Ne yazıyorsun Çeviri İspanyolca
548 parallel translation
Hey, ne yazıyorsun oraya?
Oye, ¿ qué estás escribiendo?
- Ne yazıyorsun?
- ¿ Qué haces?
- Ne yazıyorsun?
- ¿ Qué escribes?
Ne yazıyorsun Aleko?
¿ Qué estás escribiendo Aleko?
İddiaya girerim casus falandı. Ne yazıyorsun?
Tal vez fuera un espía.
Ne yazıyorsun?
¿ Qué escribes?
- Ne yazıyorsun?
¿ Qué escribes? Derecho.
Hey! Ne yazıyorsun öyle?
Eh, pájaro de mal agüero, ¿ pero qué escribes?
- Yine ne yazıyorsun? - Hiçbir şey.
¿ Qué nos prepara de nuevo, Pontano?
Uygunsuz bir soru olacak ama son zamanlarda ne yazıyorsun?
Esta es una pregunta impertinente, pero... ¿ qué has escrito últimamente?
Ne yazıyorsun?
¿ Qué estás escribiendo?
Ne yazıyorsun?
¿ Qué escribías?
Affedersin ama... ne yazıyorsun, aşk hikayeleri mi?
Disculpe, pero eso parece. ¿ Qué escribe? ¿ Historias de amor?
O deftere ne yazıyorsun Sokal?
¿ Qué escribes en ese libro, Sokal?
Ne yazıyorsun, kitap mı?
¿ Qué escribes ahí, un libro?
Şimdi ne yazıyorsun?
¿ Qué estás escribiendo ahora?
İsa aşkına, ne yazıyorsun sen?
¡ Por el amor de Dios! ¿ Que estás escribiendo ahora?
Ne yazıyorsun, kitap mı?
¿ Qué estás escribiendo, un libro?
Şimdi bu kağıtlara ne yazıyorsun?
¿ Qué estás escribiendo ahora en ese papel?
Ne yazıyorsun acaba, Spak-ettin?
¿ Qué estás escribiendo aquí, Spocketín?
Ne yazıyorsun?
¿ Qué está escribiendo?
- Ne yazıyorsun Anita?
- ¿ Qué estas escribiendo Anita?
- Ne yazıyorsun.
- ¿ Qué escribes?
Sürekli ne yazıyorsun?
¿ Qué es lo que escribe siempre?
- Pistol : Ne yazıyorsun, bro'?
- ¿ Como firmas hermano?
Ne yazıyorsun?
¿ Que escribes?
Ne yazıyorsun?
¿ Escribiendo qué?
Ne yazıyorsun?
- ¿ Qué haces?
- Ne yazıyorsun o kadar?
¿ Qué estás poniendo?
O deftere ne yazıyorsun?
¿ Sobre qué escribes en ese cuaderno?
- Ne yazıyorsun?
¿ Qué escribes?
Ne yapıyorsun? Gazetede striptiz yapmak istediğimi yaz.
¿ Dirás en el periódico que estuve a punto de hacer streap-tease?
Ne yazık, nafile yere yanıyorsun aşkından
Qué pena que todo tu amor sea completamente en vano
Ne yazıyorsun?
Nunca hablas de lo que escribes.
Ne o, dedikodu köşesi falan mı yazıyorsun sen?
¿ De qué vas, es que escribes para el Hola?
Ama ne yazık ki, çabucak büyümek için çok uğraşıyorsun.
Pero, francamente, está intentando hacerse mayor demasiado deprisa.
Yazıklar olsun. Ne yapıyorsun?
Desgraciado. ¿ Qué haces?
Bu şiirleri ne zaman yazıyorsun?
¿ Cuándo escribes tanta poesía?
- Ne yazıyorsun?
Qué has escrito?
- Ne çeşit oyunlar yazıyorsun?
- ¿ Qué tipo de obras escribes?
Ne hakkında yazıyorsun?
¿ Sobre qué escribes?
Ne, sen kitap mı yazıyorsun?
¿ Qué? ¿ Estás escribiendo un libro?
- Ne tür kitaplar yazıyorsun?
- ¿ Qué clase de libros escribes?
Ne hakkında yazıyorsun?
¿ Qué es lo que escribe? Cuéntenos.
Ne zamandır yazıyorsun?
¿ Escribes desde entonces?
Yazın ne yapıyorsun?
¿ Qué vas a hacer en verano?
Ne yazık! I.R.S. sorun mu yaşıyorsun?
Charlatán. ¿ Te molesta hacienda?
Ne hakkında yazıyorsun?
¿ Qué escribes?
- Ben Vincent. Ne yazıyorsun?
- Yo me llamo Vincent.
Das Rheingold'ın bir şey, ama. Benim gittiğim düşünüyordun tabi kendin için. Nibelung tüm halkası Ne yazık ki yanılıyorsun.
El oro del Rin es una cosa, pero si crees que me someteré... a todo El anillo de los nibelungos, estás muy equivocado.
Seni ne zaman görsem o sarı deftere bir şeyler yazıyorsun.
Cada vez que te veo estás escribiendo en una libreta.
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yaptım ben 178
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yaptım ben 178
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622