English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ O ] / Oraya gittim

Oraya gittim traducir ruso

448 traducción paralela
Aynı gece Pablo'nun oraya gittim.
В ту ночь я отправился к Пабло.
Ona hala genç olduğumu göstermek için oraya gittim. Savaş yorgunluğu nedeniyle eve gönderdiler!
Я хотел доказать, что еще молод, а меня отправили домой как не годного к службе.
İki hafta bekleyip oraya gittim.
Прождав две недели, я поехала по тому адресу.
Oraya gittim.
Я там был.
Oraya gittim.Doğru değil.
Я поехал туда. Это оказалось неправдой.
Ben oraya gittim. Oğlum 101. bölükteydi.
Мой сын воевал в 101-м полку.
Arabama binip hızla oraya gittim.
Я сел в машину и выехал так быстро, как смог.
Sekreterden adresi aldım, 76 Totter's Lane, Bir akşam oraya gittim.
Я взяла адрес у секретаря, 76-ой переулок Тоттера, Я проезжала мимо него тем же вечером.
Evet Kaptan Bligh'le birlikte oraya gittim.
Да, я бывал там, с капитаном Блаем.
Oraya gittim.
Я пошел туда...
Ben oraya gittim.
Я знaю. Я тaм был, я ee видeл.
- Ben oraya gittim.
- Я был там.
Sizin oraya gittim ama annen orda olmadığını söyledi.
Я был у вас дома, но твоя мама сказала что тебя нет.
Oraya gittim ve onlarla konuştum.
- Ты звонил в пресс-службу Белого Дома?
Bir kaç kez daha oraya gittim ama bir daha asla göremedim onu.
Бывал там еще, но ее не встречал.
Farkındayım. - Oraya gittim.
Знаю.
Sonra ben de oraya gittim ve çiçekleri bir kadının gönderdiğini öğrendim.
И чтo же? Я пoшла к нему и узнала, чтo цветы ему заказала oдна женщина.
Oraya gittim.
Я была там.
Ben de oraya gittim.
Ну, я туда пошел.
Bilgi düzenleme bölümüne gitmelisiniz. Oraya gittim.
¬ ам нужно в ќтдел ¬ несени € ѕравок.
- Bunu almak için oraya gittim.
- Я ходил туда и получил вот это.
Görmek için oraya gittim, baba.
Я ходила посмотреть на это место, папа.
Jack, olaydan sonra oraya gittim.
Джек, я зашел к ней домой.
Oraya gittim, kanepeye oturdum. Kandan ıpıslak havluların arasına.
огда к ним приехали, они лежал на диване, а вокруг были полотенца в крови,
Oraya gittim. "İçeriye bak" dedi.
Это такой большой величественный дом. И я там был. Он сказал : "Приезжай, посмотришь".
Oraya gittim.
Я поехал туда.
İki hafta boyunca her akşam aynı saatte oraya gittim.
Я возвращался в это место в то же время. в течении двух недель
Üçüncü kattakini kullanmak için oraya gittim, ama onlarınki 1720 modelmiş.
Мне пришлось идти на третий этаж, но я взяла 1720.
Ben de oraya gittim!
Я же тоже туда ходил!
Hayır, oraya opera izlemek için gittim.
Нет, любовь к опере привела меня туда.
Oraya kontratımı imzalamaya gittim.
Я хотела уйти, а он запер дверь на ключ.
Evet, onu öldürmek için oraya gittim ama zaten ölmüştü! Anladınız mı? Ölmüş müydü?
Вы тоже свидетельница, мадам?
- Oraya üç kez gittim.
Я приходила трижды.
Bugün sana bakmaya oraya gittim.
- Я искала тебя.
Oraya 9 : 30'da gittim. Kalabalığı görünce şaşırdım.
Я приехала туда к девяти тридцати, меня удивила толпа у дома.
Dün oraya gitmeyeceğini biliyordum. Bu yüzden ona ben gittim ve bana bunları o verdi.
Я поняла, что ты не пойдёшь к нему, поэтому пошла я
Hayır, oraya kendini yalnız hissedeceğini düşündüğüm için gittim.
Нет, пошел, потому что ей могло быть одиноко.
Oraya nasıl gittim?
А сюда-то я как попал?
Döndüm, oraya geri gittim ve orada bu iki amatör şarkı sözü yazarı vardı.
Поэтому я повернул обратно и познакомился с двумя любителями -
79 yaşındayım ve 10 yaşımdan beri oradan oraya gezip duruyorum. Her yere gittim sayılır.
Мне уже 79, и лет с десяти я никогда не задерживался надолго в одном месте.
Birçok kez gittim oraya.
Да. Я была там много раз.
Bir keresinde okul gezisine gittim, oraya vardığımızda o yeri biliyordum.
Мы однажды поехали с классом в поход, И когда приехали, я узнала это место.
Yani gittim oraya.
Я ходила туда. Я там была.
"Evet, ben de oraya pek çok defa gittim."
я тоже там часто бывал.
Ben oraya gittim.
Я сама пошла в ванную.
Baba, oraya gerçekten gittim ben.
Нет, отец. Я был там.
Defalarca gittim oraya.
Я там много раз бывал.
Bende çalılıkların oraya doğru gittim ve onu orada uzanmış şekilde buldum.
Так что я пошел к кустам, и там была она... лежала там, гниющая.
- Oraya ilk ben gittim. - Bana geri satmanı istiyorum.
Я первым добежал Продайте его назад
Bu yüzden Morganville'e gittim... o zamanlar oraya Shelbyville diyorlardı.
Так тогда назывался шелбивилль.
Oraya yeni Dalai Lama'yı görmeye gittim.
Хотел увидеть нового Далай Ламу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]