Dinleniyor Çeviri İngilizce
1,046 parallel translation
Evet, ama bugün Pazar ve adamlar dinleniyor.
Yes, but it's Sunday. The men are at the steps.
Nscho-Tschi şu anda dinleniyor.
Nscho-Tschi has now resting.
Dinleniyor olmalı.
She must be resting.
" Ne dinleniyor, ne yiyor bir lokma
" Doesn't rest, doesn't eat
Hala zaman var, Poletti dinleniyor ve hala hazırlanması gerekiyor.
But there's time, Poletti's resting and he still needs to get ready.
Hanımefendi dinleniyor.
The signora is resting
- Dinleniyor.
The major is tired
Telefonumuz dinleniyor olabilir o yüzden konuşmayı Güney Afrika dilinde yapacağız.
Our telephone may be tapped, so we will conduct this conversation in Swahili.
Şimdi dinleniyor.
Now he is resting.
Dinleniyor.
She's on retreat.
- Dinleniyor musunuz Bay Bumble?
- Having a rest, Mr. Bumble?
Capuletler'in mezarında dinleniyor vücudu.
Her body sleeps in Capel's monument.
Hayır, dinleniyor.
No, she's having a rest.
Hepsi dinleniyor.
All of them are being surveillanced.
HanımEfendi hala dinleniyor mu?
Is the lady still resting?
Yok, dinleniyor.
No, she's resting.
Biraz dinleniyor.
She's having a rest.
Üşüttüğü için şu an yatağında dinleniyor.
She has a cold. She's in bed.
Hayır, dinleniyor.
No, no, it's resting.
Dinleniyor.
It's resting.
- Dinleniyor mu?
- Resting?
- Hayır, dinleniyor.
- No, no, it's resting.
Hayır, dinleniyor.
It's not, it's pining.
Uyuyor, dinleniyor iyileşiyor, sağlıklarına kavuşuyorlar.
Sleeping, resting, recuperating, convalescing.
Dinleniyor muyuz?
- This place bugged?
- Sürekli dinleniyor.
- Round-the-clock wiretap.
- Telefonun dinleniyor.
- Your telephone is monitored.
- Telefonun dinleniyor.
" - Your telephone is monitored.
Hat dinleniyor olabilir.
This line may be tapped.
Hayır, dinleniyor.
No, it's resting.
Hayır, ölü değil, dinleniyor.
No, that's not dead, it's resting.
- Evet, dinleniyor.
- Yeah, resting.
Hatlar dinleniyor olabilir.
I didn't want to risk a wiretap.
Dinleniyor mu?
A wiretap?
( # Hafif müzik dinleniyor )
( # Soft easy listening )
Onun için telefonların dinleniyor ve Federaller çevrende sinek gibi dolanıyor.
This is why your phone lines are tapped and the feds are crawlin'all over you like fleas.
- Ama o dinleniyor.
- You can't go in.
- Dinleniyor olabiliriz.
- People might be listening.
- Oda dinleniyor muydu?
- Did you have the room bugged?
- Evde ama dinleniyor.
- Yes, but he is resting.
Şef Chan daha yeni geldi ve içerde dinleniyor
Chief Chan just arrived and is resting inside
- Dinleniyor mu?
Bugged?
Tanrım, bu iğrenç ağaçların... çalıların ve yabani hayvanları arasında... gece uyumaya korkardım... Geyikleri ve rakunları bilerek... ve Tanrı bilir başka neler... dışarıda gizlice dinleniyor... Açıkta ş * çmak ve s * kişmek.
God, with all these disgusting trees... and shrubbery and wildlife... I'd be scared to sleep at night... knowing possums and raccoon and deer... and God knows what other creatures... would be lurking outside... fucking and shitting right out in the open.
Tepelerin üzerinde bir kırlangıç dinleniyor
Under the eaves the swallow is resting
Çok yorgun ve handa dinleniyor.
He's too tired and is resting at the inn.
Majeste dinleniyor.
Wake her!
Dinleniyor musunuz?
Taking it easy?
Her yer gözetleniyor ve dinleniyor.
The place is eyeballed, wired for sound - the works.
Şu anda odasında dinleniyor.
My husband is resting right now.
Sence dinleniyor muyuzdur?
You think this place is bugged?
Konuştuklarımıza dikkat etmeliyiz, burası da dinleniyor olabilir.
Let's be careful of what we say. You may be broadcasting from in here too.
dinleniyorum 19
dinle 8539
dinle onu 25
dinlen 93
dinle ahbap 23
dinle dostum 74
dinle baba 21
dinleme 19
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinle 8539
dinle onu 25
dinlen 93
dinle ahbap 23
dinle dostum 74
dinle baba 21
dinleme 19
dinleyin 2039
dinle beni 1110