Durum kötü Çeviri Portekizce
1,280 parallel translation
- Senin için durum kötü.
- A coisa está feia, para si.
- Durum kötü.
- Isto está mau.
Durum kötü olmasaydı buraya gelmezdim, biliyorsun.
Sabes que não estaria aqui se a situação não fosse péssima.
Durum kötü.
Não é nada bonito de se ver.
Durum kötü, çünkü Liyah, Princeton'ı kazandı.
É lixado, a Liyah entrou para Princeton.
Durum kötü Sum kardeş.
Isto năo está bom, Irmăo Sum.
Durum kötü. Onları atlatmaya çalış.
Isto é mau, Despista-os.
Durum kötü olsa gerek.
Tem de ser mau.
Doktor, durum kötü mü?
É mau, Doc?
Durum kötü gözüküyor.
Eu sei que isto não é bom.
Köşelerde durum kötü.
- As esquinas estão em polvorosa.
Newcastle için durum kötü.
Isto está mau para o Newcastle.
Bu en kötü durum senaryosu.
Era o seu pior cenário?
- Campbell, delirdin mi? - Bu çok kötü bir durum.
- Campbell, tu enlouqueceste?
Bu kötü bir durum.
Bem, isto é tudo bastante desagradável.
Başka ne diyebilirim bilmiyorum.. .. ama durum ne kadar kötü görünürse görünsün, bence pes etmemelisin.
Não sei que mais dizer... mas por pior que as coisas sejam, não acho que devas desistir.
Bu durum, beni keskin bir cisimle giriştiğim, kötü bir sonuca götürdü.
Isso levou-me a um breve, mas desastroso acto com um objecto afiado.
Funahachi Çetesi zamanında durum bu kadar kötü değildi.
Era tudo melhor com o bando Funahachi.
Durum o kadar da kötü değil.
- Não é assim tão mau.
Durum zaten kötü, ama... daha da kötüsü olabilirdi.
Por muito mau que isto seja, poderia ter sido pior.
Asla böyle birşey yapmayacağına bana hemen söz ver Durum ne kadar kötü görünürse görünsün.
Promete-me que nunca fugirás de casa, por piores que as coisas possam estar.
Ted, iki doktor çatıda golf oynuyorlarken, bir araba kazasına sebep verseler ve sürücünün ameliyat olması gerekse, ne kadar kötü bir durum olur?
Ted, quão mau seria se dois médicos estivessem a jogar golfe no telhado e causassem um acidente de viação e o condutor precisasse de ser operado?
Diğer komşu ölü olsaydı durum ne kadar kötü olurdu?
Se tivesse sido a outra vizinha a morrer, quão complicadas estariam as coisas para si?
Durum çok mu kötü?
- É muito ruim?
Bu çok kötü bir durum.
Isto é algo estranho.
O buradaysa, durum düşündüğümden de kötü.
É pior do que pensei.
Hem, o kadar da kötü değil durum.
Além disso, não é assim tão mau.
Aman Tanrım, bedava yemek için partimize gelecek kadar kötü mü durum?
Meu Deus, as coisas estão assim tão mal que tenhas que vir à nossa festa comer à borla?
Görünüşte Viargo kötü adam ama Viargo'nun yararlandığı durum Othello'nun suçuydu.
Lago era um tipo mau, mas se olharmos melhor Lago aproveitou-se do que Otelo criou por si só.
İnsanların başkalarıyla... kendi karıları hakkında konuşmaması lazım. Bence bu çok kötü bir durum... ama izin ver sana Julia hakkında bir şey söyleyeyim.
Acho muito feio um homem falar sobre a mulher a terceiros mas explico-te uma coisa sobre a Julia.
Güneyde durum o kadar kötü değil senatör...
Ele tem eleitorado no Sul.
Kötü bir durum!
Este é um momento de gravidade.
Anladım. Durum daha kötü bir hal aldı.
E estão prestes a piorar.
Bu bombadaki şey radyasyonsa, durum ne kadar kötü?
Se a bomba tem radiação, qual é a gravidade?
Selam. Durum düşündüğümüzden daha kötü.
- Isto é pior do que pensávamos.
Eğer en kötü durum senaryosu varsa, işte budur. Şu an içindeyiz.
Enfrentamos aqui uma situação de gravidade máxima.
- Ne? Görünen o ki ikimizde benzer kötü durum içindeyiz.
Parece que estamos a passar pelo mesmo.
Çok kötü bir durum.
- Que chatice!
Ne yazık ki, bu en kötü günlerimden de öte bir durum.
Infelizmente, este é, de longe, um dos meus piores dias.
- - Mühendislikte durum nasıI? - Kötü.
- Como estão na casa das máquinas?
- Hayır, durum daha kötü.
- É pior do que isso.
Demek, kötü bir durum?
Isto é mau, não é?
Mahalle sakinleriyle konuşup durum ne kadar kötü öğrenin.
Continuem a falar com os moradores e fiquem com uma noção da gravidade do problema.
Sayın Başkan, bunun sıradışı bir durum olduğunun farkındayım,.. ... ama bilmelisiniz ki Yıldız Geçidi ciddi bir biçimde çok kötü yönetiliyor.
Sr. Presidente, compreendo que isto seja impressionante, mas o que precisa mesmo de saber e que a porta astral tem sido usado de forma inadequada.
Bu sadece teorik bir kötü durum senaryosunda uygulanacak B planı.
É um plano de contingência para a pior das hipóteses.
Hiç boş yer yok. Ne kötü bir durum.
Está tudo lotado, não há nada vago.
Eddie, durum ne kadar kötü?
Eddie, a situação é má?
İnan bana Jean, durum ne kadar kötü görünürse görünsün uyanıkken, uyurken olduğundan daha iyi görünür.
Garanto-lhe, Jean, que, por pior que a situação pareça, parece sempre melhor acordado do que a dormir.
Durum yeteri kadar kötü.
Não piores as coisas.
Durum her zamankinden kötü.
As coisas estão piores do que nunca por aqui.
- Durum sandığından daha kötü.
- É pior do que imagina.
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56