English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Işte buyurun

Işte buyurun Çeviri Fransızca

244 parallel translation
Oylama yaptık, bayan, ve işte buyurun.
On s'est concertés, et voilà...
Polis çekip aldı, ve işte buyurun.
Je l'ai vu quand elle a démarré.
Şey, işte buyurun, efendim. Görüyorsunuz ya, bu konularda ben sandığım kadar aptal değilim.
Je ne suis pas aussi bête que je le pensais.
İşte, buyurun.
Je gagne et je bois...
İşte buyurun.
Le voilà.
Buyurun işte Bayan Parker.
Voilà tout, Mlle Parker.
İşte buyurun, Sör Ronald. Ah.
Eh bien, la voilà, sir Ronald.
- Bence öyle. İşte buyurun efendim.
A mon avis.
- Azıcık acele edemez misin? - Buyurun işte, Bay Birnam.
- Vous pouvez pas vous dépecher un peu?
- Hesap lütfen. - İşte buyurun, efendim.
- L'addition, s'il vous plaîit.
İşte buyurun.
Voilà.
İşte, buyurun.
Voilà.
- İşte buyurun. Paketleyeyim mi?
- Voilà, monsieur.Je l'emballe?
Şöyle buyurun Bay M. Beni takip edin. İşte geldik bayanlar baylar.
Tout est bien qui finit bien...
- Evet, bir yıl kadar önce. - İşte, buyurun.
Oui, il y a un an.
İşte, buyurun. Tırnaklarınızı fırçalarken nereye gittiğinizi merak etmez misiniz?
Quand vous polissez vos ongles, vous demandez-vous où vous allez?
- İşte buyurun.
- Tenez.
- İşte, buyurun efendim.
- Vous voilà.
- İşte buyurun.
- Voilà.
İşte buyurun.
Voici.
Ve buyurun işte, mükemmel bir kalıp size.
Voilà le résultat. Maintenant je peux la conserver.
İşte buyurun.
- Je l'ai amené.
İşte buyurun, makbuzunuz ve iki dolarınız.
Voici votre ticket, et vos deux dollars.
Hayır, buradan. İşte. Önden buyurun.
Prego.
Buyurun işte.
Le voici.
İşte, buyurun.
Oh, oui.
İşte, buyurun.
Oh, eh bien voilà.
- Bayım, biletiniz, lütfen. - İşte buyurun.
Votre billet, s'il vous plaît.
Buyurun işte. Niye arkadaşı olmadığını anlayabilirsiniz.
Maintenant, vous comprenez pourquoi il n'a pas d'amis.
Bu sıkıntıdan dolayı üzgünüz, ama buyurun işte.
Désolé des complications...
İşte buyurun.
Tenez.
Oh. İşte buyurun, Komiser.
- Voilà.
İşte buyurun efendim.
Nous y sommes. Si vous voulez signer.
İşte aldı. İçeri buyurun hanımlar.
Entrez, Mesdames.
İşte buyurun canım.
Voici, ma petite.
İşte buyurun.
Et voilà!
Genellikle cebimde bir tuzluk taşırım. İşte, buyurun tuz.
J'en ai sur moi, d'habitude.
Zararı yok. İşte buyurun. Onları buldum.
Les voilà, je les ai trouvés!
- İşte buyurun.
Voilà.
Ağabeyim sanattan anlamaz. - İşte buyurun.
Mon frère n'a aucun goût.
İşte buyurun.
Et voilà.
- İşte, buyurun.
- Voici pour vous.
- İşte buyurun bayım.
- Et voilà, monsieur.
İşte buyurun.
Vite.
- İşte buyurun, Bayım.
En voici une monsieur. Je veux voir ça de près.
Iste buyurun. Tamam!
Oui, c'est ça!
Buyurun, işte Arséne Lupin.
Conversations mêlées. V'Ià Arsène Lupin!
İşte buyurun, efendim.
Thé chaud et toast.
Evet Bay Braddock. İşte buyurun.
Tenez, M. Braddock.
İşte buyurun.
Ça roule!
- İşte buyurun.
- Oh oui, bien sûr. Voilà.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]