English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ S ] / Sevgi dolu

Sevgi dolu tradutor Inglês

1,501 parallel translation
Senden ayrı kalmış olmak kalbimi hüzünle dolduruyor ama annen baban sevgi dolu ve bana kızgın...
Being parted from you Grieves me heart so But your parents are rich Love and are angry With me
Onlar, şefkatli sevgi dolu sadıklar. Kurnazlık ve dalavere nedir bilmiyorlar.
They are gentle, loving, faithful, lacking in all guile and trickery.
Neden, sevgi dolu bir Tanrı böyle bir şey yapar?
Why is God, who is a loving God, capable of such things?
Sevgi dolu ellerde.
In loving hands.
Ve insanın içindeki iyiliğin, sevgi dolu bir dünya yaratabileceğine inandılar.
And they believed that the good in man could create a loving world.
Çünkü ben tanıştığın... en akıllı, en sevgi dolu, ve en çekici adamım.
Because I'm the smartest, most caring and most charming guy... you've ever met.
O tanıştığım en zeki, en sevgi dolu... ve en çekici adam.
He's the smartest, most caring and charming guy... I've ever met.
Murray ve ben sana gerekli tüm imkanları sağlayabilecek sağlam ve sevgi dolu bir aileye ihtiyacın olduğunu hissediyoruz.
Murray and I just feel that you need a stable, loving family with the means to give you every chance that you deserve.
NasıI oluyor da böylesine sevgi dolu bir insan evlatlarına özellikle kızının yaklaşan hastalığına ilgisiz kalabiliyordu?
How come a man full of love could be so indefferent to his own children and especially to her daughter's slowly developping disease?
Tipki senin baban gibi. Yüregi sevgi dolu Öyleyse neden gizliyor?
He is like an old man fed up of his children
Keşfin ilk günlerinde, Roger maceraya atılmak için en doğru arkadaştı. Sevgi dolu ama coşkun değil, cesur ama dövüşçü değil... Zeki ve de tuhaf huylarım karşısında güler yüzlü bir hoşgörüye sahip.
In those early days of exploration, Roger was the perfect companion for adventure, affectionate without exuberance, brave without being belligerent, intelligent and full of good-humoured tolerance for my eccentricities.
Jordan'ın kalbi sevgi dolu.
Jordan's heart is full of love.
Sevgi dolu bir anne. Güzel bir eş. Hem de sadece orada durarak.
Loving mother, beautiful wife, just... just by standing there.
Dinle tatlım, düzenli bir işin sevgi dolu bir eşin, seni seven bir ailen var.
Listen, sweetheart. You have a stable job... an adoring wife and a family that loves you.
Görünüşe göre dünyadaki en zengin adam benmişim çünkü sevecen bir eşim ve sevgi dolu bir ailem var.
Hello, Bill Gates? Turns out I'm the richest guy in the world... because I have an adoring wife and a loving family.
Bu söz, kalbimin sevgi dolu odacıklarını ısıtırdı. Tabii bir kalbim olsaydı.
It would warm the cockles of my heart - if had a cockle, of course.
Bazı genç beyinlerin için biraz bilgelik getirmek, epik aşk kaydetmek Sevgi dolu bakışları içinde güneşlenmek. Evet, bu konuda da kapsar.
Leave reference books for next instructor, bring a little wisdom to some young minds, save epic love bask in your loving gaze.
Beni sevgi dolu insanlar büyüttü. Şanslıydım.
Good loving people raised me, I was lucky
Kaç kere tekrar ederse etsin, ayrıntılar ve isimler ne kadar değişirse değişsin hikâye hep aynı şekilde sonlanır. Sevgi dolu babanın şefkatli kollarında.
And no matter how many times it's repeated... or how the details might vary... or how the names might change... the story always ends the same way... in the tender embrace of a loving father.
O sevgi dolu bir koca, çocuklarına düşkün bir baba, ve başarılı bir doktordu.
He was a loving husband, a devoted father and a successful doctor.
Dünyadaki herkesin güvenebileceği birine ihtiyacı vardır. Vefalı dostlar, kararlı avukatlar ya da sevgi dolu bir aile.
Everyone in the world needs someone they can depend on, be they faithful friends, determined advocates... or a loving family.
Kısa insan hayatımda, sevgi dolu büyüdüm.
