English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Buyurun lütfen

Buyurun lütfen Çeviri Fransızca

551 parallel translation
Buyurun lütfen.
Attendez ici, s'il vous plaît.
- Albay Picquart, buyurun lütfen.
Col. Picquart, venez à la barre!
Bay Peabody, içeri buyurun lütfen, işleri yoluna koymaya çalışalım.
M. Peabody, veuillez entrer...
Buyurun lütfen. Bu taraftan.
S'il vous plaît, par ici.
Buyurun lütfen.
On vous écoute.
İçeri buyurun lütfen?
Veuillez entrer.
Buyurun lütfen. Aman Tanrım!
Alertons la police!
Bay Flusky, bu taraftan buyurun lütfen.
Veuillez entrer.
- Buyurun lütfen.
Puis-je?
Çok zor uyuyorum da. - Buyurun lütfen.
J'ai un bon lit pour vous.
- Buyurun lütfen. - Haydi çocuklar girin!
Entrez.
Buyurun sakızınız. 5 sent lütfen.
Voici votre gomme à mâcher. Cinq cents, s'il vous plaît.
Lütfen içeri buyurun.
Omocha, c'est ici?
- Buyurun... - Lütfen, rahatsız olma.
Dans ce cas, donnez-vous la peine... je vous en prie.
Lütfen siz buyurun.
Faites sans moi.
" Lütfen siz buyurun.
" S'il vous plaît, ne m'attendez pas.
Lütfen böyle buyurun.
Entrez, s'il vous plaît.
Buyurun, lütfen.
Je vous en prie.
Ama dert etmeyin, lütfen içeri buyurun.
Mais que ça ne vous arrête pas. Entrez...
- Buyurun mösyö? - Söyler misiniz, lütfen şu burun çekme olayı.
- Parlez-moi, je vous prie du nez bouché.
- Lütfen içeri buyurun.
Veuillez entrer
- Buyurun bayım. - Borş lütfen.
- Du borsch.
- Lütfen buyurun Profesör Siletsky.
Allez-y, professeur Siletsky.
Bu taraftan buyurun, lütfen?
Si vous voulez me suivre.
- Tabi, lütfen buyurun!
Je vous en prie!
Bilmek istediğiniz bundan başka birşey var ise, lütfen buyurun sorun.
Si vous voulez savoir quoi que ce soit d'autre, demandez-le-moi.
- Hesap lütfen. - İşte buyurun, efendim.
- L'addition, s'il vous plaîit.
İçeri buyurun, lütfen.
- Oui. Entrez, je vous prie.
Bunu çok görmüyorum. Lütfen içeri buyurun.
Je voudrais passer Noël en famille.
- Buyurun hanımefendi? - Bay Fairley'i görmek istiyorum, lütfen.
Je voudrais parler à M. Fairley.
Lütfen buyurun.Mütevazı işletmemizin kapıları sizin için ardına kadar açık.
Entrez. Notre humble maison vous accueille à bras ouverts.
Lütfen önden buyurun, bayan.
- Après vous, Madame, s'il vous plaît?
Şu karta bakar mısınız? Lütfen buyurun.
Voulez-vous examiner ce carton?
- Buyurun ama içerisi çok dağınık. Lütfen çok fazla aldırmayın.
C'est en désordre, ne faites pas attention.
- Lütfen, buyurun.
- je vous en prie.
Ofisime buyurun lütfen.
Entrez dans mon bureau.
Lütfen buyurun.
Entrez donc.
Lütfen, buyurun anne.
Je vous en prie, Mère.
Buyurun lütfen!
Bienvenue!
- Buyurun lütfen.
- Je vous en prie.
Eğer onu beklemek istiyorsanız buyurun bekleyin lütfen.
Si vous voulez l'attendre, je vous en prie.
Lütfen, önden buyurun.
Après vous.
Buyurun hanımefendi. Bir saniye lütfen.
Oui, oui, chère madame, je vous écoute, mais vous permettez une seconde.
Buyurun lütfen.
Donnez-vous la peine d'entrer. Merci.
Madam, lütfen buyurun.
Si vous voulez bien...
Lütfen buyurun.
Entrez.
Lütfen, buyurun.
Je vous en prie.
Sırt fırçamı verebilir misiniz, lütfen? - Tabii, buyurun.
Ma brosse à dos!
Buyurun lütfen.
Entrez donc.
- Hayır, lütfen buyurun.
Oui?
Emredersiniz, efendim. Lütfen, böyle buyurun.
- N'approchez pas du comte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]