Yeterince yakın tradutor Russo
187 parallel translation
Birkaç kez dilimin ucuna gelmişti, ama seni yeterince yakın bulamıyordum.
Я хотел несколько раз, но ты была слишком далека от меня.
Görsel bağlantı için yeterince yakın olmalısın.
Вы достаточно близко для визуального контакта.
Üç. - Yeterince yakın.
- Этого достаточно, Александр.
Ama yeterince yakın değil, öyle mi?
Но недостаточно близко, так?
- Sadece yeterince yakın değiller.
Пока же им еще далеко до конца.
Sana yeterince yakın olamadığımı düşünüyorum.
Я не чувствую близости с тобой.
Doğru te-te-te teşhis için bunun yeterince yakın olduğundan emin misiniz? Evet.
Вы думаете, этого достаточно, чтобы опознать их?
Bu tür konular için yeterince yakın değildik.
У нас были не такие отношения.
Dansla alakası yok, atlama zıplamaya yeterince yakın değil.
Слишком много танца и мало прыжков.
Neden? Data, sence bu demir-plazmik zerk için yeterince yakın mı?
Дейта, как Вы считаете, это достаточно близко для нагнетания ферроплазмы?
- Veridian 3 yeterince yakın değil.
- Веридан 3 - не попадает на путь ленты.
- Hükümet işine yeterince yakın mı? - Hayır.
- Очень близко к тексту для задания?
Bu yeterince yakın.
Это достаточно близко.
Yeterince yakın Garak.
Ближе не надо, Гарак.
Asla yeterince zengin, zayıf veya masanın kenarına yeterince yakın olamazsın.
Нельзя быть слишком богатой, слишком худой, или слишком близко к краю стола.
Biraz daha yaklaşmamız lazım! Burası yeterince yakın.
Немного ближе!
- Ne kadar uzakta? - Yeterince yakın, umarım.
- Достаточно близко... я надеюсь.
Doktor'un aygıtını kullanmak için, yeterince yakınına yaklaşabileceğimize inanıyorum.
Думаю, что я смогу подобраться близко к Кес и использовать устройство доктора.
Yeterince yakın.
Достаточно.
Yeterince yakın olduğu için mi?
- Потому что он был близок к этому?
Bilinç altımda belki de onun "yeterince yakın" olduğunu...
Я знала, что он будет хорошим отцом... На бессознательном уровне я, возможно, думала "почти то, что надо."
- Yeterince yakın. İçeri gel.
- В-общем, похоже.
Yeterince yakın değil.
Поскорей бы.
Yeterince yakından bakmadın.
Но ты не слишком внимательно смотрел.
Tollan'ın yeterince hızlı ya da yeterince yakın bir uzay aracı yokmuş.
У Толланов нет достаточно быстрого корабля или корабля поблизости, чтобы добраться туда меньше чем за год.
- Yeterince yakın.
- Ладно, почти.
Video için yeterince yakınız.
Мы довольно близко.
- Yeterince yakın.
- Уже да.
Elli... - iki. - Yeterince yakın.
Пятьдесят два.
Cynips konusunda? Yeterince yakın.
- Всё верно, Прок?
Yeterince yakın mı?
Достаточно близко?
Sanırım Altın Plana yeterince yakından bakmayan sendin.
Кажется, это вы недостаточно изучили "Золотой план".
Yeterince yakın.
Ну, почти.
Yeterince yakın.
И так хватит.
Yeterince yakınım.
Нет, я для тебя притворялся.
- Hâlâ yeterince yakın değiliz.
Нужно еще ближе!
- Yeterince yakın.
- Вполне.
- Yeterince yakın.
— Довольно близкого.
Biz yeterince yakınız. Bunu görürler. ve sen hala acemisin.
Я проехал рядом,... почти заглянул ей в лицо.
Yeterince yakıtımız yok. Dünyanın uygun konuma gelmesi lazım. Bu da üç hafta sonra olacak.
У нас нет достаточно горючего..... Так что это не возможно для нас обоих.
Yeterince yakın!
Ну почти подходит.
Silahı kalçasının üstünde duruyor ve yeterince yakışıklı birine benziyor.
Ну, оружие у него в кобуре, и на вид такой хороший парнишка.
Bence yeterince yakınız. Seni duymuş olmalı.
Я думаю, что мы уже близко.
- Kaba taslak, ama yeterince gerçeğe yakın.
- Это всего лишь набросок, но довольно точный.
Tekrar birleşmek için yeterince küçük, ama ışık hızına yakın hızlarda hareket ediyorlar.
Этого мало для реинтеграции, но они движутся с околосветовой скоростью.
Raymond, Costance'ın aylığının yeterince fazla olmadığından yakınıp durduğunu söylüyor.
- Рэймонд говорит... что она уже жаловалась на то, что у нее слишком маленькое содержание.
River'ı yeterince cana yakın buluyorum... ama üzerinde bir tuhaflık var.
Что по мне, я нахожу Ривер довольноно приятной... но в ней действительно есть странность.
Hey, bu arada, senin planın için yeterince yakıtımız var mı?
Кстати говоря, план-то шикарный, а бензина у нас хватит?
Çok yakında, yeterince insanın fikrini değiştireceğine ve beraberce yeni bir sayfa açacağımıza inanıyorum.
И я верю, что достаточно скоро сознание достаточного количества людей изменится и мы переступим этот порог.
Artık senin yakınında olamam. Yeterince güçlü değilim.
Не могу находиться рядом с тобой.
En yakın arkadaşını öldürmek için yeterince iyi bir sebep.
За это можно убить лучшую подругу.
yakın 111
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakın zamanda 23
yakına gel 23
yakında burada olur 18
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakın zamanda 23
yakına gel 23
yakında burada olur 18
yakınlaş 16
yakında öğrenirsin 19
yakında mı 21
yakında hava kararacak 20
yakında öğreniriz 28
yakında ölecek 18
yakından bak 36
yeter 2697
yeterli 197
yeter ki 28
yakında öğrenirsin 19
yakında mı 21
yakında hava kararacak 20
yakında öğreniriz 28
yakında ölecek 18
yakından bak 36
yeter 2697
yeterli 197
yeter ki 28
yeter artık 870
yeterince 87
yeterince iyi 39
yeterli mi 69
yetersiz 30
yeter ama 52
yeter mi 66
yeter be 35
yeterince var 24
yeter bu kadar 135
yeterince 87
yeterince iyi 39
yeterli mi 69
yetersiz 30
yeter ama 52
yeter mi 66
yeter be 35
yeterince var 24
yeter bu kadar 135