English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ H ] / Hazırlan

Hazırlan Çeviri Portekizce

7,450 parallel translation
Şimdi savaşa hazırlanıyoruz.
Agora preparamo-nos para à guerra.
Texas iki puan için hazırlanıyor.
O Texas vai para a conversão dos dois pontos.
- Ben bir koridorda bir telekızı koklamaya hazırlanıyorum.
Estou num corredor à espera para cheirar uma acompanhante.
Hazırlan, Panth.
Desapareça Panth.
Satara'ya gitmek için hazırlan. ( * Satara : Başkentin adı )
Prepare-se para ir para a capital.
Saldırıya hazırlanın!
Preparem-se para o ataque!
- Tahliyeye hazırlanıyorum.
- A preparar uma evacuação.
Ilaria yeni Narvik virüsünü salmaya hazırlanıyor.
A Ilaria planeia lançar uma nova versão do NARVIK.
Hazırlanıyorum?
Estou-me a preparar.
Su altına inmeye hazırlanıyoruz.
Vamos preparar-nos para entrar na água.
Bir şeyden emin olmalıyız... siz şebekler bu geceyi burada geçirin ve ardından, gitmeye hazırlanın.
Passa a noite aqui, e então... vais ter que sair.
Savaşa mı hazırlanıyorsun?
- Preparando-se para a batalha?
Epeydir buna hazırlanıyordum.
Tenho-me vindo a preparar.
Kesim için hazırlanıyor olmalı.
Pode estar a ser preparado para ser torturado.
Lütfen Ali'nin odasına ilerleyin ve gelişi için hazırlanın.
Dirijam-se, por favor, para o quarto da Ali e preparem-se para a sua chegada.
Sanırım Ali'nin gelişine hazırlanıyoruz biz.
Acho que estamos a preparar-nos para a chegada da Ali.
Ateşe hazırlanıyoruz.
Prontos a disparar.
Bayanlar bana teşekkür etmeye hazırlanın.
Senhoras, preparem-se para me agradecer.
Pornstache'nin annesine vermeye hazırlanırken iki saat bebeklerimleydim.
Estive duas horas com a minha bebé a preparar-me para a entregar à mãe do Bigodes.
Ve gelin ile damat seremoniye hazırlanırken onları buraya getiren şeyleri düşündüler. Hayatlarını birbirlerine adamaya hazır halde.
E enquanto o noivo e a noiva se preparam para esta cerimónia, refletem naquilo que os trouxe aqui neste dia, prontos para dedicarem as suas vidas um ao outro.
O gece ilerleyen saatlerde, yatmak için hazırlanırken alt kattan bağırışlar duydum.
Mais tarde naquela noite, preparava-me para dormir quando ouvi gritos no rés-do-chão
Hemen hazırlanıyorum!
Vou já preparar-me!
Savaşa girmek için hazırlanıyoruz.
- Vamos entrar em guerra.
Adam beni soymaya çalıştı, ben de tam bir zombi moduna girdim ve sonrası da evet sonra bir bakmışım, sirenler çalıyor ben de adamın beyninden bir parça alabilmek için kafatasını açmaya hazırlanıyordum ki...
Ele tentou assaltar-me e eu entrei no modo zombie total e, sim... antes que desse conta, as sirenes estavam a tocar e eu ainda estava prestes a abrir-lhe a cabeça para provar um bocadinho do cérebro dele,
Geçen birkaç ay boyunca savaşa hazırlanıyorlardı.
Nestes últimos meses, eles têm-se preparado para a guerra.
O zamanlar bir çıraktım ve bu cübbeyi haketmek için, Beyaz Çember'de sınanmaya hazırlanıyordum.
Eu era aprendiz no Círculo Branco, a preparar-me para o Grande Julgamento e merecer esta veste.
Hazırlanın!
Preparem-se!
Hazırlanın, askerler!
Preparem-se, homens!
Ateşe hazırlan.
Preparem-se para disparar.
Gage büyük ihtimalle elinizdeki son istihkâm hatlarını da kırıp geçmek için, son bir saldırıya hazırlanıyordur.
O Gage está provavelmente a preparar uma carga final para atravessar qualquer fortificação que ainda possa ter.
- Hanımlar hazırlanıyor.
- As senhoras estão-se a preparar.
Anladık ki, ülkeyi terketmek için hazırlanıyordu yani kesinlikle yeni bir pasaporta ihtiyacı olacak. Dolayısıyla yenileme için başvuran tüm Jared Smith'leri arıyoruz.
Pensamos que ele se está a preparar para fugir do país, então, irá definitivamente precisar de um novo passaporte, então, estamos a investigar todos os Jared Smiths que, recentemente, renovaram o seu passaporte.
- Üst katta hazırlanıyorlar.
- Onde estão os Burketts? - Lá em cima, a prepararem-se.
Şimdi en son inişe hazırlanıyor.
Agora prepara-se para a saída final.
Bunu söyledikten sonra, bir sonraki zaferime hazırlanırken küresel markaların teklifleri dahil çıkan fırsatları kendime karşı olan sorumluluğum nedeniyle değerlendirmeliyim.
Dito isto, tenho a responsabilidade para comigo mesma de aproveitar todas as oportunidades que ser uma marca global oferece, ao preparar-me para mais vitórias.
Balık yakalamaya gitmek için hazırlanıyorum.
Estou a preparar-me para a pescaria.
Hazırlanın.
Preparem-se.
- Hazırlanın! - Emrin olur!
Preparem-se.
Çarpışmaya hazırlanın!
- Preparar para impacto!
MBA'e mi hazırlanıyorsunuz?
Estão a estudar para o mestrado?
İçinde tek yolcusuyla özel bir uçak inişe hazırlanıyor.
Um avião privado teve autorização para aterrar com um único passageiro a bordo :
Doktor hazırlanıyor.
O médico está a preparar-se.
Cihaz hazırlanır hazırlanmaz, on dakikalık bir geri sayım başlayacak.
Assim que o dispositivo for ativado, começará a contagem decrescente de 10 minutos para a detonação.
Hazırlan, moruk.
Liga-te, meu velho.
Binaya girmeye hazırlanın.
Preparem-se para entrar no edifício.
Boşanmaya hazırlanıyorum.
Vamos divorciar-nos.
Şimdi hazırlan.
Agora prepara-te.
Güverteye çıkmalarına hazırlanın.
Preparem-se para serem abordados.
Karaya çıkmak için hazırlanın.
Preparem-se para desembarcar.
Ortner hazırlanıyor.
... é feito.
Video hazırlanıyor.
O PODRE DA AUDREY A PREPARAR VÍDEO...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]