Ben deneyeyim Çeviri İngilizce
559 parallel translation
Bir de ben deneyeyim mi?
You mind if I try?
Ben deneyeyim.
I'll try.
- Bir de ben deneyeyim mi?
- Let me try.
Bir de ben deneyeyim.
Give me a try here.
Birileri gidip asker çağırsın. Bir de ben deneyeyim.
Send somebody for the militia.
Bırakta ben deneyeyim, baba.
Let me try it again, Pa.
Dur bir de ben deneyeyim.
Here, let me try it.
- Bir de ben deneyeyim.
- Well, here, let me try.
- Dur bir de ben deneyeyim.
- Let me have a go.
- Verin, ben deneyeyim.
Here, let me try.
- Sonra ben deneyeyim.
- Let me try it then.
Sonrada ben deneyeyim.
I get to try next.
- Bir de ben deneyeyim şunu.
Now it's my turn to try it.
- Bırak ben deneyeyim.
- Let me try.
Önce ben deneyeyim.
Let me try first.
Bir de ben deneyeyim.
Let me give it a try.
Bir de ben deneyeyim.
I will change.
- Bırakın, ben deneyeyim.
- Let me try again.
- Ver, ben deneyeyim canım.
You go and play the cello.
- Bir de ben deneyeyim.
I'll try too.
Dur bir de ben deneyeyim bakalım.
Here, let me try it.
- Ben deneyeyim.
- I'll try it.
- Ben deneyeyim.
I'll have a go.
- İşte, bırak ben deneyeyim...
Here, let me try it.
İn şuradan. Dur ben deneyeyim.
Get down from there.
Bir de ben deneyeyim.
All right. Let me try.
Hadi bir de ben deneyeyim.
Come on, let me try it.
Ben deneyeyim.
Let me try.
Bırak ben deneyeyim.
Here, let me try.
Ben deneyeyim.
I want to try. Let me try.
Bırak da ben deneyeyim.
Here, let me try.
Çekil bakalım biraz baba Willy, bir de ben deneyeyim.
BACK OFF THERE, WILLIE BOB. LET ME GIVE IT A SHOT.
Bir de ben deneyeyim.
Bo-o-o-o! Let me try.
Ben bir deneyeyim.
Let me in there.
Bir de ben deneyeyim.
Here, let me try.
Ben de deneyeyim.
Let me have a go.
Ben meyhaneye gidip bir şeyler almayı deneyeyim mi?
Why don't I run to the pub and try to get something?
Ben de deneyeyim!
Me too!
Ben de deneyeyim!
Let me try!
Ben bir şey yapamam keşke yapabilseydim. Bırak deneyeyim.
I wouldn't do it, if...
Ve ben de Kitty'yi deneyeyim.
And I'll try Kitty.
Ben de deneyeyim...
Let me try it.
Sana şans getirmişti, ben de deneyeyim dedim.
You got lucky with it, I thought I'd try it.
- Ver ben deneyeyim.
- Let me try.
Ben de bir deneyeyim demiştim.
I thought I'd like to have a bash at it.
Bir de ben deneyeyim, Joe Sonra yemeğe gideriz.
# Let me have a swing, Joe, then we'll go to lunch
O zaman ben de bir tane deneyeyim.
Then I'll have one.
- Öyle ise ben de deneyeyim.
Well, I better try that.
- Ben bir deneyeyim mi?
- Shall I give it a try?
Şunu ben de deneyeyim.
Hey, let me try that.
Ben de dilbalığını deneyeyim.
Maybe I'll try the sole, too.
deneyeyim 22
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de bilmiyorum 136
ben de biliyorum 56
ben de istemiyorum 51
ben de üzgünüm 58
ben de geliyorum 183
ben de seninle geliyorum 74
ben de varım 59
ben de öyle düşünüyorum 92
ben de öyle düşünmüştüm 378
ben de bilmiyorum 136
ben de biliyorum 56
ben de istemiyorum 51
ben de üzgünüm 58
ben de geliyorum 183
ben de seninle geliyorum 74
ben de varım 59
ben de öyle düşünüyorum 92
ben de öyle düşünmüştüm 378