English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Ağlamayı bırak

Ağlamayı bırak Çeviri Portekizce

100 parallel translation
Pekala. Artık ağlamayı bırak da gülümse.
Então, deixa de chorar e sorri.
Ağlamayı bırak ve kendine gel.
Pára de chorar e recompõe-te.
Zosh ağlamayı bırak.
Não chores mais, Zosch.
- Ağlamayı bırak da bana bak.
- Pare de chorar e olhe para mim.
Şimdi, ağlamayı bırak ve uyu.
Por isso agora, vais sossegar e dormir.
- Ağlamayı bırak, yapacak işte.
Com certeza.
- Hadi, ağlamayı bırak.
Parem de chorar.
Ağlamayı bırakıp... Mickie'ye bir gülümse bakayım.
Por que não... paras de chorar e me dás um sorriso?
Hadi ağlamayı bırak. Bulaşıcı bir hastalıktır.
Vamos lá, pára de chorar.
Ağlamayı bırak.
Pára de chorar.
Karı gibi ağlamayı bırak da, silahını al.
Pára com as lamúrias e pega na arma.
Ve pastanın içine ağlamayı bırak... yoksa onu mahvedeceksin.
E pára de chorar em cima da massa, ou ainda a deslacas.
Böylece ağlamayı bırakırsın.
Vai-te fazer deixar de chorar.
Ağlamayı bırak. Almanlar seninle gülecek.
Pára de chorar, senão os alemães vão gozar contigo.
- Şey... başlangıç için... ağlamayı bırakın.
Bem, para começar, pára de chorar.
Ağlamayı bırak ve babanla dövüş.
Pára de chorar e enfrenta o teu pai.
Ağlama, lütfen ağlamayı bırak
Não chores. Por favor pára de chorar.
Eğer ağlamayı bırakırsan senin için vaşağı yakalayacağım.
Pára de chorar, eu apanho o lince. Não chores mais.
Ağlamayı bırak, geldik.
Não chores mais, já chegámos.
Onun için ağlamayı bırak ve resim yap!
! Pára de choramingar e pinta!
Ağlamayı bırak tatlım.
Não chores, querida.
- Ağlamayı bırak.
- Parar de chorar.
seni Atina ya götüreceğim ama ağlamayı bırak
Eu te levo para Atenas Mas por favor não chore.
Ağlamayı bırak seni aptal.
Pára de chorar, criança estúpida!
Küçük bir kız gibi ağlamayı bırak.
Pára de choramingar como uma menina.
Ağlamayı bırak ve anlat!
Deixa de chorar e diz-me!
Ağlamayı bırak, hadi yürü.
Pára com isso.
Ağlamayı bırak! Ağlamayı bırak artık.
Acaba com a choradeira!
Yardım et. Ağlamayı bırak!
Não chores.
Haydi koca çocuk, bebek gibi ağlamayı bırak.
Vá lá grandalhão. Deixa de ser um bebé chorão.
Teşekkürler. Şimdi ağlamayı bırak da bu işi nasıl yapacağız ona bakalım.
- Agora chega de conversa e vamos lá ver como te vamos safar.
Ağlamayı bırak artık.
Pára de chorar agora.
Ağlamayı bırakıp anlat ona.
Pára de chorar e diz-lhe.
Şimdi ağlamayı bırak.
Pára de chorar...
Ağlamayı bırak tamam mı?
Pare de chorar, ok?
Şimdi ağlamayı bırak. Bahisi arttıralım o halde.
Então, vamos subir a parada.
Herşeye kusur buluyorsun ve dürüstçe söylemek gerekirse, cenazende ağlamayı bırak, seninle vakit geçirmekten hoşlanan kimseyi tanımıyorum.
Pôes defeitos em tudo... E, francamente, não conheço ninguém que goste de passar algum tempo contigo. Muito menos choraria sozinha no teu funeral.
Ölmeyeceksin. Ağlamayı bırak.
Não vais morrer, deixa de ser bebé!
Herkes kendine gelsin. Ağlamayı bırakın, tamam mı?
- Acalmem-se e parem de ser bebés.
Tamam, ağlamayı bırak.
Está bem, pára de choramingar.
Ağlamayı bırak.
Pare de chorar.
Bırak ağlamayı.
- Parem de chorar.
Bırak ağlamayı, ben artık buradayım.
Pare de chorar, Agora estou aqui.
Ağlamayı bırak şimdi!
Não chores.
Ağlamayı bırak.
Pense sobre isso.
# Gel, bırak ağlamayı her şey çok iyi olacak #
Não tenha medo Pare de chorar
Bırak ağlamayı.
Pára de chorar.
Bırak ağlamayı dostum.
Páre de chorar, cara.
Bırak ağlamayı.
Deixa de chorar.
Rosie, ağlamayı bırak.
Isso é nojento. Rosie, pare de chorar.
Hadi şimdi ağlamayı sızlamayı bırak Alaiyo, bana ne yapmayı planladığını söyle.
Portanto, pára de lamuriar e gemer, Alaiyo, e diz-me o que pretendes fazer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]