I misspoke tradutor Turco
72 parallel translation
I misspoke myself.
Yanlış söyledim.
It's just that, I can't help thinking how... What else might have happened because I misspoke a single word?
Sadece, kendimi düşünmekten alamıyorum... sadece tek bir kelimeyi hatalı söyledim diye başka neler olabilirdi?
Oh, l-I misspoke.
Pot kırdım.
Well, you know, actually, I misspoke earlier because this isn't a complete stranger I'm trying to contact here, he's an old friend from school...
Aslında bu kişi hiç tanımadığım biri değil. Okuldan arkadaşım. Güzel soru.
I misspoke.
- Kesmedim.
I misspoke.
Yanlış söyledim.
You know, maybe I misspoke.
- Yanlış konuşmuş olabilirim.
Okay, maybe I misspoke.
Tamam, yanlış söylemiş olabilirim.
Ooh, I misspoke.
Ooh, Düzeltiyorum.
- I misspoke.
Yanlış söyledim.
I misspoke.
Anlatamadım.
I MISSPOKE.
Yanlış söyledim.
I misspoke.
Yanlış anlamışsın.
N... no, I misspoke.
Ha... hayır yanlış ifade ettim.
I misspoke.
Yanlış konuştum.
- I misspoke.
Yanlış ifade ettim. - Siktir!
No, I'm sorry, I misspoke.
Yo, afedersiniz, yanlış söyledim.
Now... I'm sorry. I misspoke.
Bekleyin, yanlış konuştum.
I misspoke.
- Yanlış konuşmuşum.
Actually, I guess I misspoke.
Aslında, sanırım yanlış söyledim.
I misspoke. What I meant to say was my battery died.
Daha çok şarjım bitti demek istemiştim.
I misspoke. Continue.
Yanlış söyledim.
I misspoke, sir. I went to Tech Services.
Yanlış söylemişim, efendim.
I don't think he... Well, obviously, I misspoke.
Belli ki yanlış söylemişim.
Um, maybe, I, uh, I misspoke, okay? Um... Hixton did actually pay me a visit last night.
Belki, yanlış anlatmış olabilirim, tamam mı? Hixton aslında geçen akşam beni ziyaret etti.
Maybe I misspoke.
Yanlış ifade ettim sanırım.
No, no. I misspoke.
Hayır, hayır, yanlış söyledim.
Okay, I misspoke.
Pekâlâ, yanlış söyledim.
Heh! I misspoke.
Yanlış söylemişim.
I misspoke. We have not yet established that you have a heart.
Henüz bir kalbin olduğunu bile kanıtlamış değiliz.
I misspoke I'm- - not sure...
Yanlışım olabilir. Ben--emin değilim...
I misspoke.
Ben yanlış ifade ettim.
Oh, sorry, I misspoke.
Özür dilerim, yanlış ifade ettim.
I misspoke.
Yanlış yere konuştum.
Did I say years? If I did, I misspoke.
Eğer öyle dediysem yanlış demişimdir.
You know, in my grief, I misspoke.
Bilirsin, üzüntüden yanlış söylemişim.
Maybe I misspoke.
Belki de yanlış konuştum.
I misspoke.
Yanlış söylemişim.
I misspoke... when I called her my bride.
Ona karım dediğimde yanlış söyledim.
I misspoke. You didn't kill her.
Onu sen öldürmedin.
Forgive me, Bey-effendi, if I misspoke.
Yanlış bir şey söylediysem affedin beyefendi.
- Quite right. - Don't cry, Sarah. - I just misspoke.
Neyse, Pfilzing halkı artık çılgın fikirlerimin son bulduğunu düşünüyorlardı, Tanrı'ya şükür.
You know, I just misspoke.
Ben yanlış bir şey söyledim.
I think I must have simply misspoke.
Sanırım yanlış ifade ettim.
I just misspoke.
Yanlış konuştum.
I'm sure he misspoke due to trauma.
Eminim travmadan dolayıdır.
Now, wait a minute, just'cause you're a woman and you enjoy doing it in your own bed.. / you're right, I misspoke.
Bir dakika, sırf kadın olduğun ve sen öyle sevdiğin için...
I've misspoke.
Yanlış söyledim.
Well, it was an... - it... - I missed... - we misspoke ourselves, You Honor.
Bu, yani biz hata yapmışız sayın yargıç.
Irv Nesbitt : I, um, I think my client misspoke.
Sanırım müvekkilimin dili sürçtü.
He's an unscrupulous villain who's a little too proud of his prick. I'm sorry, I misspoke.
Özür dilerim, yanlış konuştum.
i miss you so much 140
i miss you already 38
i miss you too 143
i miss you 1265
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i missed you 1169
i miss her 189
i miss my friends 16
i miss you already 38
i miss you too 143
i miss you 1265
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i missed you 1169
i miss her 189
i miss my friends 16