Ne olmuş ki Çeviri Fransızca
560 parallel translation
Ne olmuş ki, zaten kenarda biriktirdiğin 100 doların var...
Tu as 100 dollars d'économies.
Evet, ne olmuş ki ona?
Oui, et alors?
Neden, ne olmuş ki?
Comment ça?
Ne demek istiyorsun, bana ne olmuş ki?
Comment ça?
Ne olmuş ki?
- Et après?
Hey, ne olmuş ki? Bizi dinlemek zorunda değiller.
On n'a besoin de personne.
- Ne olmuş ki?
- Et alors?
Onu bu kadar korkutan ne olmuş ki kaçmış?
Elle a eu si peur qu'elle s'est enfuie.
- Kapıya ne olmuş ki? - Kapalı tutmayı unutmamalısınız.
N'oubliez surtout jamais de fermer vos portes.
Ne olmuş ki?
Où est le mal?
- Ne olmuş ki?
- Oui, et alors?
"M" harfine bakın. Ne olmuş ki?
Ce billet n'est pas à vous.
Ne olmuş ki?
- Avouer quoi?
- Ne olmuş ki? - Dün gece eşeklik yaptım mı?
- J'ai pas fait trop de foin?
Ne olmuş ki? O hep benimle uçar.
Il m'accompagne dans toutes mes expéditions.
Ne olmuş ki?
Et alors?
- Ne olmuş ki? - İki ayrı oda tutacağız.
- On prendra deux chambres.
- Ne olmuş ki?
- Et après?
Ne olmuş ki, insan çalışıyorsa?
Qu'y a-t-il de mal à travailler?
Lükse alışmışsa ne olmuş ki?
Elle est habituée au luxe, et après?
- Ne olmuş ki?
- Qu'est-ce qui ne va pas?
Ne olmuş ki?
Alors?
Ama ahmaklıktan kör olmuş Savaş Kabineniz İngiltere'nin kaybettiğini hala göremiyorsa bunu onlara kanıtlamak biz Almanların kutsal görevidir hem de onlarca defa ta ki dizlerinin üzerine çöküp yalvarıp, merhamet dileyip Führer'imizin kılıçtan keskin adaletine boyun eğene dek.
Mais si vos chefs ne voient pas que vous avez déjà perdu, c'est notre devoir sacré que de le leur prouver, encore et encore, jusqu'à ce qu'ils tombent à genoux et supplient notre führer de leur accorder sa pitié.
- Vanselli davasına ne olmuş ki?
Bon, et alors?
Her şey yolunda gider, ta ki dışarı çıkıp arabalarına binmek isteyene kadar. Bilin ne olmuş? Biri arabayı çalmış.
Tout se passe bien, mais quand ils vont chercher leur fric quelqu'un l'avait volé.
Üzgünüm ki partisyon hala kaba bir halde ama gördüğüm kadarıyla bakmaya vaktiniz olmuş.
Je crains que la partition ne soit pas encore au point.
Kendisi hakkındaki düşüncelerimde yalnız değilim. Müteveffa eşim Henry, ve müteveffa amcası Ethelred, 8.dük -... ne yazık ki bugün ifade veremiyorlar. Onlar ve D'Ascoyne ailesinin diğer fertleri bugün hayatta olmuş olsalar biliyorum ki sarf etmiş olduğum her sözcüğü aynen dile getirirlerdi.
À ma bonne opinion de lui feu mon mari Henry et feu son oncle Ethelred s'ils étaient vivants ainsi que d'autres membres de la famille D'Ascoyne auraient sûrement souscrit.
Derdi ki : "Çok çekiciyim". Ben de derdim ki : "Ee, ne olmuş?"
Je lui ai dit : "Et alors?"
Bana anlatılanlar eğer doğruysa... şu suçlu, banka hırsızı, ki adını hatırlayamıyorum şu anda... o da aynı gücün etkisinde kalarak teslim olmuş...
Si mes renseignements sont exacts, ce criminel, ce voleur, je ne me souviens plus de son nom, a été dominé par la même force.
Bunun ona ne faydası olmuş ki, şu ressamın, adı neydi?
Quel bien cela fait-il au peintre?
Rızamız olmadan bir erkekle yattın! Daha kötü ne olabilir ki? Mevkilerimiz farklıysa ne olmuş?
Seuls ton père et ta mère peuvent décider de ton avenir!
- Ne olmuş ki?
- Oui, et non pas cette pauvresse.
Ne olmuş olabilir ki?
Qu'a-t-il pu lui arriver?
Böyle bir patlamaya ne sebep olmuş olabilir ki?
Qu'est-ce qui a pu provoquer une explosion aussi effroyable?
Çok geçmeden anladım ki, yokluğumda bir sürü şey olmuş. Bir kere artık bana aşık değildi.
À mon retour, j'ai compris qu'elle ne m'aimait plus.
- Ne olmuş ki?
T'es rosse avec lui.
Ne olmuş olabilir ki?
Qu'est-ce qui s'est passé?
Öyle kör olmuş ki, koca kırmızı önünde neler olduğunu göremiyormuş.
Qu'il est devenu si aveuglé qu'il ne pouvait même pas voir ce qui se passait juste sous son gros nez rouge.
- Ne olmuş ki? - Bende de var.
Et alors?
Ona ne olmuş olabilir ki?
Que lui est-il arrivé?
Ne olmuş yani, madem ki biz kardeşiz hayvanlarımız da kardeş olmalı.
Cette viande fumée pèse lourd. Nous sommes frères.
Derler ki evde her ne varsa... sonuçta refakatçi hanımın delirmesine sebep olmuş.
Ils disent aussi que, quel que soit ce qui ait hanté et hante toujours la demeure, la raison de la fille n'a pu y résister.
Ne olmuş? Erkeğin görevi istemek, kızın ki reddetmek. Çok doğru!
L'homme demande, la femme doit refuser!
Ne olmuş onlara? Ne yaptılar ki?
Et qu'ont fait Beineberg et Reiting?
Ne var ki, bunu keşfetmek onu pek mutlu etmeyecek çünkü tıpkı benim gibi sefil bir flüt çalgıcısı gözleri kör olmuş bir dilenci olacak ve diyar diyar dolaşacak.
Ne crois pas que cette découverte le réjouira. Parce que, aveugle et mendiant, il sera obligé de quitter Thèbes et deviendra tout comme moi, joueur de flûte.
Ne olmuş olabilir ki?
Qu'a-t-il bien pu se passer?
Ne olmuş ki ona?
Et alors?
Bu genç adam ne yazık ki bunda başarılı olmuş.
C'est tout ce qu'il a sauvé.
Gerçekte ne olmuş ki?
Que s'est-il réellement passé?
Batakhanem olmuş, otelim olmuş, de ki şatom olmuş ne fark eder?
Quelle difference ca peut faire, que j'ai un bouge, un hotel ou un chateau? Je t'aime. Quelle difference ca peut faire, putain?
Aa ama bu veznedarın çeki bayım Hem ne olmuş olabilir ki?
Pourquoi ne serait-il pas bon?
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne olmuş yani 721
ne olmuş onlara 75
ne olmuş sana 17
ne olmuş bana 27
ne olmuş olabilir 22
ne olmuştu 21
ne olmuş ona 328
kirk 419
ne olmus 18
ne olmuş yani 721
ne olmuş onlara 75
ne olmuş sana 17
ne olmuş bana 27
ne olmuş olabilir 22
ne olmuştu 21
ne olmuş ona 328
kirk 419