English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yakalandı

Yakalandı Çeviri Fransızca

4,752 parallel translation
Suçüstü yakalandı.
"In flagrante delicto." ( "en flagrant délit" )
Geçen cumartesi günü, Meclis Üyesi Moscato iç çamaşırı yokken yakalandı çünkü ben...
Samedi dernier, la conseillère Moscato a été surprise ne portant pas de culotte, parce que je...
Babamın ölümünden kısa bir süre sonra Bodnar, Dulles Havalimanı otoparkından çıkarken güvenlik kameralarına yakalandı.
Peu de temps après la mort de mon père, Bodnar a été repéré par une caméra de surveillance. Sortant d'un parking de l'aéroport de Dulles.
Kore'den bir ev hanımı uyuşturucu kaçakçılığından yakalandı uluslararası'Cali Cartel'uyuşturucu zincirleri için Ve sen eşisin.
Une femme coréenne a été attrapée pour trafic de drogue pour le compte du réseau de drogue du cartel international Carli. Et vous êtes le mari.
Şimdiye kadar Seul çok soğuk olmalıydı Hyerin soğuğa yakalandı mı?
Il doit faire plutôt froid à Séoul maintenant. Hyerin n'a pas attrapé froid?
Teddy'nin su çiçeğine yakalandığını, ama Başkana bulaşmadığını belirten
Nous devons faire une annonce d'ordre général que Teddy a attrapé la varicelle
- Hastalığa yakalandık.
- Nous avons été malades. Malades comme des chiens.
Kardeşim Robbie AIDS'e yakalandı.
Mon frère Robbie a choppé le SIDA.
Kodeste. Nasıl oluyor da, Michael yakalandı ve sen buradasın?
Pourquoi Michael s'est fait piquer et pas vous?
Adamlarımdan biri her yakalandığında onların yerine ben yatsaydım dokuz yaşından beri hapiste olurdum. - Harika.
Si je dois encaisser chaque fois qu'un de mes gars se fait choper, je serais en prison depuis mes neuf ans.
Aiden Mathis adındaki şüpheli bu akşam saatlerinde Kanada sınırında yakalandı.
Le suspect, Aiden Mathis, a été arrêté, tout à l'heure, à la frontière canadienne.
Orada Cumhuriyet Muhafızları tarafından yakalandı ve işkenceye uğradı.
Il a été capturé et torturé par la Garde républicaine.
Yakalandığında şüphelinin üzerinde telefon yoktu.
Le suspect n'avait pas de téléphone quand vous l'avez trouvé.
Yakalandılar.
On les a capturés.
Tamam, yakalandım.
OK, je suis grillée.
Yakalandın.
Je t'ai eu.
En kötü yazar tıkanmasına yakalandım.
J'ai eu la pire angoisse de la page blanche de ma vie.
Özgürlük Harekatı kapsamında cesur bir şekilde ülkemize hizmet ederken, uzman er Murphy nörolojik bir hastalığa yakalandı Doktorlar bu dengesiz tavırlarının sebebinin bu olduğunu düşünüyor.
En servant bravement son pays dans le cadre de l'opération Liberté Immuable, l'agent spécial Murphy à développé un trouble neurologique que ses médecins pensent être à l'origine de ses comportements récents.
Büyü yaparken yakalandı da ne demek oluyor?
Comment ça, "fait prendre"?
Sensörlere yakalandığına göre epey büyük bir hayvan olmalı.
Et je parle de quelque chose de plus gros qu'une biche.
Çocuğu kaçıranın kameraya yakalandığını umuyordum.
J'espérais que notre kidnappeur soit sur la vidéo.
Bu Fabien Vincent yakalandığında nerede yargılanacak?
Il sera jugé où, ce Fabien Vincent?
Bir saldırıyla ilgisi ortaya çıkınca Avustralya'da silah anlaşması yaparken yakalandı.
