English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ D ] / Dinlesene

Dinlesene Çeviri İngilizce

434 parallel translation
Dinlesene!
Listen to me!
Şunları bir dinlesene.
Good gracious, listen to them.
Şarkı nasıl gidiyor dinlesene.
See how that song goes.
Dinlesene.
Listen.
Şu salonu dinlesene.
Listen to the Gods!
- Beni dinlesene.
- Will you listen to me.
Elizabeth gibi söz dinlesene!
Why can't you be obedient like Elizabeth?
- Dinlesene.
- Listen.
Dışarıdaki şu beyaz tüccarı dinlesene.
Listen to old Trader Horn out there. "Attaboy. Chop, chop, bwana master."
- Onları dinlesene.
Listen to them.
- Dinlesene beni!
- Listen to me!
Dinlesene, Christine.
Listen, Christine.
Dinlesene.
Listen to her.
Hey, dinlesene.
Hey, listen up.
- Şunu bir dinlesene!
- Listen to her!
Dinlesene.
Hey, listen.
Dinlesene.
Well, listen.
- Dinlesene.
- Just listen.
Dinlesene anne, ne güzel söylüyorlar.
Listen, Mamma, don't they sing well?
Dinlesene, Anne.
Listen, Mommy.
Lou, dinlesene beni?
Lou, will you listen to me, huh?
Onu dinlesene...
Listen to her!
Dinlesene beyefendiyi.
Listen to him.
"Ben onu dünyanın en çirkin yaratığı olarak tasavvur ediyorum." TAŞRALI HAYATI'NDAN BİR KESİT Dinlesene beni, Roland! ÇÖPTE BULUNMUŞ BİR FİLM
''The hippopotamus is not only the ugliest creature in history, but also a paragon of stupidity.
Dinlesene, Butch sana birşeyler anlatmaya çalışıyor.
Listen, Butch is trying to tell you something.
Dinlesene, şu adamı tanıyor musun? Neydi adı, Porfiry Petroviç mi?
Listen, you know that man... what's his name...
Onu dinlesene
You don't listen to her
"Dinlesene" der gibiydi.
"Listen," you know.
Dinlesene!
Just listen!
- Dinlesene şu saçmalığı.
- Listen to this shit.
Dinlesene Lula.
Now, listen, Lula.
Dinlesene, Bowie ve ben iş hakkında konuşuyorduk.
Listen, Bowie and me have been talking business.
Dinlesene!
Now, listen.
- Şunu dinlesene.
- Listen to this.
Lucas, bir numarayı dinlesene Bir aksilik var gibi geliyor bana.
Lucas, are you hearing number one? Something doesn't sound right.
Dinlesene, gıcık herif.
Could you just fucking listen to me?
Dinlesene beni.
You listening?
- Dinlesene bi.
- Can you hear me? - What?
Dinlesene şunları.
Listen to'em.
Bir baban var, dinlesene onu!
Listen to what your single parent tells you!
Az sus da beni dinlesene?
Would you shut up a minute and listen to me?
Dinlesene.
Listen here.
Şimdi şunu dinlesene.
Now, listen to this.
Oturup dinlesene.
Just sit down and listen.
Dinlesene.
I say, listen.
Dinlesene.
Listen to them.
Dinlesene.
Do you hear me?
- Bir dinlesene sen beni...
- And someone else, too.
Dinlesene ben.
You listen to me.
- Stanley, dinlesene!
Listen.
Dinlesene.
Stop.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]