Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / русский → турецкий / [ К ] / Как они действуют

Как они действуют перевод на турецкий

49 параллельный перевод
Как они действуют?
Belirtileri nelerdir?
На другой день я вспомнил, что оставил в холодильнике препараты. Я принес их из лаборатории и объяснил как они действуют.Я испугался.
O kadar ciddi olduğunu düşünmedim, ama sonra laboratuvar ilaçlarını, ona etkilerini açıklayarak... buzdolabında bıraktığımı hatırladım.
Похоже, что они обнаружили их и разобрались как они действуют незадолго до постройки того устройства.
Geçidi ya bulmuşlar, ya da aleti yapmadan önce nasıl kullanılacagını bulmuşlar.
Вы не знаете, как они действуют?
Bu insanların çalışacağını nasıl düşünürsünüz?
Последний месяц перед свадьбой - как лакмусовая бумажка для пар. Проверка того, как они действуют сообща решают проблемы, общаются.
Büyük günden önceki ay çiftler için sorunları nasıl çözdüklerini nasıl iletişim kurduklarını gösteren turnusol kağıdı gibidir.
- Ну, а как они действуют?
- Peki, bu inciler nasıl çalışıyor?
И видел, как они действуют.
- Etkilerine de tanık oldum.
Дэймон Поуп ; я знаю, как они действуют.
Onların nasıl iş yaptıklarını bilirim.
О, я знаю как они действуют.
Merak etme nasıl çalıştıklarını biliyorum.
Мы знаем, как они действуют.
Onların nasıl çalıştığını biliyoruz.
Помните, как они действуют - ждут от нас очевидных вещей, а затем выводят из равновесия.
Nasıl çalıştıklarını hatırlayın. Bariz seçimleri yapmamızı bekleyip bizi hazırlıksız yakalıyorlardı.
Не спорь со мной. Я знаю, как они действуют.
"Nasıl çalıştıklarını biliyorum" kısmında bırakalım, olur mu?
Но я нахожусь при дворе достаточно долго чтобы знать, как работают Медичи, и как они действуют.
Ama Medici'lerin nasıl çalıştığını ve nasıl hareket ettiğini bilmeye yetecek kadar sarayda bulundum.
Я знаю, как они действуют.
- Bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilirim.
Ты знаешь, как они действуют.
Bu adamların nasıl çalıştığını biliyorsun.
Ты знаешь как они действуют.
Shioma'nıın nasıl iş yaptığını biliyorsun.
Я сама их разработала и знаю, как они действуют.
Nasıl çalıştıklarını biliyorum.
Дело не в том, как они действуют, а в том, как мы ответим.
Belki. Ama konu nasıl hareket ettikleri değil. Bizim nasıl cevap vereceğimiz.
Мы многое узнаем про этих людей и как они действуют.
Bu insanlar ve nasıl çalıştıklarıyla ilgili çok şey öğreneceğiz.
Я видел, как они действуют на людей.
- Bunun insanlara neler yaptığını gördüm.
Вот как они действуют.
Onlar bu işte.
Что нам доподлинно известно, это что действуют они так, как если бы были настоящими.
Bildiğimiz ve emin olduğumuz tek şey bunlar gerçekleri gibi davranıyorlar.
Я не знаю, что это за растения, и как они на вас действуют, но вы все возвращаетесь в поселение со мной, а колонисты поднимутся на корабль.
Bu bitkilerin ne olduğunu, sizi nasıl etkilediğini bilmem ama, yerleşim bölgesine dönüyorsunuz, ve halk da gemiye biniyor.
- Ты видел, как они действуют?
- Nasıl çalıştıklarını gördün mü?
Я отказываюсь! Черт! Как они все действуют мне на нервы!
Shohoku'nun iyi oyuncuları sadece Goril ve Rukawa değil, o yüzden bizimle uğraşma.
Они действуют как Шоги-тай Не так ли?
Onlar, Shogi-Tayi gibi sadece oynuyor, değil mi?
Вот как они действуют.
Böylece seni içlerine çekerler.
Они расисты и действуют на территориях, как штурмовые отряды.
Onlar ırkçı, daha askeriler. Bölgelerde fırtına süvariler gibi davranırlar.
'Когда накопители заряжаются, они действуют как преобразователи, конвертируя тепло и свет в электрическую энергию.'