Il a été attrapé lorsqu'il servait d'intermédiaire dans un trafic d'armes en Australie parce que nous pensons qu'il a connaissance d'une attaque imminente.
İki kere mi lösemiye yakalandın?
T'as eu la leucémie deux fois?
- Buzz yakalandın demek.
Buzz, tu as été capturé.
Theo Bancroft yakalandı ve 6 yıl hapis yattı.
Theo Bancroft a été condamné à six ans.
Bir hastalığa mı yakalandın?
Tu te sens mal, tu as attrapé quelque chose?
Ödüllü bir spiker ve harika bir babaydı. Sonra çok aptal bir hastalığa yakalandı.
C'était un présentateur TV récompensé et un papa génial, et ensuite il a eu une maladie débile.
16 yaşındaki bu çocuksa Oval Ofis'i dinlemeye çalışırken yakalandı.
Un autre de 16 ans attrapé tentant de taguer le Bureau Ovale.
Tamam! Yakalandım!
Ok, Tu m'a eu!
Efendim, Scott ve Stonebridge'in yakalandığına dair onayı aldık.
Monsieur, nous avons la confirmation de l'arrestation de Scott et Stonebridge.
Biri ona ulaşmaya çalıştığı an kopya cihazın sinyali yakalandı.
Un signal d'identification du clone a été détecté quand quelqu'un a tenté d'y accéder.
Ama baktığım kızlardan biri hastalığa yakalandı.
Mais une de mes filles est malade.
Rick, Sasha'dan sonra beş kişi daha hastalığa yakalandı.
Il y a cinq malades de plus depuis Sasha.
- Yok, yok, hiç olur mu? Diğer türlü ölümcül bu, insanlar hastalığa yakalandıktan sonra mutlu mesut yaşıyor.
Comme l'autre sorte de phase terminale, quand les gens vivent heureux pour toujours.
Geçen yıl alkollü araç kullanmaktan yakalandığından çocuklarını görmek zor oluyordur.
Le retrait de permis l'année dernière, c'est compliqué pour voir vos enfants.
Yakalandıkları için şanslılar.
Une chance pour eux qu'ils ne se soient pas fait prendre.
Dört yıl önce malla yakalandın.
Arrêté il y a quatre ans en possession de drogue.
Tanrım, OG yakalandı birkaç blok ötede hasta karı satıyordu.
Un gangster défoncé qui court après les filles.
- Ve hiç yakalanmadı. - Aslında yakalandı...
- Et on ne s'est pas fait prendre.
Yakalandı.
Lui, si.
Bir şiirinde hastalığa yakalandığından bahsetmesi beni endişelendirdi.
Il m'écrivit qu'il était malade, ce qui m'inquiéta beaucoup.
Evet, diğerleri de yetkililer tarafından yakalandı.
Et les autres ont été arrêtés par les autorités.
Yaptığım tek hata yakalandığını edildi.
La seule erreur que j'ai faite a été de me faire attraper.
Ne zaman aymaya gitsek tilki tuzağıyla karşılaşırdık. Boş bir taneyle. - Tilki yakalandıktan sonra...
Il me semble que chaque fois qu'on était en randonnée, on passait près d'un piège à renard, vide, après que le renard... se soit rongé la jambe.
Ancak tüm bunlar benim için son zamanlarda değişti çünkü kansere yakalandım.
Mais tout a changé, il y a peu, parce que j'ai chopé un cancer.
Yakalandık.
On est grillé.
Jane-Anne, büyü yaparken yakalandığı için öldürüldü.
Elle s'est fait prendre pratiquant la magie.
Yakalandık.
On est foutu.
- Yakalandın ama!
- Je ne pensais pas me faire attraper. - Oh et bien si.
Siz Fuyu'dansınız ve bu yüzden yakalandınız.
Vu vos origines et votre rôle dans cette affaire, la cour pourrait vouloir vous sacrifier.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]