Çok isterim tradutor Inglês
5,535 parallel translation
İkinizi de çok takdir ediyorum, ve bu çabalarınızın meyve verdiğini görmeyi çok isterim.
I admire you both immensely, and would love to see this come to fruition.
- Lütfen, yazdın mı? Hayır ben yazmadım, film için yaptığım araştırmaların birinde buldum. - Ama sana okumayı çok isterim.
I didn't, I found it in part of my research for the movie, but I'd love to read it to you.
Bir ara gösterini izlemeyi çok isterim.
I look forward to catching your show some time.
Hatta ve hatta seni düzeltmeyi çok isterim.
No... I would love to fix you!
Bunu çok isterim.
I'd like that very much.
Yazdığım kitabı okumanızı çok isterim.
You know, I would love for you to read what I just finished.
Görmeyi çok isterim.
I'd love to see that.
Seni de görmeyi, bu işte birlikte çalışmayı çok isterim.
I would love to see you, work with you on this.
- Evet, çok isterim.
Yes, I'd love to.
Futbol takımında olmayı çok isterim.
I would love to be on the soccer team.
- Çok isterim.
- Yeah, I'd like that.
Tanışmayı çok isterim.
I'd love to meet her.
Yani burada durup dırdır yapmaktan başka işin yoksa fikrini duymayı çok isterim.
I mean, aside from standing here and bitching...'cause I'd love to hear it.
- Çok isterim.
- I would love to.
Çok isterim.
I'd love to.
- Çok isterim.
I'd like that.
Ata binmeyi çok isterim.
I would love to ride a horse.
- Gelmeyi çok isterim.
- I'd love to come.
'Gayla'ya gelmeyi çok isterim.
I would love to come to the gay-la.
- Gelmeyi çok isterim.
- I would love to come,
Çok isterim.
I really do.
Duymayı çok isterim.
Love to hear it.
Kızlar birinizle sevişmeyi çok isterim. Veya ikinizle birden.
Hey, girls, I'd really like to have sex with one of you...
Seninle çıkmayı çok isterim.
I'd love to go out with you.
Çok isterim.
I would love that.
- Bahsetmeyi çok isterim.
Great. All right.
Hiç kibar olmayan bir şekilde ona sormayı çok isterim.
Well, I sure would like to ask her and not politely.
- Çok isterim Maggie.
I would love to, Maggie.
Açılış gecesi pazartesi günü ve sizin gelmenizi çok isterim.
Opening night is Monday, and I'd love to have you.
- Elinizde silahlarla sizi düello ederken görmeyi çok isterim.
Frankly, I'd like to see you two duel it out with pistols at dawn.
Okumayı yapmayı çok isterim.
I would like to do that reading.
O halde, teklifinizi kabul etmeyi çok isterim.
Well, in that case, I'd very much like to take you up on it.
Değişmeyi çok isterim.
Well, I'd like very much to change.
- Bakın, bir işiniz yoksa bu geceki nişan partime gelmenizi çok isterim.
- Hey, guys, look, if you're comfortable, I'd love for you to come to my engagement party tonight.
- Evet dersen bunları organize ederek başlamanı çok isterim.
If you say yes, I would love you to start by organizing these.
Ama seninle çıkmayı çok isterim. Diyeceğim şimdi adını, Frodo?
But yes, I would love to go out with you... uh, I wanna say, Frodo?
Gelip bir denemeni çok isterim.
I would love for you to come in to test for it.
* Gerçekten çok isterim *
♪ I really want to ♪
* Gitmeyi çok isterim *
♪ Go some day ♪
* Beni bir gün gezmeye götür, gitmeyi çok isterim *
♪ Take me on a trip, I'd like to go some day ♪
* Gerçekten çok isterim *
♪ See L.A. ♪ ♪ I really want to ♪
- Çok isterim.
- I'd like that.
Seninle karşılıklı konuşmayı çok isterim.
I'd really love to talk to you, in person,
Çok isterim.
I'd like that very much.
- Çok isterim.
- I'd love to.
Başka bir planın yoksa bana eşlik etmeni çok isterim.
I would really love for you to scrub in... unless you have plans.
Çok isterim.
I'd like to.
Aslında sizi yaşadığım yerde ağırlamayı çok isterim ama yarın çalışmak zorundayım.
You know what? As much as I would love to have you in my home where I live, - I have to work tomorrow.
Kendini her zaman SadTech'e adamanı çok takdir ettiğimi bilmeni isterim.
I just want you to know I appreciate all the time you've devoted to SadTech.
Ve şunu bilmeni isterim ki, her ne kadar çok farklı olduğumuzu düşünsem de ve senin özel işletim sisteminin önemi konusunda tam olarak açık olmasam da tanıtımda deneyeceğim ve adaletli olacağım.
And I want you to know that even though that we've had our differences and I'm not entirely clear on what the function of your special OS is, I'll try and do it justice at the demo.
Şu an belki çok iyi bir zaman değildir ama sizinle o konuda uzun uzun sohbet etmek isterim.
Well, now's probably not the best time, but I'd like to have a lengthy conversation with you about that.
isterim 243
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok incesin 28
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok istiyorum 25
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok incesin 28
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok istiyorum 25
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyisiniz 98
çok iyiydin 139
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyiydiniz 31
çok iyi değil 53
çok isterdim 88
çok iyi hatırlıyorum 46
çok iyi biri 38
çok iyi biliyorsun 22
çok iyisiniz 98
çok iyiydin 139
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyiydiniz 31
çok iyi değil 53
çok isterdim 88
çok iyi hatırlıyorum 46
çok iyi biri 38
çok iyi biliyorsun 22