Kondansatörler şarj edilirken, güç çeviricilere benzerler,... ısıyı ve ışığı, elektrik enerjisine çevirirler.
.. Раз они профи, то и действуют они, как профи.
- Çünkü bunlar profesyonel.
Они играют перуанскую музыку, но говорят и действуют как мы.
Diğerleri gibi pan flütü çalıyorlar ama bizden biri gibi konuşuyor ve davranıyorlar.
На людей они действуют, как яд, рыбаки при контакте умирают.
İnsanları zehirliyormuş. Ona temas eden balıkçılar ölüyormuş.
Эти ребята за камерой, они действуют как друзья, но они хотят только того, что им нужно.
Yetkililer dostunmuş gibi davranılar, ama sadece pis amaçları için!
Здесь, на Земле, мы можем своими глазами взглянуть на то, как действуют эти простые силы природы, как они формируют облик планеты. на Марсе мы видим другой пример.
Burada Dünya'da, basit tabiat kanunlarının nasıl çalıştığına bir gezegeni nasıl inşa edebildiğine dair, güzel bir göstergemiz var
Как они мне действуют на нервы!
O kadar sinir bozucular ki!
Они действуют так быстро, как это возможно.
Olabildiğince çabuk hareket ediyorlar.
Знаешь, это... это очень многое может объяснить - осознание того, что твои родители - тоже подвержены ошибкам, и видеть, как часто они действуют, исходя из собственного ощущения небезопасности, чем из наших недостатков.
Ailemizi hatalı olarak anlamamız, ve hareketlerinin kaynağının kendi yetersizliklerimizden değil de onların kendi güvensizliklerinden geldiğini görmemiz çok güçlü olabilir.
- Как я уже говорил, они действуют не по шаблону.
Bu ikili tekrar öldürmeye başlamadan önce... -... bağlantı kurmalıyız. - Dediğim gibi, illa bir bağlantı olması gerekmez.
Блин, как они организованно действуют.
Bu herifler çok iyi organize olmuş.
Но когда они начинают взаимодействовать в субъекте, они действуют как генетический детонатор, препятствующий делению хромосом.
Ama bir denekte bir araya getirdiğinde kromozomal bölünmeyi engelleyici olarak harekete geçiyor.
Во-первых, они действуют как рычаг, усиливающий колебания барабанной перепонки.
Birincisi : Bir kaldıraç görevi görerek kulak zarının titreşimlerini büyütürler.
Они действуют как частная армия.
Özel bir ordu gibiler.
Они выглядят и действуют как прототип, и могут одурачить даже людей из близкого окружения того человека.
Aynı gerçekleri gibi görünüp, onlar gibi hareket ediyorlar en yakınındaki insanları bile kandırabiliyorlar.
Вот, как всё это бывает. На них наезжают в школе и потом они действуют в том же духе и наезжают на меня.
Küçükken okulda eziyet görüyorlar sonra da bana eziyet ederek döngüyü devam ettiriyorlar.
Уж не знаю, как там эти липкие креветки действуют, но через пять минут они буквально вошли в штопор.
Bilmiyorum nasıl olmuş ama o kurnaz cüce ile beş dakika sonra, tirbuşon gibi sevişmeye başlamışlar.
Интересно то, что конфликт сегодня заключается в идее, которую продвигает часть нашего правительства... чиновники которые действуют вроде как из лучших побуждений, что если мы сможем забрать Кока-Колу из МакДональдса и заставим детей пить фруктовые коктейли, то они станут здоровее.
Günümüzün ilginç anlaşmazlıklarından biri hükümetlerimizin bazıları, iyi niyetl hükümet yetkilileri tarafından ileri sürülen ve eğer McDonald'lardaki Coca Cola'ları kaldırıp çocukların meyve suyu içmelerini sağlarsak daha sağlıklı olacaklarını iddia eden fikirdir.
! Как они действуют?
Ne işe yarıyorlar?
Ты много знаешь о том, как они думают, как действуют.
Nasıl düşünüp nasıl hareket ettiklerini bayağı bir biliyorsun sen.
Иногда пациентам не нравится, как на них действуют лекарства, тогда они отказываются от них и возвращаются в прежнее состояние.
Bazıları ilaçların hissettirdiği duyguları sevmezler. Bırakıp eski hallerine geri dönerler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]