English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Aşağıya

Aşağıya Çeviri Fransızca

7,940 parallel translation
Aşağıya daha çok adam lazım.
On a besoin de plus d'hommes ici.
Aşağıya doğru sal.
Relâchez-la, maintenant.
- Aşağıya bakma, aşağıya bakma.
- Ne regardez pas en bas, ne regardez pas!
Ve aşağıya.
Baisse toi.
Merdivenlerden bir tay gibi aşağıya zıplayarak inerdi.
Il bondissait dans les escaliers comme un cheval.
Aşağıya bak, hadi.
Garde les yeux au sol.
Aşağıya in. Babam, Minnesota'nın en büyük hukuk firmasının sahibi.
Écoutez, mon père dirige le plus gros cabinet d'avocats du Minnesota.
Evet. Ox biraz önce aşağıya indi.
Ouais, Ox vient de redescendre en bas des escaliers.
Aşağıya gel. Jean?
Redescends.
Aşağıya gel.
Descends. Jean?
- birazcık aşağıya doğru yürüyeceksin...
- tu as juste à descendre à pied...
Yüzü baştan aşağıya vites yağı olmuştu.
Son visage était recouvert de liquide de transmission.
Yamaçtan aşağıya tam önümden geçtiler.
Par la pente, juste à côté de moi.
- Bir güvenlik ekibi alıp aşağıya... - Güvenlik ekibi yok.
- J'emmènerai une équipe de sécurité en bas.
Beni aşağıya göndermelerine izin verme.
Ne les laissez pas m'envoyer là-bas.
Aşağıya inersem bir daha çıkamam.
Si j'y vais, je ne reviendrai jamais.
O zaman aşağıya neden sadece bir adamımla ineyim ki?
Pourquoi serais-je venu en bas avec un seul homme sinon?
Çok yaklaşıp tekrar aşağıya postalanmış. Böyle olmak berbat olmalı.
Être si près du but et échouer, ça craint d'être toi!
Hiçbir şeyden bile daha aşağıya!
Un moins que rien!
Aşağıya gel.
Descends.
Eğil aşağıya.
Baisse-toi, allez.
O zaman aşağıya in.
Alors, retourne en bas.
Aşağıya gelir misiniz, lütfen?
- Descendez, s'il vous plaît?
Aşağıya bakmadan tuvalete oturmak mı?
S'asseoir sur les toilettes sans regarder avant?
Karanlık çökünce aşağıda işi olmayan, aşağıya gelemez.
Et après la nuit, si on n'a rien à faire ici, on n'y descend pas.
Belden aşağıya vurdun.
Coup bas.
Herkesi aşağıya indirip tek tek kontrol edeceğiz.
On va prendre chaque personne d'en bas, une par une.
Kurallar yukarıdan gelir aşağıya gider.
Les règles viennent d'en haut.
"Hayır" için aşağıya doğru kırpıştırıyoruz.
Les doigts vers le bas, c'est "non".
Eğer hasta yeterince afyon ile rahatlatılırsa... Intrascope hastanın boğazından aşağıya yerleştirilerek yemek borusu veya gırtlağı incelenebilir.
Si le patient est suffisamment relaxé par l'opium, l'Intrascope peut être mis dans la gorge du patient pour observer l'œsophage ou le larynx.
- Soldan sağa okuyabiliyorum sadece yukarıdan aşağıya değil.
Je peux lire de gauche à droite, pas que de haut en bas.
Orada oturup göründüğü kadar kötü olmadığını iddia etmektense tekrar aşağıya indi. Bu çok iyi birşeydi.
Et plutôt que de s'asseoir en se persuadant que ce n'était pas si grave que ça le semblait, comme de toute façon il avait trouvé la rose, il est redescendu, ce qui est plutôt cool.
Aşağıya inmiş işte!
C'est à l'envers!
Dembe, ben onu aşağıya indiririm.
Dembe, je descends avec elle.
Bo, hemen aşağıya in! Yapamam!
Bo, descends maintenant!
Dur! Aşağıya!
Attendez!
Tekrar aşağıya sıçraması için de enerji kaybetmesi gerekir.
Et perdre son énergie pour retourner au stade normal.
Az önce ben onu "Aşağıya atalım" demedim mi?
Je ne viens pas juste de dire "mettez-le à terre"?
Şimdi, şu gürültülü kaldırımın fiyatı aşağıya çekebileceğini anlıyorum...
Là, je peux pigé comment cette entrée paysagée peut baisser le - Est-ce que ce restaurant a des pipes au menu? - prix...
Aşağıya yürüyeceğim...
Laissez-moi... je descends.
Karar ver ya! - Sen de yaşlanmadan önce kısa etek giyerdin. - Belki de eteğini biraz aşağı indirmelisin.
Ce temps me rend dingue.
Halley, 20 yaşındayken Oxford'dan ayrıldı ve ekvatorun aşağısında Afrika'nın batı kıyısının açıklarında bir ada olan St. Helena'ya yelken açtı.
Halley abandonna Oxford à l'âge de 20 ans, et navigua jusqu'à Ste Hélène, une île en-dessous de l'équateur au large de la côte Ouest de l'Afrique.
Söyle ona, ya adam gibi davranmayı öğrensin, ya da ben aşağı iner, ona nasıl davranılacağını öğretirim.
Tu lui dis de se calmer, ou c'est moi qui vais descendre pour le faire.
Size inek veya moron sanabilirler ya da sizi aşağılayacak her şeyi yapabilirler. Ama burada sizler ailesiniz.
À l'extérieur, on vous appelle des intellos, des geeks, et tout autre insulte au goût du jour, mais ici, vous êtes parmi les vôtres.
İnsanları aşağıya yollayıp ölüme terk etmiyoruz.
Nous n'envoyons pas les gens là-bas mourir.
Ya baştan aşağı onların spermleriyle kaplı ve yaptıklarının her saniyesini sevdiyse... Seninle yaptıklarından bile daha çok sevdiyse... Mesela en güzel seksiyse...
Et s'il était recouvert de leurs spermes, et qu'il aime chaque seconde de ça plus que lorsqu'il le fait avec toi... comme si c'était le meilleur coup..
Bize 80 bin ya da daha aşağısı lazım.
Il nous faut pas plus de 80 000.
Peki ya benim aşağıda işim olursa?
Et si moi j'avais des trucs à faire ici?
Ya da bir uçurumdan aşağı falan atmıştır.
Ou il l'a largué à Hillman.
Rakipler müvekkilimin onların tasarımlarını çaldığını söylüyorlar müvekkilim de aşağı yukarı 100 milyon dolarlık bir tazminatla karşı karşıya.
Une firme concurrente dit que mon client a volé le design de leur appareil donc mon client espère 100 millions $ pour les frais juridiques à prendre ou à laisser.
Şimdi aşağıya inebilirsiniz.
Vous pouvez descendre maintenant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]