English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Y ] / Yarım saat sonra

Yarım saat sonra Çeviri İngilizce

1,173 parallel translation
Yarım saat sonra lobide.
A half hour in the lobby.
Yarım saat sonra görüşürüz!
See you in half an hour!
Yarım saat sonra polisler kazayı duyacaklar.
Half an hour later, the law will hear of a road accident.
Yarım saat sonra laboratuarda toplanıyoruz.
We're gonna have a meeting in the lab in half an hour.
Biraz uyu, yarım saat sonra seni uyandırırım.
Go get some sleep. I'll wake you in half an hour.
Yarım saat sonra görüşürüz.
Thanks. See you in a half hour.
Yarım saat sonra işte olmalıyım. Numaranı bırakır mısın?
I-I-I have to be at work in half an hour, so could you give me your number?
Yarım saat sonra bir randevum var.
I've got a date in a half hour.
Banka yarım saat sonra kapanıyor.
The bank closes in a half an hour.
Ottawa'da ve tam olarak yarım saat sonra Bartok'un 2'inci konçertosunu çalacak.
He's in Ottawa, and in precisely half an hour he'll be playing the Bartok Second Concerto.
- Yarım saat sonra.
- In half an hour.
Sana şöyle söyleyeyim, yarım saat sonra oğlumu almam gerek, yani...
Well, I'll tell you, I gotta pick up my son in half an hour, so it's...
Yarım saat sonra burada buluşalım.
Half an hour, meet you right back here.
Yarım saat sonra gelin.
Come back in half an hour.
Yarım saat sonra gelseydin daha iyisini duyacaktın.
If you were half an hour later it would have been better.
Ama randevusu yarım saat sonra.
But his appointments not for another half hour.
Yarım saat sonra, o hiç hareket etmedi.
A half-hour later, she had not moved.
Sonra, eve döndüğünde yarım saat sonra, Cannio doğdu.
Then, back home... half hour later, Cannie was born.
Yarım saat sonra buluşalım.
Meet me in half an hour.
Yarım saat sonra kadınlar tuvaletinde sevişiyorduk.
Christ, within half an hour, we were making love in the ladies'room.
Yarım saat sonra gündüz salonunda destek seansı var.
There's a support session in the day room in half an hour.
Gündüz salonu, yarım saat sonra.
Day room, half an hour.
- Yarım saat sonra görüşürüz patron.
- See ya in a half hour, Boss.
O yangının olduğu gün, buralarda dolanıyordum yangın başladıktan yarım saat sonra falan.
See, the day they had the fire, I was walkin'along here about, oh, half hour after the fire started.
Yarım saat sonra orada olurum.
I can be there in a half hour.
Tren yarım saat sonra kalkıyor.
The train leaves in half an hour.
Yarım saat sonra görüşürüz.
I'll see you at the house half an hour.
Yarım saat sonra nerede olacağını söyleyebilirin.
I can tell him where he will be from here the half hour.
Yarım saat sonra ofise geri döndüm.
Half-hour later I'm back at the office.
Yarım saat sonra. Bu sorunu çözebilecek biri yok mu acaba?
Is there any way around this garbage?
Olmaz, onunla yarım saat sonra alt katta buluşacağımı söyle.
No, tell him I'll meet him downstairs in half an hour.
Neden beni yarım saat sonra aramıyorsun?
All right. Why don't you just call me back in about a half hour?
Yarım saat sonra çiçek göndereceğim.
It'll be approximately half an hour.
Yemek yarım saat sonra. Yani, banyo yapacak zamanın var.
Dinner is in half an hour, so you have time for a bath.
- Yarım saat sonra bizi ara.
- Call us in 30 minutes.
Yarım saat sonra La Guardia'ya inecekmişler.
They're scheduled to land in half an hour at La Guardia.
Yarım saat sonra ön girişte buluşalım.
Now, let's meet out by the front entrance in a half-hour. Okay?
İşte o zaman bütün New York'lular, yarım saat sonra... geleneksel Beaufort opera balosunun başlayacağını anladı.
New York then knew that a half-hour later... the Beauforts'annual opera ball would begin.
Yarım saat sonra o restoranda buluşalım.
You know that revolving restaurant thing? - Yeah. Half an hour?
Evet, hazırlanabilirsem yaklaşık yarım saat sonra orada oluruz.
Yeah, we're gonna be there in about a half hour, if I can get ready.
Uyuduktan yarım saat sonra uyanıyorum.
I wake up after half an hour.
Yarım saat sonra hava kararacak.
It's gonna be dark in a half hour.
- Yarım saat sonra.
- ln a half-hour.
Yarım saat sonra, bir 10 dolar daha bozdurdum.
Half an hour later, I broke another $ 10.
Glikoz, yarım saat sonra etkisini gösterince kendini daha iyi hissedeceksin.
That glucose should start to work in about a half hour, and you'll... you'll feel better then.
Yarım saat sonra orada olurlar.
They'll be there a half hour later.
Yarım saat sonra.
- In half an hour.
Nöbetim yarım saat sonra başlıyor.
My shift starts in a half an hour.
- Yaklaşık yarım saat sonra.
In about a half an hour.
Yarım saat sonra nehir kıyısında buluşalım.
- Meet me at the lake in half an hour.
Pekala, yarım saat kadar sonra akşam yemeği hazır olur.
Well, supper will be on the table in about a half an hour.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]