English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Seninle bir anlaşma yapacağım

Seninle bir anlaşma yapacağım Çeviri İngilizce

95 parallel translation
Seninle bir anlaşma yapacağım, Martin.
I'll make a deal with you, Martin.
Pekala, seninle bir anlaşma yapacağım.
Very well. I'll make a bargain with you.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
I'll make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
I'll make you a deal.
- Tamam, seninle bir anlaşma yapacağım.
- I'll make you a deal.
Şerif, Seninle bir anlaşma yapacağım.
Sheriff, I'll make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
I'm gonna make you a deal.
Tamam, seninle bir anlaşma yapacağım.
All right, I'll make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapacağım Max.
I'll make a deal with you, Max.
Seninle bir anlaşma yapacağım, tamam mı?
I'll make a deal with you. Okay?
Jobina, seninle bir anlaşma yapacağım.
Jobina, I'll make a deal with ya.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
I'll make a deal with you. Terry.
Tamam, tamam. Seninle bir anlaşma yapacağım.
All right, all right, I'll make you a deal.
Seninle bir anlaşma yapacağım, Marvin.
I'll make you a deal, Marvin.
Ama acelemiz olduğu için seninle bir anlaşma yapacağım.
Understand? But since we're in a hurry, I'll make a deal with you.
Tamam, seninle bir anlaşma yapacağım.
Okay, I'll make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapacağım, Emilio.
I'm gonna make you a deal, Emilio.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
I'll make a deal with you
Pekâlâ akıllım, seninle bir anlaşma yapacağım.
All right, wise guy, I'll make you a deal.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
I'll make a pact with you.
Bak, tatlım, seninle bir anlaşma yapacağım.
Look, honey, I'll make you a deal.
- Jim, seninle bir anlaşma yapacağım.
- Well, Jim, I will make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapacağım, tamam mı?
I'll make a deal with you, okay?
Seninle bir anlaşma yapacağım.
Listen, I'll make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
- I'm going to make you a deal.
Seninle bir anlaşma yapacağım, Stephen.
I'll make you a deal, stephen.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
And I'll make you a deal, okay, pal?
Seninle bir anlaşma yapacağım.
Yeah, that sounds really bad when you say it out loud.
O zaman seninle bir anlaşma yapacağım.
Then I'll deal with you.
Yakında seninle bir anlaşma yapacağım.
I'll make a pact with you soon.
Bu yüzden, seninle bir anlaşma yapacağım.
So I'm gonna make you a deal.
Seninle bir anlaşma yapacağım Walt.
I'm gonna make you a deal, Walt.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
I'll make you a trade.
Pekâlâ, seninle bir anlaşma yapacağım.
All right, I'll make you a deal.
Sen o kadar cesur bir kız... ve Billy de burada öyle bir... bir zırlak küçük sürtük olduğuna göre seninle bir anlaşma yapacağım.
Since you are being such a brave girl, and Billy here is-is - a whiny little bitch, I'm going to make a deal with you.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
I'm going to make you a deal.
Bak, seninle bir anlaşma yapacağım.
Look, I'll make you a deal.
Tamam. Tamam seninle bir anlaşma yapacağım.
Okay.
Seninle bir anlaşma yapacağız bugün.
I'm declaring a truce with you today.
Seninle ufak bir anlaşma yapacağım, Clark.. Metropolis'te kalmanın sana biraz mantık kazandırdığına güveniyorum.
I'm going to make a little deal with you, Clark... trusting your stay in Metropolis has put some sense into your head.
Seninle bir anlaşma yapacağız.
I'm gonna make a deal with you.
Seninle küçük bir anlaşma yapacağım, tamam mı?
I'll gonna make you a little deal, okay?
Nuridumun kalanının nerede olduğunu ve ne yapacağını söyle seninle bir anlaşma yapalım.
Tell us where the rest of the nuridium is, what you intend to do with it, and we'll cut you a deal.
Pekala, tamam, seninle bir anlaşma yapacağız, tamam mı?
Look, Vick...
Ve Light, söz verdiğim gibi seninle bir anlaşma yapacağım.
Also Light...
Seninle küçük bir anlaşma yapacağım, Gregory.
I'll make a little deal with you, Gregory.
Pekala, seninle bir anlaşma yapacağım.
All right, I'll make you a deal.
Seninle de başka bir anlaşma yapacağız.
I'm gonna make a different deal with you.
Anlatacağım, Cal. Seninle bir anlaşma yapacağız.
I'll tell you what, cal, I'll do a deal with you.
O zaman seninle çok daha iyi bir anlaşma yapacağım.
Well... I'll make you an even better deal
Beni salıvermeniz için adamlarımın seninle bir anlaşma falan yapacağını sanıyorsan çıldırmış olmalısın.
If you think my people are gonna cut some kind of a deal for my release, - you're out of your mind.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]