English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Ne yapacaksınız

Ne yapacaksınız Çeviri İspanyolca

2,644 parallel translation
Lux'la şimdi ne yapacaksınız? Ev mi alacaksın? Pardon.
¿ Qué es lo próximo para Lux, un tren eléctrico?
Bu durumda ne yapacaksınız?
¿ Qué haces en esta situación?
Sen ve Bernadette, ilk Sevgililer Günü'nüzde ne yapacaksınız bakayım?
Oye, ¿ qué harán Bernadette y tú en su primer San Valentín?
Öncelikli kayıt olmayı kazanırsanız ne yapacaksınız?
¿ Qué es lo que harían si se ganaran la inscripción anticipada?
- Şimdi ne yapacaksınız?
¿ Que vas hacer ahora?
Ne yapacaksınız? Vücudun hamileliği ya da üç fetüsü kaldıracak durumda değil.
El embarazo de los tres fetos, es demasiado que manejar para tu cuerpo.
Ne yapacaksınız?
¿ Qué van a hacer tus chicos?
Gerçekten mi? Şimdi ne yapacaksınız?
¿ En serio?
Tayland ya da Meksika'da fabrika açıp da ne yapacaksınız ki?
¿ Quién diablos, quiere construir una fábrica... en Tailandia o México? Es decir, vamos.
- Ne yapacaksınız?
- Qué va a hacer?
Ne yapacaksınız Bay Jordan?
¿ Qué va a hacer, Sr. Jordan?
Burada ne yapacaksınız?
¿ En qué va a emplear su tiempo?
Eğer banka sizi geri çevirirse ne yapacaksınız?
¿ Qué vas a hacer si el banco los rechaza?
- Tamam, onunla ne yapacaksınız? - Büyüteceğiz.
- ¿ Qué demonios vamos a hacer con él?
Siz ne yapacaksınız?
- ¿ Qué va a hacer?
Peki, siz ne yapacaksınız efendim?
¿ Qué hará usted, señor?
Parayla ne yapacaksınız peki?
Así que, ¿ qué vas a hacer con el dinero?
Neyse, ne yapacaksınız?
- De todas maneras, ¿ qué van a hacer? - A la oficina.
Tabii ki olmaz. Bu arada onunla ne yapacaksınız?
Por supuesto, pero, ¿ para que quiere eso?
Oh, Ne yapacaksınız?
¿ Y qué vas a hacer?
Ne yapacaksınız, "Rap yapan İsa" mı?
¿ Y qué van a hacer? ¿ "Jesús el rapero"?
Onunla ne yapacaksınız?
¿ Qué harán con él?
Bize ne yapacaksınız?
¿ Qué harán con nosotros?
Bana ne yapacaksınız? Hayır!
¿ Qué me van a hacer?
Reddedilen bu dava için şimdi ne yapacaksınız?
¿ Qué harán ahora que su caso ha sido desestimado?
- Şimdi ne yapacaksınız?
¿ Necesita un corrector de gramática para su nombre? - Gus.
Saralyn'i ne yapacaksınız?
¿ Qué vas a hacer con Saralyn?
Peki bugün beni etkilemek için bu güvercinlerle ne yapacaksınız?
Entonces ¿ qué va a hacer hoy con la paloma para impresionarme?
ve vurmaya devam ettin, vurdum, vurdum. şimdi biliyorsunuz, ne yapacaksınız?
¡ Y seguí pengándole, y pegándole, y pegándole! Porfavor, ahora que sabes,
Ne yapacaksınız?
¿ Qué vais a hacer?
Şimdi ne yapacaksınız?
¿ Qué vais a hacer chicos?
Onları kurtarmak için ne yapacaksınız?
¿ Qué va a hacer para salvarlos?
Ne yapacaksınız, 4 kişiyi vuracak mısınız?
¿ Disparar a cuatro personas?
Ona ne yapacaksınız?
¿ Que van a hacer con el?
Tamam peki siz ikiniz bu herifi bulursanız ve kafanıza silahı dayarsa ne yapacaksınız?
Entonces, ¿ qué vais los dos a hacer cuando encontréis a este tío y os ponga un arma en la cabeza?
- Ne yapacaksınız ki? - Hey!
¿ Qué van a hacer?
Yarın ilk defa toplantıyı siz yöneteceksiniz. Ne yapacaksınız?
Mañana presidirás la corte por primera vez. ¿ Qué puedes hacer...?
Ne yapacaksınız?
¿ Qué van a hacer?
Ne dersem onu yapacaksınız!
No podemos rendirnos.
Gelecek sefer tezek yığını kılığına gireceğim. Bakalım ne yapacaksınız.
La proxima me disfrazo de pila de mierda A ver que pasa?
Şey, ikinci bir Simpsons filmini ne zaman yapacaksınız?
¿ Cuándo harán la segunda película de Los Simpson?
Hemen efendim, siz ne yapacaksınız?
- Si. ¿ Y ud.?
Hepiniz ne diyorsam yapacaksınız.
Ustedes harán todo lo que yo diga.
Matt ile ne zaman çocuk yapacaksınız?
¿ Cúando tu y Matt váis a tener hijos? Er...
Bu yaz ne yapacaksınız?
¿ Entonces, qué van a hacer este verano?
Ne yapacaksınız, Lordum.
Madre, ¿ no dijiste que era un joven hombre?
Lordum, şimdi ne yapacaksınız?
Es una consideración al shock y sufrimiento que él enfrentará cuando su condición sea revelada por alguien más.
- Ne dersek onu yapacaksınız Sör Edmund.
- Su Gracia, no puedo permitir... - Harás lo que nosotros digamos... Sir Edmund.
- Ne yapacaksın, herkese yardım edeceksin de yalnız Bo'ya mı etmeyeceksin?
¿ Qué vas a hacer? ¿ Ayudar a todo el mundo menos a Bo?
Siz ne yapacaksınız?
¿ Cuál es tu plan?
Aman tanrım, bize ne yapacaksınız?
Oh, por Dios

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]