Bir işe yaramaz tradutor Russo
1,057 parallel translation
İşportacılığını yaptığın yeşil bira bir işe yaramaz.
ћолодое пиво, которым вы торгуете, оно плохое.
Sizi görmeyen insanların karşısında kafanızı yerinden çıkarmak bir işe yaramaz.
Бесполезно раздирать лица и снимать головы перед людьми, которые вас не видят.
Bütün bu kalabalık genelde bir işe yaramaz.
Большая часть этой толпы тоже.
Hadi ama bu iskelet bir işe yaramaz.
Пойдём. Эта кошёлка бесполезна.
Harita olmadan bir işe yaramaz.
Без карты он бесполезен.
Defter bir işe yaramaz ama onu almak için Berlin'e geldin.
Без карты он бесполезен, но вы поехали за ним в Берлин.
Genç bir kıza adamın kötü bir üne sahip olduğunu söylemek hiçbir işe yaramaz.
Нехорошо говорить девушки, что у мужчины плохая репутация, не так ли?
- Olmasa bir işe yaramaz.
- А какой интерес с незаряженным.
Acele etmek bir işe yaramaz!
Нельзя ошибаться из-за спешки!
Üzgünüm, Jimmy. Dolaşım mekanizmasında çinko olmazsa... telefonlar bir işe yaramaz.
Без цинка нет телефонов.
Quimby, beni tehdit etme zira bu bir işe yaramaz.
- Народная мудрость, Куимби. - Не пиши чеков, если денег нет.
Dalga yönlendiricisinin çıkışları bozulursa bu hiç bir işe yaramaz.
И будет очень некстати если откажут розетки энерговолноводов.
Bir işe yaramaz. Seni duyamaz!
Это не поможет.
Göz keskin değilse bıçak bir işe yaramaz.
Острый нож без острого глаза - ничто.
Fazla bir işe yaramaz.
Это не принесло бы много пользы.
Bir işe yaramaz ki, hatta William Blake için bile.
Его нельзя попробовать. Даже Уильяму Блэйку.
Beni vurmak bir işe yaramaz.
Не надо меня убивать.
Ağlarsanız ameliyat bir işe yaramaz.
Это может нарушить результат.
Sizin gibi işe yaramaz bir çiftten kurtulacağımıza sevinmeliyim.
Наконец-то я избавлюсь от этой бесполезной парочки.
İşe yaramaz. Bir sürü İspanyol tanıdım.
Я знал слишком много испанцев.
Benden ele verecek bir şeyler yakalamaya çalışıyorsan, işe yaramaz.
Ты пытаешься обмануть меня, чтобы я как-то себя выдал. Но это не сработает.
Ben olsam... Bu bu yaşlılığın getirdiği bir ikiyüzlülük derdim. Şimdiye kadar sizden şüphelenmiş ama işe yaramaz sezgilerim yüzünden fark etmemiştim.
Я бы сказал... что это показывает степень твоего лицемерия... которое до настоящего времени я в тебе подозревал, но не видел благодаря твоей хитрости.
Sabah uyandığımda bacaklarım işe yaramaz bir haldeydi.
Утром я проснулся и мои ноги стали неподвижными.
İşe yaramaz! Sadece bir kaç silah ve el bombası ile başaramayız.
У нас нет шанса на успех с несколькими стволами и гранатами.
İşe yaramaz bir şeyi satın alamazsınız.
А вы же ее покупаете не для того, чтобы списать с баланса.
İşe yaramaz ama gösterişli bir arabaydı.
Старьё, конечно, но выглядит неплохо.
Şok verirken üstünde bir şey olmamalı yoksa işe yaramaz!
Разрядник на кожу. Иначе не сработает!
Yüzü tutup soruyor bir de. İşe yaramaz herif.
И он сделал честное лицо, чтобы спросить об этом.
İşe yaramaz, çünkü sonu, herkesin mahvolmasına varan bir döngüdür.
Это непрактично, потому что это нисходящая спираль, заканчивающаяся разрушением для всех.
Babam sizin bir avuç işe yaramaz olduğunuzu söylüyor.
- Мой отец говорит, вы проходимцы.
Sadece işe yaramaz bir varlığa çabucak son vermek istiyorum.
Просто я решил поскорее покончить с этим жалким существованием.
İşe yaramaz bir hayalperest mi?
Пустой мечтатель?
İşe yaramaz dırdırcı bir bebekten başka bir şey değilsin. Sadece sırtımda yüksün.
Ты – бесполезный сопливый младенец, жернов на моей шее.
Yoksa Bağımsızlık Bildirisinde dendiği gibi eskisi işe yaramaz hale gelince... kendimize yeni bir devlet kursak daha iyi.
Иначе, нам лучше выбрать себе другое правительство. Как говорит об этом Декларация независимости.
seni son bir kez daha dinleyeceğim, ama işe yaramaz ise..
Я послушаю тебя в последний раз. Но если это не сработает..
artık işe yaramaz arkadaşlar her nereden geldiyse, oradan bir kitap daha gelecektir dünyaya, merak etmeyin.
Это бесполезно, друзья. Еще один комикс вернулся в землю, откуда и появился.
geldiğiniz için teşekkürler güzel kravat Nelson teşekkürler, sanırım babanın iyi bir bakıcı olmaya çalıştım ancak olamadım ben işe yaramaz birim kullanışsız, eski, yıpranmış... kendimi daha önce hiç bu kadar kötü hissetmemiştim buna vicdan azabı deniliyor
Спасибо, что пришел. Красивый галстук, Нельсон. Спасибо.
- Kim işe yaramaz bir piç?
- Кто из нас гнусный брюзга?
- Ben işe yaramaz bir piçim.
- Я гнусный брюзга.
Ben işe yaramaz bir memurum.
Хреновый я чиновник.
Üçünü de aynı anda etkisiz hale getirmedikçe hiç bir kurtarma planı işe yaramaz.
Ни один план по спасению не сработает, если мы не сможем одновременно нейтрализовать всех троих.
Zaten işe yaramaz bir parçaydı!
Он не горит. Он - просто дерьмо!
Bu bir işe yaramaz.
Это бесполезно.
Başarı şansı olmayan, işe yaramaz bir kambur.
Стадо пропащих бездельников.
- Sen işe yaramaz bir sarhoştun.
" ы был бесполезным пь € ницей, и € не хотела видеть теб € р € дом с собой,..
Sırtımı ağrıtmaktan başka bir işe yaramaz.
Давай, быстрее!
Neden onu işe yaramaz bir "t'ooho'mirah" gibi reddediyorsun?
Почему ты обращаешься с ней как с бесполезной т'оухо'мирах?
Gemi işe yaramaz bir hurda olmuş.
Корабль закончил свою жизнь на свалке.
- Size yardım edeyim. Buyrun bir tane. - O artık işe yaramaz.
Это испорчено.
Bu bir Ejder Topu ama tek başınayken hiç işe yaramaz.
Драконья Жемчужина совершенно бесполезна сама по себе.
İşe yaramaz bir parça.
Кусок дерьма.
işe yaramaz 340
işe yaramazlar 21
işe yaramazsa 22
yaramaz 74
yaramaz çocuk 28
yaramazlık yapma 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir insan 56
işe yaramazlar 21
işe yaramazsa 22
yaramaz 74
yaramaz çocuk 28
yaramazlık yapma 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir işim var 34
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir iş buldum 29
bir ihtimal 36
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir işim var 34
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir iş buldum 29
bir ihtimal 36
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16