English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Güzel bir ev

Güzel bir ev Çeviri Portekizce

513 parallel translation
Sana güzel bir ev alacağım.
Te conseguirei um formoso lar.
Ben de nehir manzaralı güzel bir ev istiyorum.
E eu quero uma boa casa com vista para o rio.
Bu kadar güzel bir ev beklemiyordum.
Nunca pensei vir a ter uma casa tão bonita.
Evet, güzel bir ev, o tarz evleri seversen eğer ama ben her zaman otel tercih ederim.
Sim, para quem gosta daquele tipo de casa. Eu cá prefiro um hotel.
Dükkânın birindeyken, bir kartpostal görmüştüm tam deniz kenarında, güzel bir ev vardı üzerinde.
Estive uma vez numa loja, e eu vi um postal... com uma bela casa lá, bem a beira do mar.
- Bana çok güzel bir ev gibi geldi.
Parece-me uma propriedade bastante agradável.
- Güzel bir ev, değil mi, Harvey?
Bonita casa, não é Harvey?
Ve bana dendiğine göre, üzerinde de güzel bir ev varmış.
E foi-me dito que há aqui uma boa casa.
Bu çok güzel bir ev.
Esta é uma bela casa.
Kürk bir manto istemez mi? yeni bir araba, güzel bir ev?
Ela não quer um casaco de peles, um carro novo, uma bela casa?
Şurada çok güzel bir ev listem var.
Tenho aqui umas listas muito boas.
Burası güzel bir ev, Başkan Terrill. Beyefendi'nin evi.
Talvez achem a casa do Major Cleron... uma casa de respeito.
Burası zamanında güzel bir ev olmalı.
Parece que foi uma ótima casa nos seus dias.
Ne güzel bir ev.
Bonita casa.
Ona radyolu, modern mutfaklı güzel bir ev sağlarız.
Vamos arranjar-lhe uma bela casa terá um rádio, terá uma cozinha moderna.
Mücevherler, güzel bir ev!
Jóias, uma casa bonita!
Burası çok güzel bir ev, Guido.
A tua casa é maravilhosa, Guido.
Güzel bir ev.
É uma casa boa.
O zaman oldukça güzel bir ev olmalı.
Então é uma casa de muito respeito.
Güzel bir ev tuttum, derslere giriyorum...
Tenho um belo apartamento, vou às aulas...
Güzel bir ev, Nick.
Que bela casa, Nick.
- Emin misin? - Bak ne güzel bir ev! Hoşuna gitmedi mi?
Olha que casa linda, nâo gosta dela?
İki güzel çocuğumuz, güzel bir ev.
Dois filhos e uma casa linda.
Güzel bir ev.
É uma casa linda.
- Ne güzel bir ev.
- Que casa adorável.
Dünyada bizim evimizden daha güzel bir ev yok.
Excepto... não há melhor sítio no mundo do que a nossa casa.
Çok güzel bir ev.
Ele deve ganhar bem. Quanto é que ele ganha?
Burası güzel bir ev. Güzel tasarlanmış.
É uma bela casa, a forma como está mobilada.
Göreceksin, ev hoşuna gidecek. Çok güzel bir ev. Orada, bu gördüklerinin hiçbirini görmeden 100 sene yaşabilirsin.
Vais ver que gostas da casa.
Size ve annenize bedavaya güzel bir ev vermedi mi?
Não vos deu, e a vossa mãe, boa casa, sem encargos?
İyi bir iş istiyorum. Yaşamak için güzel bir ev istiyorum.
Quero um emprego decente, um sítio decente onde viver.
Kont eski, güzel bir ev arıyor.
O conde quer comprar uma casa velha e bonita.
- Ne güzel bir ev bu!
- Oh, é uma linda casa.
Ben şöyle güzel, küçük ve konforlu bir ev isterim.
Imagino uma bonita. pequena e confortável.
Geri döndüğünüzde güzel bir ev alacağım.
Diz que você voltará a Catherine.
Bize ev sahipliği yaptınız. Çok güzel bir kale, efendim.
É um castelo muito bonito, Comandante.
Cennet gibi bir yerde güzel bir ev yapmış... ve bunların mahvolmasını görmek istemiyorum.
Espero que vocês sintam o mesmo.
Yeni, güzel şeylerle dolu yeni bir ev hazırladığımızı düşün... yeni, güzel hayatımız için.
Se a tornássemos uma casa nova com coisas novas e belas... para uma vida nova e bela para nós?
Mutluluğun gösterişli bir ev, güzel elbiseler ve zengin sevgililer olduğunu mu sanıyorsun?
Tinha a esperança que pudesses mudar... Agora, vejo que estava enganado.
Senta, Firavun'un sana görkemli bir ev, güzel yiyecekler ve şaraplar teklif ettiğini söylüyorsun.
Senta, disse que o Faraó lhe ofereceu um palácio, comida e vinhos bons.
Desert Rock'ta bir kaç güzel ve ucuz ev var.
Há aqui umas belas casas para alugar em Desert Rock.
Ve aile porseleni ile amacı alışılmışın dışında olan Ev kadını için işte çok güzel bir parça, patlayan krema testisi.
E para a dona-de-casa cujo interesse pela louça chinesa da família já não é o que era, aqui está um artigo muito bonito. Um pequeno jarro que explode.
Jim, Catherine'le olabilecek çocuklarını düşünüyordu. Hepsi birbirinden güzel, koca bir ev dolusu çocuk hayal ediyordu.
Jim pensava nas crianças que poderia ter tido com Catherine e imaginava uma mais bela que a outra, uma casa cheia delas.
" 3 Güzel arasındaki bir cilt yarışmasına ev sahipliği yaptım.
" Assisti a um concurso de beleza entre três preciosidades.
Güzel çekici, nüktedan, zarif, mükemmel ev sahibesi ve bunun için benden nefret edeceksin bir bakıma kurtarıcımsın.
Linda encantadora, divertida, graciosa, a anfitriã perfeita e vais odiar-me por isto de certa forma, quem me salvou.
Elimden geldiğince kısa sürede, güzel ve küçük bir kasabada bir iş ve bize güzel, küçük bir ev bulacağım.
Assim que puder, vou encontrar algum trabalho... arranjar-nos uma linda casa, numa boa cidadezinha.
Ne kadar güzel bir ev.
Vê que bela casa!
- Evet, çok güzel küçük bir ev.
Que linda casinha.
Güzel bir ev.
Bela casa.
Ev biraz rutubetli olabiliyor ama öğleden sonra oturma odasında güzel bir ateş yaktım.
A casa costuma ser húmida, mas esta tarde acendi a lareira no quarto de vestir.
Bu kadar güzel ve sakin bir yerde kolay kolay ev bulunmaz.
Não é habitual encontrar-se casas tão bonitas em lugares sossegados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]