English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Lü

Çeviri Portekizce

333 parallel translation
Bak, bu geçmişte kalmış bir şey... 1900'lü yıllardan ve kıyametten özellikle Phil Baxter için
Isso era em 1900 e... 1900 e o fim do mundo, especialmente, para o Phil Baxter.
Oh, Lü-lütfen beni bağışla.
Por favor, perdoe-me.
Güneş Andı ritüeli 1800'lü yılların sonunda Amerikan Hükümeti tarafından yasaklanmıştır.
A prática do Voto ao Sol foi proibida pelo Governo dos Estados Unidos em fins de 1800.
Kahverengi 1900'lü 3 Fenik pulu hakkında tek söz etmediniz. - Ah, doğru!
Não ouvi uma palavra sua sobre as moedas de 3 Pfennig de 1900.
Beyaz Thunderbird'lü bir sarışını tanıyanınız var mı?
Algum de vocês conhece uma loira em um T-Bird branco?
Şişman adam, bütün hafta buradaydı, Bristol'lü.
O gordo, de Bristol, esteve aqui a semana inteira.
Amerika kıtasının keşfi 1500'lü yıllarda kaçınılmazdı.
Tudo isso tornava a descoberta da América em 1500, inevitável.
Kalede Leibniz var. Arka 4'lü : Kant, Hegel, Schopenhauer ve Schelling.
Leibniz à baliza, o quatro defensivo formado por Kant, Hegel, Schopenhaeur e Shelling, atacantes :
Saxe-Coburg'lü Bernard ve Estonya'lı Jezabel ile.
Bernardo de Saxe-Coburg e Jezabel da Estónia.
Saxe-Coburg'lü Bertha ile...
Berta de Saxe-Coburg...
Bivens 3'lü yaptı!
Bivens chega à terceira!
64'lü Chevy Malibu, 20 bin.
Chevy Malibu de 64, 20 000.
Üç'lü Scotch.
- Três shots de uísque.
- Ya da yetmez, bana bir 13'lü yolla.
Melhor ainda, sai uma dúzia.
Ama tam başlayacağım gün, siyah Lincoln'lü birkaç herif gelip... sadece bir aracı Meksika'ya götürmekle $ 300 kazanabileceğimi söylerler.
Depois aparecem uns tipos numa limusida de vidros foscos : "Queres ganhar 300 dólares fáceis trazendo uma carrinha do México?"
- Venüs'lü Vermin'den bu yana.
- Desde Vermes de Vénus.
Onların ruhani lideri bir medyumdu... Ve müritlerini, 1800'lü yılların başlarında, Kaliforniya'ya gitmelerine önderlik etti. Bir toplum düşünü gerçekleştirmek için.
- O líder espiritual deles era um médium que atraiu adeptos à Califórnia em 1800, para iniciarem uma sociedade utópica.
Mademoiselle Oglander kozsuz yerine 3'lü sinek açsa daha iyi edermiş.
A Mademoiselle Oglander devia ter três espadas, não um naipe.
Gemide Acamar III'lü Marouk var.
A Soberana de Acamar III está aqui.
- Göğüs'lü kısmı birdaha oku baba.
- Lê a parte do peito outra vez, pai.
Dört'lü oynamaya ne dersiniz?
Como somos todos amigos, que tal jogar a quatro?
Nihayet buraya doğru dönmüştük ki, arabaları 3'lü parkeden adamın biri...
Até que, finalmente, demos a curva, e um tipo que anda às voltas a estacionar carros, bateu contra
900'lü hatları aramasın.
Nada de linhas eróticas. Ele adora dizer obscenidades.
2 altın madalya aldım. 2'li ve 4'lü yarışlarda dünya rekoru kırdım.
Nove recordes mundiais, tanto na modalidade de 2 homens quanto na de 4.
Bundan sonra Terör Göl`lü Homer Thompson olacaksınız.
A partir de hoje passa a ser Homer Thompson e vive no Lago do Terror.
Bu 900`lü bir numara.
É uma linha de valor acrescentado.
Evet, görüyorum. 406 dolarlik telefon faturamiz var, genelde 900'lü bir numaradan dolayi.
Pois, isso vejo eu, e temos uma conta de 406 dólares, sobretudo em chamadas de valor acrescentado.
900'lü aramalardan biri değil, değil mi? Hadi.
Não é uma daquelas chamadas para os números eróticos, não?
900'lü numaraları arıyor.
Anda a curtir com os números eróticos.
1900'lü yıllarda, trenler pille çalışırken... İnsanların evlerinde elektrik yoktu.
No princípio do século, quando os comboios se moviam a pilhas, e as pessoas ainda não tinham electricidade em casa...
Garsonluk yaptım, masaj salonunda çalıştım, 900'lü numaralarda telefon seksi yaptım.
Fui criada de mesa, massagista, atendi chamadas eróticas...
Ama en büyük favori oydu ve ben de 3'lü ganyan oynadım.
Era dos favoritos, e apostámos que chegaria em terceiro.
1700'lü yılların başlarında, kıtlık, hastalık ve asilzadelerin açgözlülüğü İskoçya'yı ebediyen değiştirecekti.
No dealbar de 1700 a fome, a doença e a ganância dos nobres estavam a transformar a Escócia.
- 900'lü numaraları kastetmiyorum.
Não me refiro aos números eróticos...
800'lü hat falan mı? 1-800-DALKAVUK gibi?
Algum tipo de trapaça com o 0800?
800'lü hattımı arayın.
Ligue para um número "800".
Şef, artık 900'lü hatları aramak yok dedi.
O Capitão disse para parar com os números eróticos.
900'lü numaraları arayın.
- Para isso há linhas próprias.
Hayır. Annenin 900'lü numarasıydı. Ama bozukluğum bitti.
Foi uma chamada erótica da tua mãe e eu não tinha mais moedas.
Yakaladık. 310 alan kodlu 274'lü bir numarayı arıyor.
Está a telefonar do 310, código 27 4 prefixo.
Kişi başı on bin dolar, 900'lü numara sayesinde aldığım paradan bahsetmiyorum bile.
Tirando o que já rende o número com o 800...
800 olması lazım bütün büyük firmaların 800'lü numarası vardır.
Tem de ser 800, porque todas as empresas têm desses números.
Scully, sence yakında 900'lü numaram çıkar mı?
Scully, será que já está na hora de arranjar o meu número grátis?
Lise 3'lü ile çıkıyorsun?
A namorar uma júnior?
"Nüg-lü-er" diye telaffuz ediliyor.
- "Nuquelear", diz-se "nuquelear".
- Her ne b.ksa. - "Nük-lü-er"
- Como quiser. - "Nuquelear".
Lü-lü-lütfen, bunu bana yapma.
P-p-p-por favor, não me faças isso.
Belki 1800'lü yıllarda daha büyüktü.
Se calhar, era maior no séc. XIX.
Yüksek IQ'lü insanlar kuruluşu.
É a organização para pessoas com QI elevado.
- 1900'lü ve 1910'lu.
Desculpe, mas está.
"Nüg-lü-er"!
- foi colocado no submarino nuclear.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]