English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yakalayalım

Yakalayalım Çeviri Fransızca

717 parallel translation
İşte orada. Onu şimdi mi yakalayalım yoksa araya kadar bekleyelim mi?
Mais vous avez entendu ces hommes dire qu'il l'avait et lui, il est là!
- İşte Zola'nın kendisi, orada. - Haydi yakalayalım.
Voilà Zola en personne!
- Otele dönüp çıkmadan onu yakalayalım.
Mettez votre habit et retournons au Ritz.
- Onu yakalayalım.
- Fou. - Attrapons-le.
Hadi yakalayalım onu.
Le ratons pas!
Hadi, berberi yakalayalım.
On aura le barbier!
Hadi. Sabah rüzgarını yakalayalım. Bizi özgürlüğümüze götürür.
La brise nous poussera vers la liberté.
Neden bekliyoruz? Yakalayalım hadi
On va le sortir de là.
Şunu yakalayalım.
On a tiré de ta fenêtre!
- Biraz balık yakalayalım!
Pourquoi n'en prendrions-nous pas un peu?
Hadi yakalayalım!
Arrêtons-le! - Attendez.
- Hadi onu yakalayalım.
- Allons-y!
Onu yakalayalım görürsünüz. - Bayan, daha hızlı lütfen.
Plus vite, Mademoiselle.
- Çok yabanidirler. - Gidip onları yakalayalım.
- Ils sont plutôt sauvages.
- Nişan alın. - Yakalayalım!
Parés à faire feu...
- Haydi çocuklar, yakalayalım şunları.
- Allez les gars, embarquons tout ça.
Ancak gidip onu yakalayalım diyorum... başkasının karısına el sürmeden önce.
Mais je dis qu'on devrait l'attraper avant qu'il mette la main sur la femme d'un autre.
- Hadi yakalayalım.
- Attrapons-les.
Haydi baba. Yakalayalım.
Allons les chercher, papa.
- Orada biri var. Yakalayalım.
- Emparons-nous de cet homme.
- Haydi yakalayalım şunu!
- Attrapons-le!
Onlar McSween'in yanında olmalılar. Onların her birini yakalayalım.
Ils ont tué le shérif!
Önce şu yaratığı yakalayalım, sonra hesaplaşırız.
Attrapons ce joli cœur, nous ferons les comptes après.
Pekala Pete, gidip yakalayalım şunu.
Pete, il faut le rattraper.
Yakalayalım onu!
En avant!
Şu Kuzey Amerikalıları yakalayalım!
Mort aux Yankees!
Kızımla evlenmeden önce yakalayalım şunu!
Empêchons-le d'épouser ma fille!
Kızımla evlenmeden önce yakalayalım şu zenciyi!
Empêchons-le d'épouser ma fille!
Çok uzaklaşmadan yakalayalım.
Partons tant que nous le pouvons.
Haydi evlat, yakalayalım onu. Kaçmasına izin vermeyelim bu sefer.
Vas-y, mon gars, attrape-la!
Gel yardım et de yakalayalım.
Venez nous aider Gasperino.
Hızlı bak, sağa gittiler - hadi yakalayalım onları!
Vite, ils ont pris à droite rattrapons-les!
- Bir sonrakini yakalayalım.
Venez, nous prendrons le prochain!
Yakalayalım.
Allons le chercher.
Tamam. Yakalayalım onu.
Allons le chercher.
Yakalayalım onu!
- Attrape-la! Attrape-la!
Yakalayalım!
Tue-la!
- Biz önce atı yakalayalım da...
- On peut déjà pas attraper un cheval...
Onu çembere alalım. Etrafından dolaşıp, makas hareketiyle yakalayalım.
On va l'encercler, vous allez passer par là et on va faire un mouvement da ciseaux!
Haydi, yakalayalım şunu!
On se le fait.
Hemen yakalayalım.
Allons-y.
Gidip, onları yakalayalım Evet, hadi
- Allons lui régler son compte.
İkisinide yakalayalım! peki
Ainsi, nous les capturerons.
Dışarı adım atar atmaz onu yakalayalım.
Il faut le saisir dès qu'il mettra le pied dehors.
Gidip yakalayalım onu!
La mort de Murus ne doit pas rester vaine!
Hemen onu yakalayalım.
II n'y a qu'à l'arrêter.
Koş onu yakalayalım.
Grouille-toi!
Gidelim yakalayalım öyleyse!
Le Cerveau?
Onu... onu yakalayalım mı?
Le soir du vol des papiers, il était devant notre hôtel.
Sirk için yakalayalım.
Quelle attraction ce serait!
Yakalayalım onları.
Messieurs!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]