Kötü olmuş Çeviri Portekizce
874 parallel translation
- Bu kötü olmuş.
- Que pena.
Evet, çok kötü olmuş, değil mi?
Ficou bem estragado, não?
Şömine olmaması kötü olmuş.
É uma pena que não tenhas uma lareira aberta.
- Sizin için çok kötü olmuş.
- Que triste para si.
- Epey kötü olmuş.
- depois da carruagem ter sido assaltada.
- Senin için kötü olmuş.
- É um mau acordo para ti.
Hizmetçinin dediğine göre çok kötü olmuş.
Está horrívelmente mal, disse a criada.
Ta merkezden kalkıp gelmeniz kötü olmuş Çavuş.
Desculpe por tê-lo feito sair da delegacia. Da cama.
Daha düzgün ateş etmeyi öğretmemen kötü olmuş.
Que pena nâo a teres ensinado a disparar melhor.
Çok kötü olmuş.
É uma pena.
Kötü olmuş.
- Oh, mas!
'Kötü olmuş'ha?
- Oh, mas?
Çok kötü olmuş, Smalley.
Isso é péssimo, Smalley.
Düellonun unutulması kötü olmuş.
É pena os duelos terem passado de moda.
Ama senin bu duygular hissetmen, bunları içinde taşıman çok kötü olmuş.
Tanto ódio que tens!
Ve bende iyi olmuş, kötü olmuş, boktan olmuş falan derim.
E eu digo-lhe se é bom, mau, ou uma merda, seja o que for.
Daha kötü olmuş.
- Está a piorar.
Anlaşılan öldürülmemiş olmam kötü olmuş!
Até parece que tive azar em não ter sido morto.
Kötü olmuş.
Que chatice.
Renkler çok kötü olmuş.
Eu detesto o esquema de cores.
Çok kötü olmuş. Çaça nedir?
O que é o cha-cha-cha?
Bu kötü olmuş.
Não me diga. Isso é mesmo mau.
Kötü olmuş.
É grave.
Emirlerine uymak isteseydim... -... hâlâ beraberdik. - Olmadığımız kötü olmuş.
Ei, sabe, se quisesse aceitar ordens de si, ainda estaríamos juntos.
Üzgünüm. Sakat ya da kör olmaması kötü olmuş. Belki o zaman yardım edebilirdin.
Olhe Àticus, já que está tão indulgente... talvez não se aborreça ficar aqui até que eu volte.
- Sahi mi? Bu kötü olmuş.
A sério?
Bu çok kötü olmuş.
Olha que pena!
Kötü bir şey olmuş.
Há algo errado.
Petain başbakan olmuş. - Kötü haber.
Petain é o primeiro-ministro.
Öyle sanıyorum ki burada kötü bir şeyler olmuş Bayan Wirth.
E porque acho que se passou aqui algo de mau, Menina Wirth.
- 321 numaralı odada çok kötü bir şeyler olmuş.
- Aconteceu algo terrível no 321.
Bu kahrolasi kötü niyetli, yüreksiz siktiri boktan yazilmis elestirilerini al da o burus burus olmus, siki kiçina sok.
Pegue nesta crítica maliciosa, cobarde e mal escrita e enfie-a todinha pelo seu cu enrugado e empertigado acima.
Bir şey olmuş, kötü bir şey.
Acontece que... O caso é que...
Çok kötü bir şey olmuş.
Aconteceu algo horroroso.
Ama kötü bir kaza olmuş.
Mas, respondemos a um acidente grave.
Yine sarhoş olmuş, bu sefer daha da kötü.
Está outra vez bêbado e hoje como nunca!
- Korkarım kötü bir kaza olmuş.
Receio que tenha havido um terrível acidente.
Astım. Ohh, kötü olmuş.
Era um'desperado'?
Reno, bir ressamın başına gelebilecek en kötü şey sana olmuş.
O pior que se pode passar a um pintor passa-se contigo.
- Meg, kötü bir şey olmuş.
- Meg... houve um acidente.
Kötü şeyler olmuş olmalı.
Deve ter corrido mesmo mal.
Bak evlat. Burada kötü şeyler olmuş, yağmacılık, yangın falan.
Ouve, temos vandalismo, fogo, temos coisas más por aqui.
Bence ekose çok kötü olmus.
- Mas o " "tartan" " é horrível.
Sanırım kötü gitmiş bir uyuşturucu anlaşması olmuş.
Parece que foi um negócio de droga que correu mal.
Şimdi anladım. O gün çok kötü bir şey olmuş. Ne olduğunu bilmiyorum ama neden olduğunu biliyorum.
Agora eu entendo, alguma coisa horrível aconteceu naquele dia, eu não sei o quê, mas sei porque...
Bir düğünde ereksiyon olmuş bir rahipten daha kötü bir şey olamaz.
Não há coisa pior num casamento que um padre com uma erecção.
En kötü senaryo, diyelim ki hiçbir zaman baba olmuş gibi hissetmeyeceksin.
Na pior das hipóteses, digamos que nunca te vais sentir um pai.
Huzur ve anlam bulabilmek için onu 1700 yıl öncesine kaçıracak kadar kötü ne olmuş olabilir?
Qual terá sido a tragédia que lhe ocorreu para o fazer recuar 1700 anos no tempo até encontrar paz e sentido?
Çok kötü bir olay olmuş. O günden beri, mutfağın yanına bile yaklaşmıyor.
Alguma coisa muito grave aconteceu, desde então não o consegues aproximar de uma cozinha
Kız kardeşlerimde kötü kadınlar gibi olmuş haberim yok.
As minhas irmãs resolveram arranjar um caso de inveja profunda.
Tanrım, baya kötü bir yıl olmuş.
Foi um ano mau.
ölmüş 552
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20
ölmüş olmalı 19
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü günde 30
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü günde 30
kötü mü 170
kötü bir şey 23
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü değil 112
kötü görünüyorsun 48
kötü kokuyor 23
kötü adamlar 18
kötü bir şey 23
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü değil 112
kötü görünüyorsun 48
kötü kokuyor 23
kötü adamlar 18