Hemen gitme Çeviri Fransızca
86 parallel translation
Hemen gitme Marcia.
Ne partez pas déjà.
Ona hemen gitme şansımız olup olmadığını sor.
Demande lui les possibilités pour partir ici immédiatement.
- Lütfen. Hemen gitme.
S'il te plaît, reste un peu.
Dur. Hemen gitme.
Attends, viens avec moi.
Dur, hemen gitme
Pas si vite.
Hemen gitme.
Ne partez pas déjà.
Hemen gitme.
Ne t'en va pas encore.
Hemen gitme.
Ne pars pas encore.
Hayır, hayır, hemen gitme.
Ne partez pas, il survivra.
Hey, Frank. Hemen gitme.
Frank... ne pars pas si vite.
- Dur. Hemen gitme canım.
Tu t'en vas bien loin, j'imagine.
- Hemen gitme.
Pas si vite!
Hemen gitme.
Ne pars pas déjà.
Hemen gitme.
Ne partez pas.
Hayır, hemen gitme.
Non, pas encore.
Hemen gitme.
Pas encore.
- Hemen gitme yahu.
- Tu ne peux pas partir.
Hemen gitme.
Restez un moment.
Dur, hemen gitme.
Ne t'en vas pas si vite, viens avec nous.
Hemen gitme, Rose.
Ne pars pas, Rosie.
- Hayır, lütfen hemen gitme.
- Je dois y aller. - S'il te plaît, pas tout de suite.
Aslında, hemen gitme.
En fait, je ne pense pas que tu vas sortir maintenant.
Hemen gitme. Bir sorum var.
J'ai une question.
Hemen gitme.
Non. Reste encore un peu.
Ahbap, hemen gitme.
Mec, pars pas tout de suite.
- Hemen gitme.
- T'en vas pas si vite
Sakın bir yere gitme, hemen dönerim.
Ne t'en va pas, je reviens tout de suite.
Hemen bir tane daha içeyim ve ondan sonra gitme zamanı.
Une petite et j'y vais.
Hemen gitme.
Attends, je fais du café.
Oraya gitme şansına sahip olunca bir an bile düşünmeden hemen atladım çünkü bu, eski saf çocukluk hayalimin gerçekleşmesi için bir fırsattı.
J'avais sauté sur l'occasion sans vraiment réfléchir, car le projet éveillait en moi un vieux et naïf rêve d'enfant.
Ama uzağa gitme, bu lastiği değiştirip, hemen eve gitmek istiyorum.
mais reste a coté, parce que je veux m'occuper de ce pneu et rentrer a la maison.
Hemen döneceğim. Sakın bir yere gitme.
Je reviens tout de suite.
Gitme hemen, bu konuyu halletmeliyiz.
Ne te défile pas, expliquons-nous une bonne fois!
Gitme, hemen geliyorum!
Ne pars pas, je me dépêche d'arriver.
Hemen Londra'ya gitme.
Ne repars pas à Londres.
Bir yere gitme. Hemen geliyorum.
Attends-moi, je reviens, ne bouge pas.
Doktorun ofisine gitme. Hemen en üst kattaki... güvenlik birimine sığın.
Ne va pas chez le docteur.
Aliçe, dur! Alonzo, gitme. Hemen döneçeğim.
Alonzo, je reviens tout de suite!
Gitme vakti. Hemen!
Il est temps de vous en aller!
Lütfen bir yere gitme. Hemen döneceğim.
Reste ici, s'il te plaît.
Dur, gitme hemen!
Attends!
Hemen dönerim, bir yere gitme.
Je reviens, ne t'en va pas.
Lütfen, hemen böyle çıkıp gitme.
Ne pars pas comme ça, bon sang!
Ağabeyin hemen yatağına gitme söylüyor Muriel.
Ton frère veut que tu ailles au lit tout de suite, Muriel.
Hemen döneceğim. İçecek bir şey alacağım. Gitme.
- Je reviens dans un instant.
İlk yıl Princeton'daydım, ben, şey, derse geç gitme sorunu yaşıyordum. Hemen hemen hepsine.
Euh, une année à Princeton, j'ai eu quelque petit problème pour être à l'heure ou présent tout simplement ;
Hemen uzaklaşıp gitme.
Attends!
Kaçıp gitme hemen.
Reste là!
Hala partiye gitme niyetiniz varsa arkadaşını al ve hemen yaylan.
Vous avez pigé pour samedi? Emmène ta copine et cassez-vous.
Hiç bir yere gitme. Hemen geliyorum. Bulunduğun yerde kal!
J'arrive, ne bougez pas!
Hiçbir yere gitme, hemen geleceğim.
{ \ pos ( 288,268 ) } Bouge pas. Je reviens.
hemen gitmeliyim 28
hemen gitmeliyiz 55
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
hemen gitmeliyiz 55
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitmek istemiyorum 210
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131