I grew quite fond of my little human life.
Benim sende gördüğümü görmesini istiyorum- - Tapılası, inanılmaz sevgi dolu, anlayışlı bir kızı.
I want her to see what I see. You know, the adorable, wonderful girl with the big heart and the great sense of humour.
Çocukluğun sıcak ve sevgi dolu değil miydi?
Childhood wasn't so warm and fuzzy?
Maalesef güç, daha az sevgi dolu ellerdedir.
That power unfortunately lies in less sympathetic hands.
Babalar çok sevgi dolu olabiliyorlar.
Dads can be real sweethearts.
Onunla sevgi dolu birçok hatıramız oldu.
I had so many fond memories of her :
Şimdi size kafası karışık bir acemi er, bir şişe kaçak içki ve sert ama sevgi dolu bir eğitim çavuşu hakkında.
Now let me tell you a story about a confused Army recruit, a bottle of moonshine and a stern but loving drill sergeant.
Sinsice kelimesini, sevgi dolu bir şekilde kullanmıştım.
In my defense, I did use the word "creepy" in the most... affectionate way.
Ve Erica o da seni kurtarırken çıkmaza düşen sevgi dolu büyük abla.
And erica well, she was the caring big sister who always got stuck bailing you out
O kadar sevgi dolu.
Just so much love.
Her şey iyi anne, babalık ve sevgi dolu ilişkilerle evde başlıyor.
It all starts at home with good parenting, loving relationships.
Bu bebeğin babası olmayı kabul etmemin sebebi sevgi dolu bir ailede büyüyeceğini bilmemdi.
When I agreed to be the baby's father it was because I knew she would be raised in a loving home.
Bunun yerine sevgi dolu bir yuvada iki babayla büyüyecek.
When there's a loving, stable home with two fathers.
Sevgi dolu ve tatlı biriydi. Sonra birden bire kızgın, şüpheci öfke saçan, paranoyak biri oldu.
He was so loving and sweet, and then he turned into this angry, suspicious... and then he turned into this angry, suspicious...
Sevgi dolu bir eşim, iki çocuğum, bir evim ve küçük bir işim var.
"I have a loving partner, two wonderful kids, " a home, a small business. " a home, a small business.
Bir annenin sevebileceği en sevgi dolu evlat olmaktan vazgeçersen neler olacağını sana hatırlatmak içindi.
That's to remind you what'll happen to you if you ever stop being the most loving son a mother has ever had. if you ever stop being the most loving son a mother has ever had.
Benim de öyle. Bu yüzden iki ebeveynle, sevgi dolu bir yuvada yaşasın istiyorum.
So do I. That's why I want her in a loving home with two parents.
Buna olgun, sevgi dolu ilişki deniyor.
It's called being in a mature, loving relationship.
Sana karşı hep sevgi dolu olmuştur.
She's always been very fond of you.
Eve döndüğünden beri ne bana ne de kızlarına sevgi dolu tek söz söylemedi.
Not one loving word to me or his daughters, not once since he has been home.
- O sevgi dolu biri.
- She's a very loving person.
Halktan gelen soylu, katıksız güzellikte, sevecen, iyi niyetli, sevgi dolu bir hanım kendisi.
She is a warmhearted, good-humored, lovely woman of high breeding and impeccable social grace.
Sevgi dolu kutsal nimet...
Huh Blesse-blessing full of love.
Burası cömert ve sevgi dolu bir ülke.
This is a generous and compassionate country.
Sevgi dolu bir yerden olmayı kabul ettik.
We agreed to come from a place of love.
Sevgi dolu değilim ben!
I am not cuddly!
Sevgi dolu olduğunu biliyorum.
I know you're cuddly.
Burası onların yaşadığı Hindistan... Hindistan der ki kollarınız çalışmaya başladı mı hayalleriniz sona erer ve her zaman bir adım daha ilerleme isteğiyle... dolu olursunuz. Ama sadece diğerlerine karşı sevgi, şefkat, dürüstlük, saygı..
And this is the India they live in... an India that says... your dreams should end where your arms do... and you should feel only as much hunger as you can satisfy... step forward.... but only when you're in step with the others... float to the top but not at the cost of anyone else
Çok sevgi dolu bir şeydi.
It's not what you think.
O, sevgi dolu.
He's so cuddly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]