Öna translate Russian
138,423 parallel translation
Michael Farmer'nın tutuklanmasından önce ona kimin ulaştığını... araştırdınız mı?
Вы выяснили, кто имел доступ в дом Майкла Фармера до его ареста?
Bir kişiyi veya kişileri korumak için ona bir komplo kuruldu.
25-го января, за что он и был убит с целью заставить его замолчать.
Ona karşı yapılan soruşturmanın kötü niyetli... olduğunu belirtmek için bir temel attı.
Она изложила базовое объяснение того, почему, на наш взгляд, расследование против нее носит умышленный характер.
Buradaki soru numune alındıktan sonra ona kimin erişebildiği.
Это поднимает вопрос о том, кто имел к нему доступ после изъятия.
Ona çok erken olduğunu söylemeye çalıştım, efendim.
Я уже устала говорить ему, что это слишком рано, сэр.
Ona biraz yasal tavsiye verdim, bir iyilik olarak.
Я лишь предоставил ему юридическую консультацию в качестве услуги.
Ona haber vereceğim.
Я сама ему скажу.
Ona zaten bir sesli mesaj gönderdim.
Я уже оставил ему сообщение на голосовой почте.
Onları ona bırak.
Пусть займутся им.
Ona çarpan kadının numarası var, arayıp ağlamak istersen.
У меня есть номер телефона сбившей его женщины, если захочшеь позвонить ей и выплакаться.
Ona haber vermediğimde sinirleniyor!
Не любит, если я его не предупреждаю.
Ne denir ona?
Как это правильно сказать?
Flor... karını aldatırken ona her şeyi itiraf etme.
Флор... если ты изменяешь жене... нельзя в этом признаваться.
Ona yalan söyle Flor.
Соври ей, Флор.
Ona baktığında ilk gördüğün şey ne?
Ну же. Какая самая выдающаяся часть твоей внешности?
Dünyada kimse ona bakıp çirkin ya da kötü görmez.
Ни в одной вселенной никто не увидит в ней зла.
Bir profesyonelden diğerine, ona güveniyor musun?
То есть, как профессионал профессионалу, ты ему доверяешь?
Belli ki ona yardım ediyordun.
Очевидно, ты ей помогала
Oğlum için Pepperdine'a tavsiye mektubu yazdığı için ona bir borcum vardı.
Я задолжал ему за рекомендацию в ПеппердАйн для моего сына
Rhonda, ona neden bahsettiğimizi göster.
Ронда, покажи ему, о чем мы
Ona oturmak için sıra bekleriz.
Мы сидим в нем по очереди
Ona Demir At diyorlar.
Его зовут стальным конем
Ben ona böyle bakarım, o bana şöyle bakar.
Я смотрю на него так... он на меня вот так
Kulpu olan metal bir şey var ve bardak ona giriyor.
Штука с ручкой куда ставят стакан
Ona bok gibi hissettirmeni izlemeyi seviyorum. Ama birbirimizden mümkün olduğunca uzak duracağımıza dair kural var.
Мне нравишься как ты смешиваешь ее с дерьмом но у нас негласное правило, мы держимся друг от друга подальше
Zoya diye kuzenim var. Ona benzemiyorsun.
У меня есть сестра Зоя Ты не похожа на нее
Ona sponsor olduk ve büyük gürültü kopardık.
Мы ему помогаем
Kahraman ben olmalıyım. Ona tezahürat yapıyorlar.
Я должна быть звездой А они кричат про нее
Ağzımla ona yeterince zevk vermediğimi düşünüyor.
Она думает, что я мало удовлетворяю ее ртом
Randy ya da başka ne işin varsa ona göre ayarlarız.
Рэнди, и что там еще происходит в твоей жизни.
Ona hiçbir şey söylenmiyor.
Ничего ей нельзя сказать.
- Ona vurduğunda kolunu üstüne yapıştır.
- Когда бьешь ее, руку зарывай в ней. Понимаешь?
Ona kameranı sordun mu?
Ты спросил ее про камеру?
Ne yaptın ona?
Что ты ей сделала?
Herkese karşı olduğun gibi, ona karşı da kibar ve cömert ol.
Будь с ней добр и щедр, как со всеми.
Mark, daha dişleri yok, ona kereviz veremeyiz.
Марк, у него же, блядь, зубов нет. Какой сельдерей?
- Ona sarılmalısın.
- Обними ее
Ona yardım etmemiz için çok mu geç?
Неужели слишком поздно помочь ему?
Ama ona yardım etmek için yapabileceğimiz bir şey varsa... belki de bunu birlikte yapmalıyız.
Но если что-то и может ему помочь, мы должны сделать это вместе.
Biz ona dokunabiliriz ama o bize dokunamaz mı?
Мы можем ее трогать, а она нас нет?
Ağır saldırı suçundan ceza almış biri ve ona ayıracak yatağım yok.
Она уголовница со сроком, а у нас тут нет коек.
Ona kafesteki bir hayvan gibi muamele ederseniz öyle davranacaktır.
Если будете относиться к ней какк животному в клетке, то она может напасть.
Ona söylememi istediğiniz bir şey var mı?
Хотите ей что-то передать?
Şu anda ona daha fazla zarar veremeyiz.
Не будем усугублять. Не сейчас.
Ona vampir kardeşinden bahsetmeyi düşünmüyorum.
Не буду говорить ей о сестре-вампирше.
Ona dikkat edin.
Уделяйте внимание.
Ona burada ihtiyacım var.
Она нужна мне здесь.
Ona üzgün olduğumu söyleyin.
Скажите ей... просто скажите ей.. что мне жаль.
Ona zarar vermediğimi söyleyin lütfen.
Просто... Просто скажите, что я ей не навредила. Пожалуйста.
Lütfen ona Hannah deyin.
Пожалуйста, зовите её Ханна.
- Ona baktığında ne gördün?
Когда посмотрел на неё, что ты увидел?
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona iyi bak 123
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona dikkat edin 24
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona dikkat edin 24
ona bakma 38
ona sordun mu 17
ona dokunma 127
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona bir şey olmaz 33
ona söyleme 26
ona bir bak 81
ona bak 134
ona sordun mu 17
ona dokunma 127
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona bir şey olmaz 33
ona söyleme 26
ona bir bak 81
ona bak 134