English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ H ] / Hazırmısın

Hazırmısın Çeviri Portekizce

263 parallel translation
Sizler hazırmısınız?
O resto de vocês, estão preparados?
Teğmen, yatın. hazırmısın, Buff?
Tenente, baixe-se. Estás preparado, Buff?
Hazırmısın?
Está preparada?
Hazırmısın?
Está preparado?
Şimdi dürüstçe döğüşmeye hazırmısın, Fremont?
Preparado para brigar, Fremont, justa e honestamente?
Şimdi yatmaya hazırmısın?
Agora pode te deitar?
Hazırmısın?
Preparado?
Pekala, halkına dönmeye hazırmısın, evlat? Evet, efendim.
Bem, estás pronto para voltares para o teu povo, rapaz?
Şimdi, kumar oynamaya hazırmısınız?
Querem arriscar?
Sabah hareket etmeye hazırmısınız, Bay Turley?
Sr. Turley, estará preparado para partir na manhã?
Hazırmısın?
Preparados?
Şimdi beni dinlemeye hazırmısınız?
Estão prontos para me ouvirem, agora?
Bizi kilitlemeye hazırmısın, warden?
Está preparado para prende-lo, Diretor?
- Ridley'in harika macerasına hazırmısın?
- Pronto para uma grande aventura do Ridley?
- Hazırmısın, dostum?
- Estás pronto, amigo?
Hazırmısın?
Pronta?
Buna hazırmısın?
Estás preparado para ouvir?
- Hazırmısınız?
- Tens?
Hazırmısın, çocuk? Ağzını aç bakalım.
Muito bem, menina... abra a boca.
- Kimya deneyin için hazırmısın?
- Estás pronto para a lição de química?
hazırmısın
Pronto?
Hazırmısınız?
Estão preparados?
Sen hazırmısın?
Tudo pronto?
Dışarı çıkmaya hazırmısın?
Estás pronto para sair?
Hazırmısın?
Estás pronto?
Eğer haklıysam siz bedelini ödemeye hazırmısınız?
Estão dispostos a sofrer as consequências se eu estiver certa?
Sıradışı bir uçuş için hazırmısın?
- Pronto para um vôo divertido?
Büyükelçi ve askerleri ışınlamak için hazırmısınız?
O Embaixador Treen e seus soldados estão prontos para o transporte?
Neelix... ayrılmaya hazırmısın?
Neelix... Pronto para partir?
Rock and roII'a hazırmısınız?
Tas pronto para a festa?
Bir çanta dolusu mutluluğa hazırmısın?
Pronta para um saco cheio de felicidade?
- İkinizde hazırmısınız?
- Estão todos prontos?
Haftasonu maceraya hazırmısınız?
Então, alguma acção este fim de semana?
- Andromeda, hazırmısın?
Andromeda Ascendente, está pronta?
- Tamam, büyük parmak için hazırmısın? - Evet.
Estás pronta para a grande?
- Ridley'in harika macerasına hazırmısın?
- Pronto para a aventura de Ridley?
Gitmeye hazırmısın?
Pronta pra partir?
- Hazırmısın?
- Está pronto?
Hazırmısınız?
Preparados?
Onu öfkelendirenin sizin davranışlarınız olduğunu söyledi. Böyle davranmanızı istemiyor. Dileğinizi yerine getirmek konusunda hazırmış, yeter ki ona tatlılıkla, saygıyla, bir oğulun babasına davranması gerektiği şekilde davranın.
Ele disse-me que foi a vossa atitude que o encolerizou, que apenas não gostou da vossa forma de agir e que está disposto a aceitar o que vós desejais, desde que faleis com bons modos, lhe presteis o vosso respeito
- O kadar beklemek istemem. - Çantalarınız hazırmış.
Não quero esperar tanto.
Buna hazırmısınız?
Todos aos seus postos!
Hazırmısınız?
Estão prontos?
- Hazırmısın?
- Pronto?
- Hazırmısın, Duane?
- Estás preparado, Dwayne?
Kumarhanede çekim yapmak için çıldırmış olmalısın. Pekala, hazır mısın?
Só um doido filma num casino.
şimdi hazırmısınız?
- Estou.
Öldürmeye hazırmısın?
Estás pronto para matar?
Hazırmısın?
Está pronto?
- Hazırmısın?
- Consegue?
Ama bir seçim yaptığı anda ihtimalleri sınırlandırmış olacaktı. Kendisine sınırsız bir gelecek hazırlamak için mümkün mertebe sadece yattı.
Mas quando se decidia por algo, estava a limitar as suas possibilidades, por isso mantinha-se deitado o máximo de tempo possível, para que o seu futuro fosse ilimitado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]