English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Aşağıya bak

Aşağıya bak Çeviri Fransızca

282 parallel translation
"Aşağıya bak!"
Regarde en bàs!
Ann, bu seferkinde aşağıya bakıyorsun. Çevirmeye başladığımda, yavaşça yukarıya bak.
Regardez par terre et puis, levez les yeux.
Aşağıya bakın!
Regardez! Là en bas.
Tıpkı bir heykel gibi donup kaldım. Orada, öyle, aşağıya bakıyordum.
Je bougeais pas.
Aşağıya bak!
Regarde en bas.
Buradayız. Aşağıya bakın!
Regardez, nous sommes là!
Buldozere çıktığında, aşağıya bakıp, dermisin ki, "seni anlamıyorum"?
Lorsque tu écrases une chenille, Tu ne baisse pas les yeux en disant "Je ne comprends pas"?
Aşağıya bak.
- Regardez en bas.
Sen aşağıya bak ben de yukarı.
Voyez en bas, je regarde par ici.
Sen aşağıya bak.
Regarde en bas.
Aşağıya bakın!
Regardez, là, en bas!
Üzerinde ve aşağıya bak...
Vos regards vont indifféremment vers Ies justes et vers...
Aşağıya bakıp, yeni bir rota belirleyemedim.
Ils refusaient de regarder la console.
- Oraya aşağıya bak.?
- Regarde, en bas.
Aşağıya bakın.
Regardez en bas.
Şu merdivenlerde durmuş aşağıya bakıyordum sonra fark ettim ki, ceketimin kol düğmesi tırabzan dördüncü parmağımın tırnağı göreceğim son şeyler olacaktı kesinlikle.
J'étais sur cet escalier, regardant en bas... et réalisant que les boutons de ma manche, la rambarde de l'escalier, et l'angle de mon quatrième doigt... étaient absolument... les dernières choses que je verrais, Et ensuite :
Tam burada aşağıya bak. Bak, Chico.
Maintenant... regarde en bas, Chico.
... tamamen, güneş yamaçtan görünüp aşağıya bakınca, sıcak ve kuru düşmanın gözü gibi yutan bir pırıltıyla.
... d'abondance, quand l'ombre se retire brutalement, quand le soleil surgit, lumineux, brûlant, inexorable, avec ce regard ardent qui est celui de l'ennemi.
Kenara gelirsen aşağıya bakabilirsin. Aşağıya bak!
Viens au bord et regarde en bas.
Sinirli Kunduz, aşağıya bak.
Castor-anémié, regarde là-bas.
Sen aşağıya bak, ben de yukarıya.
Allez en bas, je vais voir en haut.
Saatlerdir aşağıya bakıp duruyorsun.
Ça fait des heures que tu regardes la piste.
Zamansızlıktan aşağıya bakışımdan bildiklerim. Ani bir görüntüye dayanmaya, ani bir çığIığı bastırmaya, ani bir kokuya dönüşüyor.
Ce que mon intemporel regard d'en haut m'a appris, le transmuer pour soutenir un coup d'oeil abrupt, un cri bref, une odeur âcre.
Aşağıya bakın.
Regardez!
Şimdi kendinizi milyarlarca ve milyarlarca yıl önce uzaydan aşağıya, .boş bir yokluk denizinde dönüp duran, .. bu yalnız, çilekeş küçük gezegene bakıyor olarak hayal edin.
Imaginez-vous dans l'espace, il y a des milliards d'années, et regardez cette petite planète solitaire, tournoyant à travers le vide de l'univers.
Şuradan aşağıya bir bak.
- À votre avis? Regardez en bas.
McClure, aşağıya bir bak.
McClure, regarde en bas.
Bak tatlım, aşağıya inmeliyim.
Ecoute chérie, il faut que je descende.
Bill, aşağıya git bak.
Bill, allez en bas.
Bana bak! Ne aşağıya geliyor, ne de seninle konuşuyor, tamam mı?
elle viendra pas, elle a rien à te dire.
Oh, bak, seni görsün diye hemşireyi içeri alacağım, sen de asansöre bin ve aşağıya in.
Oh, je vais appeler l'infirmière pour qu'elle te voit et tu prendra l'ascenseur pour descendre.
Evlat, aşağıya bakın.
Regardez, les enfants.
Hey, aşağıya bakın!
Attention, en dessous!
Max, yakın bakış için seni aşağıya alıyorum.
Nous allons sous la couche nuageuse.
Bak şimdi, bu iş olursa bütün ormanı aşağıya indiririz.
Si ça marche... on descendra toute la forêt.
Aşağıya bak, evladım.
Non.
Teğmen, Enterprise'a iki mesaj geldi ve görünüşe bakılırsa Cestus III'den - Enterprise'in oraya gitmesini ve ekibimin aşağıya ışınlanmasını talep ediyor.
L'Enterprise a reçu deux messages, ostensiblement de Cestus III, nous demandant de nous y diriger et d'envoyer une équipe en surface.
- Bakın, aşağıya inip, Judy idi değil mi?
Ecoutez, vous allez dire à...
Aşağıya, şatonun alt tarafına bak.
Regarde en bas, au pied du château.
- Aşağıya yol bulabilir misin bir bak.
- Trouvez un moyen de descendre.
Bakın kişisel ayrıntılardan sonra, sağdan sola yukarıdan aşağıya ve ortadaki her şeyi inceleyeceğiz.
Écoutez... Après les renseignements personnels, inspectez de chaque côté, et fouillez la maison de fond en comble.
Sadece aşağıya in ve çantama bak. Arabamın içinde.
Mes papiers sont dans ma voiture.
Aşağıya inip bir bakın.
Restez en bas.
Aşağıya istasyona in ve etrafa bak.
Va à la gare et regarde-les.
Aşağıya bak!
Faites attention dessous!
Parfümünü koklamak, kalp atışını duymak yumuşak, kıvrımlı göğüslerini yanağında hissetmek ve yukarı baktığı zaman, onun bakışıyla karşılaşmak ve sonra gözlerini kapatıp onun sıcak, derin bakışını hissedecekti ve narin, şehvetli gülüşünü ve sonra kadın saçlarını hafifçe okşayacaktı, aşağıya doğru aşağıya doğru...
"humer son parfum, entendre battre son coeur, " sentir ses doux seins galbés " contre sa joue.
Dinle kızkardeşin aşağıda Grace'e bakıyor Bayan Pinza'ya.
Votre soeur est en bas, elle s'occupe de Grace, Mme Pinza.
Bak, aşağıda atlar var.
En bas, il ya des chevaux.
# Bak, daha önce imkansızın gerçekleştiğini gördüm # belkide bir kere daha gerçekleşmesi tanrının isteğidir # yanlış bir hatta giden bir tren gibi hissettiğim için # durmanın ya da geri gitmenin imkanı yok # tıpkı bir tepeden aşağı yuvarlanırken hız kazanan
J'ai vu l'impossible se produire par le passé Grâce à Dieu, l'exploit pourrait se renouveler Car je me sens tel un train sur un chemin périlleux
Bak. Kumlarla yukarıdan aşağıya düştük.
Regarde, on est tombé de là-haut, avec le sable.
Ya geçen gün klübün dışında olan! Bakışı, bu aşağılık...
Je l'ai vu l'autre jour devant le mess des officiers avec son air sournois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]