English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ M ] / Mutlu günler

Mutlu günler Çeviri Fransızca

138 parallel translation
Evet, dadı. En mutlu günler doğum günleri.
Les jours de naissance sont les plus heureux.
Mutlu günler bizi bekliyor, biliyorum.
Des jours resplendissants vont venir.
Evet, rahat yıllar, mutlu günler, güzel bir yaşam.
- Et il vous l'a donné. - Oui, et une grosse somme.
- Mutlu günler, canım. - Hoşça kal, bebeğim.
Joyeux souvenirs, grand-mère.
Kadını Paris'e götürecekmiş ve orada Süleyman ve Bathsheba gibi yaşayacaklarmış Mutlu günler ve geceler boyunca birbirlerinin kollarında.
Il lui dit qu'il l'emmènera à Paris et qu'ils vivront comme Salomon et Bethsabée des nuits et des jours heureux dans les bras l'un de l'autre.
Savaş çıktı, sonra Jules'ü... bulmanın sevinci, garda karşıma çıkışınız, yanınızda geçirdiğim mutlu günler,... gördüklerim, öğrendiklerim, tahmin ettiklerim, belirmekte olan bu bulut...
Il y a eu la guerre... la joie de retrouver Jules, votre apparition â la gare. Les jours de bonheur que je viens de passer près de vous, ce que j'ai vu, ce que j'ai appris, ce que j'ai deviné.
Mutlu günlerde bana bakılıyor, ama kötü günler başlayınca dolaba konuluyorum.
Tu me sors les jours de fête et le reste du temps, tu me ranges dans un placard.
Ama sonra... Sonra birden mutlu günler sona erdi.
Et puis, tout à coup... la vie a cessé d'être belle.
Şey, mutlu günler.
À des jours plus heureux.
- Mutlu günler!
- A l'avenir!
Mutlu günler tekrar gelecek.
- Ça a été? - J'entends à nouveau.
- Mutlu günler, Oscar.
Aux jours heureux
Mutlu günler.
Aux jours heureux
Mutlu Günler. "The Fonz, Henry Winkler cazibesini kaybettiği için üzgün"
Le Fonz, alias Henry Winkler, a peur de perdre son calme. "
- Mutlu günler, baba.
- Bonjour, père.
- Mutlu günler.
Bonjour.
Bu Mutlu Günler`deydi.
C'était Les Jours Heureux.
Siz çocukken ve "Mutlu Günler" oynarken kimdiniz?
Vous jouiez à Happy Days?
Mutlu günler, Hawkins. Mutlu günler.
Le bon temps, Hawkins.
Çıplak "Mutlu Günler" Oyunu.
Strip-Happy Days?
Çıplak "Mutlu Günler" Oyunu oynuyoruz.
Une partie de strip-Happy Days.
Mutlu Günler'i izlerdim.
Je regardais Happy Days.
Fonzie'ye ilgi duymuyor ya da herhangi Mutlu Günler çetesine.
Il n'a pas de sentiment particulier pour Fonzie... ni personne de la bande des Happy Days.
Mutlu günler.
Bonne journée.
- "Mutlu günler geri geldi."
- Il adore. - Qui?
"Çocuklar öldü, çocuklar öldü!" "Mutlu günler geri geldi."
"Des enfants sont morts" et "les Jours Heureux." - C'est optimiste.
Daha çok mutlu günler yaşayacağını düşünüyorum Buddy.
De beaux jours t'attendent, Buddy.
Sizle geçen bu günler benim hayatımdaki en mutlu günlerdi.
Sincèrement, ces jours passés auprès de vous... ont été les plus heureux de ma vie.
Mutlu günler geri dönecektir
Les jours heureux reviendront
Mutlu günler.
Des jours heureux.
Doug'la Carrie'nin uzun ve mutlu günler görmesi ve Senin krallığında sonsuza dek birlikte olabilmelerini diliyoruz.
Puissent Doug et Carrie connaître des jours heureux, et rester unis pour toujours dans le royaume de Votre gloire.
- Mutlu günler.
- Les jours heureux.
Ama evimizdeki mutlu günler üç yıldan fazla sürmedi.
Mais la paix a prévalu dans notre maison moins de 3 ans.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM "Dogville'de mutlu günler"
Chapitre 4 : Moments heureux à Dogville
Sen ve Swede ile uçtugum günler en mutlu oldugum günlerdi.
Quand on volait, Swede, toi et moi, les plus beaux jours de ma vie.
Bir daha yerine getirmemeye, aziz dostlar, bir daha. Mutlu günler.
Loin du tonnerre, il creusera la terre. " On s'engouffre dans la brèche encore une fois, mes amis! À la vôtre.
Buluştuğumuz günler mutlu olsak yetmez mi?
Pourquoi ne pas l'être un jour après l'autre?
Sokak serserileri yeniden taksiye binebiliyorsa, eski mutlu günler geri geldi demektir.
Nous allons lui dire adieu c'est vraiment la fête si les tocards prennent des taxis. - Boucle-la.
Mutlu günler bizi bekler.
À nous deux!
Tony hayattayken günler mutlu geçiyordu.
La vie était belle quand Tony était vivant.
Yardımcı olabildiysem ne mutlu. İyi günler.
À votre service.
Bu hacılara mutlu bir yolculuk ve huzurlu günler nasip et ki, senin kutsal meleğinin rehberliğiyle gidecekleri yere sağ salim ulaşsınlar.
Accorde à ces pèlerins un heureux voyage... et des jours paisibles, afin que sous la protection de Tes anges... ils parviennent à leur destination...
Mutlu günler.
Bonjour.
- İyi günler. Mutlu Sevgililer Günü!
- Bonne journée et bonne St Valentin!
Tuhaftır ki, orada bile, sadece hava güzel diye mutlu olduğumuz günler olmuştu.
C'est curieux mais, même là, il y avait des jours où le temps seul suffisait à vous rendre heureux.
Mutlu "gevşek" günler madam. - Ne?
- Joyeux "jour de la pose", Mme.
- Walt bak, Mutlu Günler başladı.
Regarde!
Hmm? şampanyalar, mutlu günler.
On sabre le champagne...
Her şeye rağmen, sarayda günler ve aylar mutlu geçiyordu.
Desjours et des mois heureux s'écoulaient au palais.
Hayatım mutlu ve güzel günler geri geldi!
Et que ce jour revienne souvent, chérie!
Mutlu günler.
Quel jour magnifique.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]