden... işten çıkarma yapması ve bir çok insanın artık iş gücü kaynağının bir parçası olmayışı.
Знаете, уволены? "Менеджер решил сократить избыточность в области человеческих ресурсов?" Так что многие люди не являются больше жизнеспособными членами рабочего коллектива?
- Evet, senin için olabilir. Alnımın ortasında "yaratık" yazısıyla gezmek gibi geliyor. Çok utandırıcı bir durum.
- Для тебя-может быть, для меня-нет.
Cuma öğleden sonra Air Force One'ın yola çıkışı, bir uçağın kalkmasından çok... içinde yeni yemin etmiş Başkanla birlikte bir kaçışa benziyordu.
Отлет Военно-воздушных сил в пятницу днем был не столько кортежем, сколько побегом новоизбранного президента.
hava durumu sunucusu ile evlendiğimden beri bu kasaba bu kadar çalkalanmamış, dedikodu çıkmamıştı. hepsi bu adam yüzünden bugün, bir büyükbaba Simpson'ın açıklamalarına göre yaklaşık 100,000 $ lık servetini, bu paraya en çok ihtiyacı olan kişiye veya kişimsiye verecekmiş
С тех пор как я женился на дикторе прогноза погоды этот город не слышал столько слухов и спекуляций. И вот почему : Сегодня некто Абрахам "Дед" Симпсон объявил что но отдаст 100 000 долларов тому, кого сочтет достойным.
Bu yaptığın çok can sıkıcı.
- ¬ чем проблема?
Bu arada Kardasyan asansörleri çok katmanlı açık alternatif akım ile çalışır. Yani şekil değiştirip çıkmaya çalışma sakın.
В кардассианских турболифтах идут поверхностные много-фазовые переменные токи через все механизмы, поэтому не пытайся метоморфнуться наружу.
Kıçıma o kadar çok dal battı ki sayısını bile hatırlamıyorum.
У меня в заду столько заноз, можно бумажную фабрику открыть.
Eğer dövüşmekten kaçınırsanız bu çok sıkıcı olur ve ben de yanınıza gelip ikinizi de öldürmek zorunda kalacağım.
Так что, если ты откажешься драться, это будет очень скучно. И мне придется спрыгнуть туда и убить Вас обоих.
Karşılaştığımız bir çok tür, bakıcıları olmadığından, bir çok sıkıntı yaşadıklarını gördük.
Большинство известных нам рас справились со своими бедствиями без Опекуна.
Evet, evet ama bunların hepsi çok can sıkıcı!
Да, да, но это так досадно!
- Devam et. - Enerji kesintisi üzerinden çok geçmeden Kızıl Takımın Akademiye geri döndürülmesi hakkında ışınlayıcı kaydı bulunduğundan haberin var mı?
Вы знаете о записи транспортера, согласно которой "Красный Отряд" был возвращен в Академию немного спустя после отключения энергии?
Bir Klingon savaşçısını bu kadar çok güçlü kılan şeylerden bazılarının yırtıcı içgüdüsü ve... kana susamışlığı olduğuna katılıyor musunuz?
Вы согласны, что отличительной чертой клингонского воина является его инстинкт хищника, его жажда крови?
Çok aptal ve sıkıcısın.
Ох, ты такой глупый. И скучный.
Bu daha çok ara sıra senin isteklerini alışagelmişin dışında kıçımın üzerinde yapman.
Я, скорее о... манере, в которой ты постоянно... концентрируешь своё вдохновение... на моих ягодицах.
Bence burada Luke Skywalker ve onun ışın kılıcından çok daha fazlası var.
Лично мне кажется, что всё не так просто, как в "Звёздных войнах."
Çok kısa sürede çok yükseğe çıkarsanız, ödem riskiyle karşılaşırsınız bu durumda ciğerleriniz sıvıyla dolar ve bu sizi öldürebilir.
Если поднимешься слишком высоко слишком быстро, рискуешь получить отек. Твои легкие наполнятся жидкостью, и ты можешь умереть.
Sandii vahşi ve çılgın çok bilmiş bilim adamını, baştan çıkartarak evini ve karışık hayatını bıraktırtır ve geri kalan günlerinde en sevdiği şeyleri yapmasını sağlar.
Сенди возбуждает, и убеждает дикого и сумасшедшего яйцеголового ученого бросить свою затворническую жизнь и прожить остаток дней делая то, что он любит больше всего.
Bu yer balık çorbası ile çalışamaz, Başka şeyler de çıkarmalısın, çok çabuk.
У нас закончила кукуруза, так что съезди и привези её, немедленно.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]